35 maddelik talep gümrükte "kalite" kuyruğunu uzattı
Türkiye’ye giren ithal malların çeşitliliğinin artması gümrüklerde kalite kontrolü başvurularını iki katına çıkardı. Sanayiciler bürokrasinin azaltılması çağrısı yaptı.
İthal edilen ürünlerin kalitesinin kontrol edilmesi için gümrüklerde yapılan başvurular aylık bazda rekor rakamlara ulaştı. Sanayici ithal ürünlerini gümrükten geçirmek için ‘kalite’ kuyruğunda beklerken, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) de çalışmalarını iki katına çıkardı. Artan ihracatın ithal ara malı ve makine yatırımlarını artırdığı belirtiliyor. Özellikle CE kapsamındaki işlemlerin süresi sanayicinin beklemesine sebep oluyor.
İthalatta uygunluk denetimiyle; gerek yerli sanayicinin gerekse tüketicinin korunması adına denetimler yapan TSE, ithalatta ürün güvenliğinin gözetilmesi ve bu ürünlerin piyasaya sunulması hususunda kritik bir role sahip. Nisan ayında bin 100 olarak dip seviyeyi gören ithalat başvuruları sonrasında patlama yaşadı. Tedarikçi firmalarla TSE arasında köprü görevini üstlenen gümrük müşavirleri ise sorunun çözümü konusunda ithalatçı firmaların da elini taşın altına koyması gerektiğini dile getiriyor.
2019 yılında aylık bazda ithalat başvuru ortalaması 3 bin 100’dü. Pandemi nedeniyle bu yılın nisan ayında 1.100 rakamıyla bu başvuru dip seviyesini gördü. Ancak normalleşmenin başladığı haziran ayında TSE’ye ithalat başvurusu 5 bin 300 oldu. Temmuzda başvuru 5 bin 329, ağustosta 5 bin 505 ve eylül ayında ise 6 bin 200’ü buldu. Bu yılın 9 ayında böylece aylık ortalama 4 bin 250’yi geçti.
DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan gümrük müşavirleri, görevlerinin yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde tedarikçi firmaların ürünlerinin gümrükten çekilmesi olduğunu söyledi. Yetkililer yaşadıkları en büyük sorunun TSE ekspertizleri tarafından kendilerine verilen randevuların aksatılması olduğunu öne sürerek, “Bu sorundan dolayı gümrük müşavirleri beklemekten şikayetçi. Diğer bir sorun ise TSE yetkilileri numene aldığında örneğin beş numuneden bir tanesi uygunsuzsa diğerlerine de uygunsuz raporunun verilmesi. Sonrasında kurum tarafından bize değerlendirmenin yanlış yapıldığı şeklinde dönüş yapılması konusu. Yapılan testlerdeki hatalardan dolayı iş yükümüzde ciddi artışlar oluyor” ifadelerini kullandılar.
Geçtiğimiz günlerle İTO 25 No’lu Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi ile İGMD’nin ortaklaşa düzenlediği ‘TSE Denetimleri ve Uygulamada Yaşanan Sorunlar’ konulu toplantıda 35 madde ile sorunlar ve çözüm önerileri toplandı.
Mert: Bürokratik bariyerler azaltılmalı
İSİFED Yönetim Kurulu Üyesi ve Tokatlı Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Semra Saniye Mert, yaşanan yoğunluktan dolayı TSE ekspertizleri tarafından yapılan denetimlerin zamanında bazı tamamlanamadığını ve bu durumun hem iş hem zaman hem de para kaybına neden olduğunun altını çizdi. TSE ve Ticaret Bakanlığı tarafında ithalat-ihracat işlemlerini kolaylaştırmak için bürokratik bariyerlerin azaltılması gerektiğini savunan Mert, “İşi takip eden gümrük müşaviri firmalarımız yaşadıkları zorlukları anlatmakta sıkıntı çekiyor. Bu noktada şirketler sorunu gümrük müşavirlerindeymiş gibi algılıyor. Bu süreçte hem sanayici hem de gümrük müşavirleri mağdur oluyor” diye konuştu.
