Ahmet Paksoy, İDO'yu yarınlara taşıyor
İDO’nun özelleştirilmesinin ardından görevini devreden ancak esnek fiyat politikasının ardından gelen tepkiler üzerine yeniden İDO koltuğuna oturan...
İDO’nun özelleştirilmesinin ardından görevini devreden ancak esnek fiyat politikasının ardından gelen tepkiler üzerine yeniden İDO koltuğuna oturan Ahmet Paksoy İDO'nun dünü, bugünü ve yarınını anlattı.
Katıldığı bir televizyon programında Ahmet Paksoy, özelleştirme ve sonrası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Giden yolcularımız geri döndü
Özelleştirmenin ardından yapılan başarısız politikalarla 1 milyon gibi ciddi bir yolcu kaybı yaşandığı iddialarına açıklık getiren Paksoy “Giden yolcular göreve tekrar geldiğimiz günden bu güne kadar geçen 6 aylık sürede geri döndü. 5 aylık süreçte geçen yıla göre yolcuda yüzde 20, araçta yüzde 22’lik bir artış oldu. 2011 yılında yolcuda yüzde 18, araçta yüzde 4’lük araç artışı olmuştu. Bu rakamlar göz önüne alındığında İDO tarihindeki en yüksek rakamlara ulaşılmış oldu. Böylelikle özelleştirmeyi yakalamakla kalmayıp öncesini de geçmiş bulunuyoruz” dedi.
Yolcuların eleştirilerini hep önemsediklerini söyleyen Paksoy, yolcuları sesine kulak verdikleri için geçen 6 aylık süreçte giden yolcunun geri geldiğini belirtti. “Bu süreçte tabii yolcunun beklentisi önemli, en önemli paydaşımız yolcumuz” diyen İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy “İnsanlar yolculuk yaparken bazı beklentileri var. Yolcu ne bekliyor paydaş olarak bizden; ‘hızlı, ucuz, ekonomik’ dediğimiz bir seyahat bekliyor. Bunun yanında erişilebilirlik bekliyor. Yani onun deneyimini arttırmamızı, yenilik bekliyor. Bu süreçte sağ olsun ekip arkadaşlarımızla bunun cevabını verdik ve yolcu da hemen buna karşılık verdi” diye konuştu.
Tavan fiyatı sabitledik
Esnek fiyat politikasının ardından eleştirileri dikkate aldıklarını belirten İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, fiyatı da sabitlediklerini söyledi. Örneğin yolcu istediği zaman Avşa’ ya 60 TL bir yolculuk yapmaya karar verdiğinde 61 TL ye bilet almayacağını fakat yolcuya 50 TL’ye de 45 TL’ye de 40 TL ye de kampanyalarla ciddi bilet imkanı sunacaklarını da sözlerine ekledi. Böyle kampanyalara yolcuların büyük ilgi gösterdiğine de değinen Paksoy “Amaçlarının ne; yolcumuzu mutlu etmek ve çekmek olduklarını söyleyen İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy “Bizi kullanan insanlara bir jest de yapmış oluyoruz” dedi. Paksoy böyle kampanyalarla satışların büyük arttığına da dikkat çekti ve “İDO’nun 10 yıllık geçmişini bilen bir kişi olarak samimiyetle söylüyorum fiyatlar yolcunun beklentisine dönük. Yolcu ne istediyse biz o kanalları açarak onu yaptık. Dolayısıyla 50 TL 51 TL olmuyor yolcu için. Bugün alternatif ulaşım modlarına da baktığımız zaman inanın şimdi uyguladığımız uygulamalar var, inanın içim ve vicdanım çok rahat olarak söylüyorum, tamamen alternatif yolcu modlarının da altında bir ekonomik ve zaman avantajı şu anda yolcumuza veriyoruz. Tabii ki eksikliklerimiz var, tabii ki şikayetler olacaktır. Bir işletmede önemli olan sürdürülebilir bir gelişmeyi hayata geçirmektir. Bugün İDO bu anlamda belki geçmişin tecrübesi, özel sektörün verdiği o dinamik yapı, hızla beraber tam kıvamına geldi. Bu anlamda yolcuya ciddi anlamda kulak veriyoruz” dedi.
30’lu yaşların başlarında İDO’nun başına geçen ve 10 yıllık bir bilgi birikimi olan Paksoy, tüm beklentileri dinlediklerini bunları göz önüne alarak davrandıklarını, eski ekibinin değişmediğini aksine yeni gelenlerle birlikte mükemmel bir uyum içerisinde eskisinden daha başarılı olduklarını, bu yaz fiyat artışı olmayacağını bu kararı da yönetim kurulu ile yolcu artışının sonucunda aldıklarını söyledi.
