25 yıllık yatırım hedefi 350 milyar$

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye olarak önümüzdeki 25 yıl içinde yaklaşık 350 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapı yatırımı yapmayı planlıyoruz'' dedi.

Erdoğan, Ulaştırma Bakanlığınca, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 10. Ulaştırma Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada, ''Biz, kıymetimizi bugüne kadar bilmedik, ama ne zaman denizden çıkarılıp da karaya atılırsak o zaman kıymetimizi anlayacağız. İşte o zaman, kendimizi kendimize ve dünyaya iyi anlatmak iyi tanıtmak durumundayız'' dedi.

Türkiye'yi her alanda büyütmeye, yüceltmeye farklı bir kulvarda, farklı bir ligde ilerletmeye devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak demiryolu ulaşımına çok büyük önem verdiklerini belirtti.

''Bağdat demiryolunu, Hicaz demiryolunu inşa etmiş, bu hatlarla İstanbul'u o günün şartlarında çok uzak ülkelere şehirlere bağlamış bir kültürün varisleriyiz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Cumhriyet'in ilk kurulduğu yıllarda da demir yolu inşası hedef olarak belirlendi. Uzun demir yolları ağları inşa edildi. Ne yazık ki bu vizyon devam ettirilmedi. Türkiye demiryolu ulaşımında Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki vizyonunu sürdüremedi. Hükümetimiz döneminde karayolu ulaşımıyla birlikte demiryolu taşımacılığını da bir devlet politikası haline getirdik. Bu sayede yıllarca konuşulduğu halde bir türlü hayata geçirilmeyen hızlı tren hatları gibi projeleri başlattık. Bu yıl Mart ayında Ankara-Eskişehir arasında yüksek hızlı tren hattını devreye aldık. Şu anda, Eskişehir-Ankara arasındaki ulaşımı, 1 saat 25 dakikada mutlu, huzurlu bir şekilde yapıyoruz. Bunu Ankara'dan seyrederek söylemiyorum. Bizzat açılışında bulunarak, bizzat orada seyahat ederek bunu söylüyorum. Bizzat inşaat çalışmalarını izleyerek söylüyorum. Çünkü bu dönem Ankara'dan dinleyerek, Ankara'dan izleyerek bu işleri yapmak dönemi değil. Bizzat şantiye mühendisi gibi bu işleri takip ederek yürütüyoruz. Geçenlerde Eskişehir-İstanbul etabını bakanımla beraber gittik, çalışmaları yerinde izledik.''

Aynı zamanda Bozüyük'ten Sakarya'ya olan bölünmüş yolu izlediklerini ifade eden Erdoğan, ''Şimdi eğer oralardan geçerseniz bu dağlar nasıl delinmiş, bu tüneller nasıl açılmış onu göreceksiniz. 'Bu değişim nasıl oluyor' diye buna şaşıracaksınız. Bu hızla, bu süreç devam ediyor. Şu anda, Türkiye Avrupa'da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi ülkelerden biri haline geldi, geliyor. Hedefimiz önümüzdeki dönemlerde hızlı tren uygulamasını bugün otomobillerimizle yaklaşık 14 saatte katedilebilen mesafeler arasında uygulamaya geçirmek. Şu anda Hükümet olarak, bunun temellerini atıyor, çalışmalarını yürütüyoruz'' diye konuştu.

Demiryoluyla yük taşımacılığında da büyük bir atılım içinde olduklarını anlatan Erdoğan, şu anda ayda ortalama bin trenle yurt dışına yük taşıması yapıldığını belirtti.

İstanbul-Selanik, İstanbul-Tahran, İstanbul-Budapeşte, Mersin-Halep arasındaki yolcu trenlerinin, Türkiye'nin komşularıyla arasında adeta bir dostluk köprüsü kurduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

''Hava ve deniz yolu alanlarında da Türkiye tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştiriyor, dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer alıyor. Bu ülkede uçağa binmek lükstü. Biz bunu lüks olmaktan çıkardık. Artık benim vatandaşlarım uçağa binebiliyor. Hem uçak hem sefer hem de yolcu sayasında büyük bir artış yaşanıyor.

Göreve geldiğimizde Sabiha Gökçen çalışmıyordu. Yapılmış duruyordu. Orada da baktık ki hayvanlar otluyordu. Ama şimdi Sabiha Gökçen yetmedi. Biliyorsunuz ihalesi yapıldı ve 31 Ekimde yeni terminal binasının ve yeni haliyle Sabiha Gökçen'in çok daha farklı şekliyle açılışını yapacağız. Şimdi Sabiha Gökçen, sadece yurt içi değil, uluslararası boyutta hizmet veren bir havaalanı haline geliyor. Yetiyor mu? Yetmiyor. İstanbul'umuza birkaç hava alanı daha yapmamız gerekecek. Bu da hedeflerimiz arasında.''

