120 bin kişiye iş müjdesi!
3. havalimanında incelemelerde bulanan Başbakan Davutoğlu, havaalanının işletmeye açılmasıyla birlikte 120 bin kişiye istihdam sağlanacağını söyledi....
3. havalimanında incelemelerde bulanan Başbakan Davutoğlu, havaalanının işletmeye açılmasıyla birlikte 120 bin kişiye istihdam sağlanacağını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 3. havalimanı inşaatı alanında incelemelerde bulunmak üzere ana şantiyeye geldi. Burada yetkililerden brifing alan Davutoğlu, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Projeyle ilgili kapsamlı brifing aldığını belirten Davutoğlu, bunun, Türkiye için gurur verici bir proje olduğunu söyledi. Türkiye'nin yükselen ekonomik gücünü yansıtan ve gerek iş hacmi gerek maliyeti itibarıyla en büyük projelerden birisi olan 3. havalimanıyla İstanbul'un merkezi konumunun uluslararası havacılık anlamında da önemli bir hat haline dönüşeceğini vurgulayan Davutoğlu, bütün bu projelerin, son 12 yıldır AK Parti iktidarlarının, hükümetlerinin çok sağlam zeminde geliştirdiği vizyon sayesinde olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat takip ettiği, öncülük ettiği projenin, yükselen Türkiye'nin en önemli göstergelerinden birisi olacağına dikkati çeken Davutoğlu, "Yurtdışına gidenler çok iyi bilirler. Bir ülkenin kalkınmışlık göstergesi, havaalanına indiğiniz andan itibaren o havalimanının kalitesiyle kendisini ortaya koyar. İstanbul da bu anlamda son dönemde gerek ekonomik ve siyasi aktivitelerin merkezi olması gerekse Türk Hava Yolları'nın gösterdiği performansla uluslararası havacılığın en fazla yükselen şehirlerinden biri haline geldi" diye konuştu.
"TAMAMLANDIĞINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANI NİTELİĞİ KAZANACAK"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, uluslararası havacılığın merkezlerinin Batı'dan Doğu'ya kaydığını dile getirerek, Avrupa'dan Asya'ya doğru kayışa paralel bir şekilde İstanbul'da bu havaalanının inşa ediliyor olmasının aslında vizyoner bir yaklaşımın çok önceden ortaya koyduğunun bir işareti olduğunu aktardı.
Projenin tamamlandığında dünyanın en büyük havalimanı niteliğini kazanacağını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "İstanbul'un merkezi konumunu desteklemek bakımından bu projenin en kısa sürede ve en iyi şekilde tamamlanabilmesi için bütün firmalarımızdan daha fazla katkı ve gayret bekliyoruz. Bugün firmaları dinlediğimde kendilerine de ifade ettim. Bu çapta bir projenin, Türk firmaları tarafından üstlenilmesi, konsorsiyum olarak, başlı başına ekonomi, firmalarımızın ve inşaat sektörünün ulaştığı düzeyi gösteren olağanüstü güzel bir göstergedir. Çok büyük bir proje, maliyeti ve finansmanı itibarıyla... Ama aynı zamanda İstanbulumuzun çevre dokusu ve bu bölgenin zemini itibarıyla da son derece duyarlı olmamız gereken bir proje. Projenin büyüklüğü ile İstanbulumuzun çevre dokusuna gösterdiğimiz duyarlılık, aynı ölçüde atbaşı giden hususlardır."