Taş: Ana sanayinin tedarikçi firmalarında iş gücü kaybı oldu
Pandemi döneminde otomotiv ana sanayi üretiminde bazı kısıtlamalara gidildiğine işaret eden Kanca AŞ İhracat Müdürü Fatih Taş, mayıs ayından sonra otomotiv sektöründe üretime kısmen başlandığını, sonrasında ana sanayideki üreticilerin COVID-19 önlemleri doğrultusunda imalata personel sayılarında azalmaya giderek veya dönüşümlü çalışma modeliyle devam ettiklerini dile getirdi. Ağustos itibarı ile pazardan gelen talep yoğunluğunun daha fazla hissedilmeye başlandığına dikkat çeken Taş, “Gelen bu talep yoğunluğu karşısında ana sanayideki üreticiler daha fazla çalışmaya başladı. Ancak ana sanayinin tedarikçisi firmalarda ise pandemi nedeniyle iş gücü kaybı oldu. Yani pozitif çıkan vakalar ve filyasyon çalışmaları neticesinde personel kaybı yaşayan yan sanayideki büyük şirketler ciddi bir dar boğaz yaşadılar. Buna bağlı olarak yan sanayi ürünlerinde ithalata olan talepler artış gösterdi” şeklinde konuştu. Diğer yandan benzer sıkıntıyı yurt dışında faaliyet gösteren ana sanayideki oyuncularından yaşadığını kaydeden Taş, “Bu durum sektördeki ihracat taleplerine de yansıdı. Bazı firmalar Türkiye’de otomotiv yan sanayi alanında imalat yapan şirketlerden kendi projelerinde üstlendikleri payı artırma konusunda talepte bulundular. Avrupa ve ABD pazarlarında ihracat konusunda talepler aldık. Türkiye’den yapılan ithalat başvurularının yanı sıra firmalarımız ihracat başvuruları da almaya başladı” dedi.
TSE Başkanı Şahin: Ekiplerimiz iki kat fazla işlem yapıyor
TSE Başkanı Adem Şahin, 2019 yılında ithalat başvuru ortalamasının 3 bin 100 ile tamamlandığına işaret ederek, "TSE'de şu anki dosya sayıları sadece nisan ayında bin 100 olarak dip yaptı. İthalat başvurularında 2020 yılının ilk 9 ayına bakıldığında dosya ortalaması 4 bin 250'yi geçiyor. Son dört aylık rakamlarda ise 5 bin 300, 5 bin 329, 5 bin 505 ve Eylül ayında ise 6 bin 200 ithalat başvurusu aldık” bilgisini verdi.
TSE'nin 2020 yılında ithalat başvuru işlemlerinin ürün güvenliği ve denetimi tebliğlerine göre dağılımına ilişkin bilgi veren Şahin, "Başvuruların yüzde 46'lık bölümü Tebliği 1 kapsamındaki ürünler için yapıldı. Bu ürünler hava ve yağ filtreleri, V kayışları, rulmanlar, el aletleri (anahtar, pense, soket, tornavida vb), amortisörler ve jantlardan oluşuyor” şeklinde konuştu. Buna ilave ithalat başvurularının yüzde 45'lik kısmının da Tebliğ 9 kapsamında ürünler için yapıldığını bildiren Başkan Şahin, bu kategoride; aydınlatma ürünleri (lambalar, ampuller, aydınlatma armatürleri vb.), adaptör, şarj cihazı, güç kaynağı, redresör, kameralar, klimalar, devre kesiciler, kaçak akım rölesi ve motor gibi ürünlerin yer aldığını belirtti. Başvuruların yüzde 8'lik diliminin ise Tebliğ 25 kategorisinde yer alan ürünler için yapıldığına dikkat çeken Şahin şunları söyledi: "Bu alanda ise farlar, araç sinyal emniyet camları, çocuk bağlantı ekipmanları (araç çocuk koltukları), emniyet kemerleri ve kornalar yer alıyor. Kalan yüzde 1'lik oran ise gübre tebliği kapsamındaki ürün gruplarından oluşuyor.”
Yoğunluk nedeniyle pandemi dönüşümü bırakıldı
TSE olarak yaşanan yoğunluktan dolayı ithalatta uygunluk denetimi faaliyetini yerine getiren birimlerin dönüşümlü çalışma kuralının dışında bırakıldığının altını çizen Şahin, sadece kronik rahatsızlığı olan personellerin idari izne ayrıldığını belirtti. Öte yandan 2020 yılı verileri incelendiğinde; pandemi sürecinde görece düşüş gösteren ithalat başvuru sayılarının, haziran ayı itibariyle yüksek bir ivme ile devam ettiğinin altını çizen Şahin, "Başvurular haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayları için önceki yıla oranla yaklaşık iki katına çıktı” ifadelerini kullandı. İthalat başvurularına dair enstitü olarak gerçekleştirilen ithalatta uygunluk denetimi faaliyetleri kapsamında, 2019'a göre başvuru inceleme sayıları ve sonuçlandırma oranlarının da yüzde 100 artığı kaydeden Şahin, "Yani ekiplerimizin geçen yıla göre iki kat fazla işlem yaptığı görülüyor” dedi.