İDO’nun en önemli özelliklerinden birinin de çevreci bir anlayışa sahip olduğunun altını çizen Paksoy, çevrecilikten hiç bir zaman vazgeçmediklerini yüzde 17 gibi fazla maaliyete rağmen normal kırsal motorinden Euro dizele geçtiklerini belirtti.
Paksoy hafta içi-hafta sonu farkı olmadan topluma karşı sorumluluklarını yetine getirmek için uğraştıklarını ve bunun her zaman böyle olacağını belirtti ve kamu içinde sağladıkları hatta kendilerine Ulusan Kalite Büyük Ödülü’nü getiren kurumsallığı sağlamış işletme yapısını özelleştirmeyle bir kat daha arttırarak Türkiye’nin markası olmayı sürdürdüklerini söyledi.
Karlılıkta bütçe hedeflerini tutturduk
İDO’nun zaten güçlü bir marka olduğunu dile getiren Paksoy sözlerine şu şekilde devam etti “Hatlarımızda dolulukları arttırarak da bütçe hedeflerini de gerçekleştirmiş olduk. Bu anlamda da mutluyuz. Cidden doluluklarımızı da arttırdık. Karlılığımız da şu anda, yani bütçe hedeflerini tutturmuş durumdayız. Geçen senenin yaklaşık yüzde 10 üzerinde bir büyüme gerçekleştireceğiz.”
“Rekabetsizlik değil haklı rekabet istiyoruz”
AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’nın rekabet konusunda yaptığı açıklamalarının yanlış anlaşıldığını rekabetsizlik değil haklı rekabet istediklerini söyleyen Paksoy, ”Hamdi Beyin söylediği aslında özelleştirme süreci içinde olup, İDO’ nun özelleştirilmesini sağlayan birisi olarak söyleyeceğim bunu, söylemek istediği olay şudur; biliyorsunuz, devlette bir izin hakkı, kullanma izin hakkı ihaleyle olur. Bunun kuralları yasalarla belirlenmiştir. Söylemek istediğimiz şimdi birçok rakip firma da girmek istedi belli hatlara, dolayısıyla bir iş yapılacaksa, devletten bir hak verilecekse, örnek olarak söylüyorum; sizin bir sarı taksi alıp plaka koyup, gidip taksicilik yapma şansınız var mı, yoktur. Özel sektörde de ihaleyle bu hakkın verilmesi lazım. İDO’ yu satın alanlar nasıl satın aldılar? Bu iskelelere 1 milyar dolara yakın bir para vererek, ihaleye girerek, rekabet ederek burayı aldılar. AslındaİDO’ nun şu anki sahipleri, hissedarları, bunun bedelini, burayı, iskelelerini kullanmanın bedelini ihale ile ödediler. Dolayısıyla eğer bir şey yapılacaksa, bir taşıma yapılacaksa, yeni bir hat açılacaksa ve bunu özel sektör yapacaksa gerekli izinlerin alınması ve bunun ihale ile yapılması kanunen zaten belirtilmiştir ” dedi.
BUDO’da haksız rekabet söz konusu değil
Bursa Büyük Şehir Belediyesi’nin işletmeye açtığı Bursa Deniz Otobüsleri ile ilgi de konuşan Paksoy BUDO’nun kamu kuruluşu olduğundan ihaleye gerek olmadığını kanunen yeterlilikleri sağladıkları taktirde işletme yapma haklarının olduğunu açıkladı. Aralarındaki rekabete de değinen Paksoy “BUDO’nun açılması bize pozitif etki yaptı. İnsanlar, Bursa’ya gitmek istediği zaman kara ulaşımını kullanarak otobüs firmalarıyla gidiyordu. Oysa şimdi BUDO ile İDO karadaki yolcuyu denize çekti. Biz de şu anda ortalama 5 bine yakın yolcu taşıyoruz bu hatta Bursa’dan. Bu anlamda milletin lehine rekabet ortamında adil rekabet şartlarında yapılan iş, işletmeleri de diri tutar” dedi.
İDO’nun araç taşımacılığının toplu ulaşıma çok büyük katkısı olduğunu da belirten Paksoy sözlerini şöyle tamamladı: “Bu senenin sonuna kadar inşallah 10 milyonun üstünde araç taşımayı hedefleyen bir şirketiz. Bu 10 milyon araç bırakın bize katkısını, topluma katkısının ötesinde yola vereceği zararı, emisyon açısından karbon monoksit salınımını, amortismanı, yakıt harcamalarını düşündüğünüz zaman inanın biz milli ekonomiye belki bütçemiz kadar katkı sağlıyoruz. Bunları biz bilançomuzda, gelir tablomuzda göremiyoruz. Bu yönümüz var, araç taşımacılığı İDO’nun önünde her zaman büyük potansiyel olarak devam edecek.”
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.