Davutoğlu, projenin büyüklüğüne bakıldığında tesisin yapım aşamasında 10 milyar 247 milyon avro yatırım gerçekleştirildiğini söyledi. Daha sonra da 22 milyar 152 milyon avro kira bedeli olduğunu, toplamda 32 milyar 390 milyon avroluk büyük bir proje tutarından bahsedildiğini dile getiren Davutoğlu, böylesi bir projenin uzun dönemli üstlenilmiş olmasının ülkenin istikrarına olan güvenin de çok çarpıcı bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, 150'den fazla havayolu şirketinin bu alanı kullanmasının planladığını belirterek, gerek mühendislik gerek topoğrafik özellikler dolayısıyla çevre duyarlılığı gerekse işletme aşamalarında nelere dikkat edilmesi konusunu şirketlerle paylaştıklarını anlattı. Başbakan Davutoğlu, 4 fazda tamamlanacak havaalanının ilk fazında 2 pist ve terminal olacağını, yılda 90 milyon yolcuyu ağırlayabilen alt yapı oluşacağını belirterek, "29 Ekim 2017'de bitirilmesini planlıyoruz. Daha sonra üçüncü bir pistin eklenmesi. Onun da 10 ay civarında ek süre gerektirdiğini ifade ettiler. 2018 yazı itibarıyla devreye girmesini planlıyoruz. Daha sonraki aşamalarda üçüncü fazda bu kapasitenin 120 milyona, dördüncü faz tamamlandığında da 150 milyona çıkacağını ve dünyanın en büyük havalimanı olacağını o zaman itibarıyla da biliyoruz" diye konuştu.
Bu etapların baştan iyi planlanmasını gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Topoğrafik özelliklere bakıldığında İstanbul için en doğru alanın seçildiğinin söyleyebiliriz. 60-70 yıldır bu alan değişik maden aktiviteleri dolayısıyla tabiri caizse delik deşik edilmiş, bir anlamda boşaltılmış. Doğal topoğrafik alt yapı, zemin değişim geçirmiş. Şirketlerimizden özel olarak talep ettiğimiz husus, bu doğallıktan uzaklaşan maden aktiviteleri, çalışmaları dolayısıyla bozulmuş zeminin de düzeltilmesi ve doğal düzenine dönmesi söz konusu olacak. Burada çevre duyarlılığı projenin asli unsuru olarak gündemde. 79 milyon metrekare. 80 bin dönümün sadece 15 milyon metrekaresi tesisler için kullanılacak. Geri kalan yaklaşık 65 milyon metrekarelik alan ise bu bozulmuş topoğrafyanın düzelmesi sonucu yeşil ya da peyzajla tanzim edilmiş alan haline dönüşecek. Burası orman alanının havaalanına dönüşümü değil, topoğrafyası bozulmuş bir alanın tekrar eski niteliğine döndürülmesi. 80 metre derinliğinde maden çalışması, taş ocakları döneminde oluşmuş çukurların zeminin yontulması için bunlar önem taşıyor. Proje bittiğinde 60-70 yıllık doğal topoğrafyada bozukluklar da giderilmiş olacak. Tekrar zemin belli bir güce kavuşturulacak ve en elverişli coğrafyada sağlam alt yapıya, zemine kavuşturulmuş dünyanın en büyük projesi hayata geçirilecek."
"120 BİN İSTİHDAM OLUŞTURACAK"
Bütün noktalarda çalışmaların başlamasından memnuniyet duyduğunu belirten Davutoğlu, 3 bin iş aracının faaliyet göstereceğini, 30 bin istihdam oluşacağını söyledi. Davutoğlu, işletme aşamasına geçildiğinde de 120 bin istihdam oluşacağını vurgulayarak, bazı Anadolu şehirlerininki kadar nüfusun havalimanında istihdam edileceğini anlattı.
Bölgenin dokusunu ve yaşayan orman alanlarında en ufak bir eksiklik olmayacağını dile getiren Davutoğlu, "600 bin civarında ağaçla ilgili işlem yapılması gerekebilir ama 5 milyon ağaç bu alana dikilecek. Bunun yerine bu anlamda geniş bir ağaçlandırma faaliyeti de beraberinde olacak. Çevre duyarlılığı, işletmenin hacim büyüklüğü, inşaat zemini ve bütün bu faaliyetleri kapsayan entegre bir projeden bahsediyoruz. Kopuk kopuk olması mümkün olmayan bir projeden bahsediyoruz. Projenin bu entegre bakış açısıyla hayata geçirilmesi bizim için büyük bir önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmaları yakından takip edeceğiz. Sadece yolcu kapasitesi değil, aynı zamanda 921 metrekarelik kapalı alanla dünyanın en büyük terminal binası olacak. En üst teknolojik birikim kullanılacak. Önümüzdeki dönemde herhalde dünyada örnek gösterilen bir proje olarak hak ettiği yeri alacak" diye konuştu. Projenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakından takip etmesiyle çok büyük bir ivme kazandığını belirten Davutoğlu, hükümet olarak da 3. köprü ve İstanbul'un mega projeleriyle birlikte bunları yakından takip edeceklerini kaydetti.