Gümrük müşavirlerinin 35 maddesinde neler var?
• CE prosedürleri nedeniyle ithalat merkezleri ile laboratuvarlar arasında gelip giden ürünler zaman kaybettiriyor. Endüstriyel amaçlı ürün ithalatında gereksiz prosedürler kaldırılarak, zaman kayıpları telafi edilebilir.
• Firma tarafından TAREKS başvurusu yapılırken, model adı, ürün adı, marka, taşıma belgesi bilgileri, ürün fiyatı gibi bilgilerden hatalı beyanlar yapılabiliyor. İnceleme uzmanları, heyet sonrasında beyan hatasından ötürü başvuruyu iptal etmekte ve yeni başvuru yapılmasını istemekte. Yeni başvuru yapılınca dosya sistem tarafından otomatik olarak farklı bir memura düşüyor ve havale değiştirmek icap ediyor. Bunun neticesinde, yeni başvurunun dosyaya ilk bakan inceleme uzmanına havale edilmesi sağlanıyor. Bu işlem de 10 günlük iş günü kaybına yol açıyor.
• CE İthalat Prosedür/Genelge Talimatının 10/11-3 maddesinde "İthal edilmek istenen CE ye tabi aksam parçaların ana üründe kullanılacağına dair bağlantının Enstitümüz tarafından kurulamadığı/ doğrulanamadığı durumlarda kullanıcı firmanın yazılı beyanı yeterli görülür” denilmesine rağmen ana ürünün CE direktifi kapsamında olmadığı ve aksam parça ile ana ürünün irtibatının kurulması ile ilgili firmadan belgeler isteniyor. Ana ürünün uzun yıllar önce ithal edilmiş ürün olduğu durumlarda bu sağlanamıyor. Taahhütname ve yazılı beyan yeterli görülmüyor.
• İnceleme heyetinin antrepo ve geçici depolamalara ne zaman geleceği bilinmiyor. Firma temsilcisi gün boyu antrepoda bekleyebiliyor. Gün sonunda, zaman kalmadığı nedeniyle incelemeye gelinemeyeceği haberi veriliyor. Heyetlerin güzergahlarının ve yerlerinin bilinmesi için pratik bir çözüm olarak yükümlüler tarafından oluşturulan whatsapp uygulaması hem yeterli olmamakta hem de bağlayıcı bir durum değil.
• Yağ ve hava filtrelerine laboratuvarda deney yapılmıyor, sadece muayene yapılıyor. Buna rağmen filtreler deneye gönderiliyor. Hem laboratuvar meşgul oluyor hem de gereksiz yere 15-20 gün laboratuvar sonucu bekleniyor. Numune yazısının yazılması, numunenin kargolanması, laboratuvarın muayene sonucunda rapor oluşturması ciddi bir zaman kaybı oluşturuyor.
• Kurumsal firmaların 2020/25 sayılı tebliğ kapsamındaki araç parçaları denetimlerinde aynı memurların aynı zamanda 1 ve 9 sayılı tebliğ denetimlerinden de sorumlu olmaları nedeniyle 25 sayılı denetimlerde denetim süreci çok uzuyor. Araç parçaları için orijinal parça temin eden kurumsal firmalar bu ihtiyaçları için sadece ithalat yapabiliyorlar, uzayan TSE denetimleri araçlarını bakıma teknik servislere bırakan müşterileri ve sektörü kilitliyor.
• Çözüm önerilerinden bir tanesi, yoğun dönemlerde TSE, belli firmalarla işbirliği yaparak dışarıdan mühendis desteği alabilir, firmalar da bu maliyetlere katlanabilirler.
• Konteyner bazında denetimlerde işlemleri hızlandırmak açısından, yükleme yapıldığında konteyner içindeki ürünlerden numune alınarak kargo şirketi ile teste gedilebilir.
Barış SEDEF – DÜNYA
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.