Deniz taşımacılığını yeniden canlandırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye bu gelişme hızıyla gemi ve yat üretiminde, dünyanın lider ülkeleri arasına girmiş durumda. Biz ulaştırmayı birbiriyle uyumlu birbiriyle koordinasyon içinde komple bir yapı olarak görüyor adımlarımızı da ona göre atıyoruz. Bugünün dünyasındaki ulaşımı sadece kara deniz ve hava ulaşımı olarak düşünmüyoruz. 21 yüzyılın bilişim yüzyılı, bilişim çağı olduğu inancından hareketle, ulaştırmayı artık bilişimden bağımsız ele almadık, almıyoruz. Bu bilişim çağında, kargo, insan ulaşımı, ticari meta, eşya taşımacılığı kadar bilginin ulaşımı, verinin iletimi, datanın aktarımı da büyük önem kazandı. Bilişim yatırımlarını da tamimiyle yenilemeye başladık. Bilişim yatırımlarında ülkemizdeki yatırımları sıfır düzeyinden yok mesafesinden alarak neredeyse süper güç düzeyine taşıdık, taşıyoruz.''

-''HEDEFİMİZ 4G TEKNOLOJİSİ''-

Türkiye'nin Avrupa'da bilişim altyapısını yenileyen 6. ülke konumunda olduğunu, daha yakın bir zamanda Türkiye'de 3. nesil teknolojisi uygulamasını başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, ''Hedefimiz 4G teknolojisini de ülkemize kazandırmak'' dedi.

Bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin en önemli göstergelerinin, yollarının kalitesi, yol güvenliği, ulaştırma ağlarının uzunluğu ve çeşitliliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Biz ulaştırma konusunu bu bakış açısıyla ele aldık. Türkiye'yi ulaştırma noktasında da çağdaş dünyanın gerisinde kalan değil, önüne geçen rekabet eden örnek alınan ülke konumuna getirmek için geçen yıllarda büyük yatırımlar yaptık. Başlattığımız projeleri asla bir köşede unutup çürümeye terk etmeyeceğiz. Bitirip hizmete açma sorumluluğunu da bundan önce olduğu gibi yine üstleneceğiz'' diye konuştu.

Toplantının ana başlığının ''Hedef 2023'' olarak belirlendiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''2023 yılı bizim için bir başlangıç, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü. Halkımızın nezdinde çok önemli bir karşılığı var. Bu tarihe kadar Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında görmek istiyoruz. Bunu başaracağımıza kesinlikle inanıyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirmek adına bıkmadan usanmadan çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye olarak önümüzdeki 25 yıl içinde yaklaşık 350 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapı yatırımı yapmayı planlıyoruz. Bunu neyle yapacağız yap-işlet-devret modeliyle yapacağız. Kamu özel sektör ortaklığıyla yapacağız, genel bütçe imkanlarıyla yapacağız. Kriz döneminde bile Ulaştırma Bakanlığımız İstanbul-İzmir otoyolunun İzmit Körfez geçişinin ihalesini sonuçlandırdı. Kamu kaynağı kullanmadan 6 milyar dolarlık yatırım yaptık.''

-''3. KÖPRÜYE İHTİYAÇ VAR''-

''İstanbul için tarihi ve doğal dokuya zarar vermeden 3. köprüye ihtiyaç var'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''3. köprü ile alakalı, bu şurada, birçok bu alanda katkısı olacak konuklarımız var. Adı duyuldu, hemen karşı çıkıldı. Bugün karşı çıkanlar 1. köprüye de karşı çıktılar, ama sonra utanmadan sıkılmadan, üzerinden seyahat ettiler. İkinci köprüye de karşı çıktılar. Utanmadan sıkılmadan bu köprü üzerinden de seyahat ettiler. Bugün 3. köprüye de karşı çıkıyorlar.

Ne yapılacak ne edilecek farkında değiller. Kimler buna karşı çıkıyor biliyor musunuz? Sadece her iki tarafı kapalı olanlar var ya, tek istikamete bakanlar var ya, onlar karşı çıkıyor. İdeolojik kilitlenme var. Bununla dünyaya bakıyorlar. İnsan öncelikli bir bakışları yok bunların. Sadece ideolojileri var. Bu ideolojiyi, insanların hizmetine sokabilseler, çok şey değişecek. Bu engelleri aşa aşa devam edeceğiz.''

Başbakan Erdoğan daha sonra, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile fuaye alanındaki stantları gezdi.

PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Tural, Erdoğan, Bağış ve Yıldırım'a PTT stantları hakkında bilgi verdi.

Başbakan Erdoğan, bir stantta yer alan ve bir görevlinin seslendirdiği PTT'nin postacı robotu ''Postrob'' ile sohbet etti, PTT'nin ''Gişematik''ini inceledi.

Başbakan Erdoğan daha sonra Bosna Hersek Başbakanı Mustafa Muezzinoviç ile ikili görüşme yaptı. Yaklaşık yarım saat süren görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti.

PERŞEMBE ROTASI