"90 MİLYONLUK KAPASİTENİN 70 MİLYONUNU THY KARŞILAYACAK"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, finans ve kredi çalışmalarının da başarılı yürüdüğünü ifade ederek, önümüzdeki günlerde inşaatın hızlanarak, inşallah hedef tarih olan 2017 yılının 29 Ekim'in de hep beraber şölen havasıyla hizmete açılacağını söyledi. Bu havaalanının THY'nin kapasitesiyle de uyumlu olması gerektiğini belirten Davutoğlu, şu anda 50 milyon kapasiteye ulaşan THY'nin, o zaman 70 milyon kapasiteye ulaşmasının beklendiğini anlattı.
Ahmet Davutoğlu, 90 milyonluk kapasitenin neredeyse 70 milyonunun THY tarafından kullanılacağını dile getirerek, geri kalanının 150 havayolu şirketi arasında paylaşılacağını kaydetti. Bu nedenle ikinci fazın da suratla tamamlanması için gerekli talimat ve tavsiyelerde bulunduklarını belirten Davutoğlu, "Adım adım yürüyen ama iş takvimi itibarıyla kendi içinde bütünlük oluşturan dört fazdan her birinin aynı anda başladığı, dördüncü fazın diren faaliyetleri ki harita üzerinde tek tek noktaları tespit ettik. O diren faaliyetleri şimdiden başlayacak. Sondaj çalışmaları geniş alanda yürüyor. Sağlam alt yapı üzerinde inşallah en emin, en merkezi en büyük havalimanına sahip olacağız" ifadelerini kullandı.
Havalimanında emeği geçenlere teşekkür eden Davutoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı, ilgili bakanlık ve hükümet olarak, projenin en kısa sürede hayata geçirilmesi için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.
HAVALİMANININ İSMİ NE OLACAK?
Bir gazetecinin, "Yeni havalimanının adı ne olacak ve Atatürk Havalimanı ne olarak kullanılacak?" sorusuna Davutoğlu, "İlk sorunuz, şu ana kadar ilan edilmiş bir isim... Bunlar istişare edilir. İstanbul'a yakışan bir isim üzerinde çalışır ama önemli olan ilk önce bebeğimizin dünyaya gelmesi. Öyle denir ya. Öncelikle onun ortaya çıkması, hepimizi gururlandıracak şekilde dünyaya takdim edilmesi gerekiyor. İsimlendirme en sonunda en uygun bir şekilde yapılır" karşılığını verdi.
Başbakan Davutoğlu, Atatürk Havalimanı ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Başbakanlığı döneminde açıklamaları olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: "Prensipte bunlar konuşulur ancak İstanbul'un master, gelecek planlaması içinde, ki İstanbul kadim şehir olması bakımında itina ile korunması gereken ancak küresel bir merkez olması bakımından da yine itina ile geliştirilmesi gereken bir şehir. Bir taraftan korunacak. Dünyanın en güzel doğal çevresine sahip şehirlerden biri. Geçen olağan kongremizde de söyledim. İnsanın, kainatın varoluşu itibarıyla 4 ana unsurdan bahsedilir; ateş, su, hava, toprak. Bu unsurların dünyada İstanbul kadar iyi buluştuğu başka bir şehir yoktur. Onun için gurup ve şafak vakitleri, İstanbul'da dünyanın en güzel vakitleridir. Çünkü ateş, 7 tepeyle su Boğaziçi ile buluşur. Boğaziçi dünyanın en güzel suyudur, çünkü toprakla sürekli bir raks halindedir. Roma'da da 7 tepe vardır ancak İstanbul'un 7 tepesi farklıdır. İstanbul'un 7 tepesi sema ile buluşur. Bunu neden zikrediyorum çünkü o doğal çevrenin, tarihi dokunun korunması bizim en asli görevimizdir ama dünyanın en büyük havalimanının bu dokuyu zedelemeyecek ve bu topoğrafiyi koruyacak tedbirleri almak suretiyle yapılması da bizim geleceğin İstanbulu'na taahhüdümüz. O dengeyi korumamız lazım."
Atatürk Havalimanı'nın da yeni konumunun da bu dokuyu koruyacak şekilde olacağını aktaran Davutoğlu, "şehrin içinde kaldığı için zaten havalimanı şehir dışına taşınıyor ama birçok şehirde olduğu gibi daha küçük ölçekli ve özel inişler için tanzim edilebilir bir alan. Diğer alanı da Sayın Cumhurbaşkanı'nın daha önce bir çok kez vurguladığı gibi üzerinde de Büyükşehir Belediye Başkanımızın çalışma yürüttüğü gibi yeşil alan haline dönüştürülebilir. Bunlar istişare ile geliştirilecek hususlar" ifadelerini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, havalimanının 29 Ekim 2017'den önce ya da sonra tamamlanma ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine, şunları aktardı: "Şu anki hedef tarihi; 29 Ekim. Biraz önce içeride brifing esnasında Süleymaniye'nin inşasından örnek verdim. Süleymaniye'nin, o 16. yüzyıl teknolojisi içinde Mimar Sinan'ın mucizevi dehası ile ortaya konurken, esas tesisin yapılması, zeminin oturması için uzun süre bekledikten sonra cami inşasını yapımı söz konusu. Şu bahsettiğimiz coğrafya, bu ocaklar nedeniyle adeta ciğerleri sökülmüş. Bir anlamda çok istisnai bir görünüm kazanmış, doğal niteliğini kaybetmiş. Dolayısıyla zeminin tekrar doğal yerine oturması için bir kere şimdiden başlatılması lazım. Doğal zeminin oturması ve onun üzerine pistin inşa edilmesi lazım. Her uçak inişinin, o pistin üzerinde yaptığı yıpratıcı etki var. Alttaki zemin ki orası da tartışıldı işte 'burası bataklık üzerinde' diye. Yok. Dünyanın her yerinde Singapur, Hong Kong'ta böyle uygulamalar var."
"HAVALİMANININ ZEMİNİ, UYGUN BİR ZEMİN"
Başbakan Davutoğlu, havalimanının yapıldığı zeminin, uygun bir zemin olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Yeter ki o doğal zemine inecek ve onu takviye edecek bir şekilde düzenleme yapılsın. Şimdi bunları göz önüne aldığımızda hedef tarihimizin içinde bunun gerçekleşmesi önemlidir ancak bir taraftan da bütün bu 20 milyon metrekare alanda aynı anda zeminin birbirine bütünleşmiş şekilde oturması ve tekrar tanzim ve tevsi edilmesi de önemlidir. Dolayısıyla burada önemli olan bir tarih verip ya da tarihi öne çekerek sadece ona ulaşma hedefi değil, aynı zamanda bu topoğrafyanın bu anlamda düzeltilerek, zeminin sağlamlaştırılması ve nihai 4. faz bittiğinde onlarca yıl, 100 yıl bu ülkeye, şehre hizmet yapacak bir yapının oluşması. Dolayısıyla 29 Ekim 2017 tarihinde burayı bitirmek temel önceliğimizdir. Öne çekilebilirse firmalarımız çalışacaklar ama o zeminin tahkim edilmesinden feda ederek öne çekme olmaz. 4. faz tamamlandığında da zeminin ve tesisin bütün resminin görülebilmesi, şimdiden görülebilmesi, planlanması lazım. Tarihi bu bağlamda değerlendirmek lazım."
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.