Bosch'un insansız akıllı araçları 2023'te yola çıkıyor

Yapay zeka ve otonom araç teknolojilerinde gerek yazılım gerekse donanım tarafında hızlı yol alan Bosch, 2023'te otonom araçların her türlü koşulda kendi kendini sürebilir hale gelmesini ve 'sıfır kaza' mottosuyla geliştirdikleri teknoloji sayesinde trafik kazalarının kademeli de olsa azalmasını hedefliyor. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, "Araçlar artık kendilerini sürmekle birlikte hayatımızda bir kişisel asistan olma yolunda hızla ilerleyecek" dedi. Bosch'un geleceği şekillendiren teknolojilerinden bahseden Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, cironun yüzde 10'unu oluşturan Ar-Ge bütçelerinin yüzde 40'ını çevre ve dünyaya saygılı, doğa dostu teknolojiler geliştirmek için kullandıklarını söyledi. Mobilitedeki vizyonlarını emisyonsuz, kazasız, stressiz sürüş şeklinde oluşturduklarına dikkati çeken Young, "2010 yılından beri her sene bu vizyon için 400 milyon euro harcama yapıyoruz. Sürücüsüz araç teknolojisi de oldukça hızlı gelişiyor. Bunun 4 kademesi vardır, biz ikinci kademenin sonuna yaklaşıyoruz. Fakat henüz aracın her koşulda kendi kendini sürebileceği koşullarda değiliz. Şu anda araç, üstündeki yardımcı ekipmanlar ve yazılımı ile birlikte kendini sürebiliyor. Dışarıdan gelen tepkileri algılayıp, normal sürücü gibi hızlı şekilde tepki verebilmesi içinse yapay zekaya ihtiyacı var. Bosch bu amaçla bu sene Almanya'da bir yapay zeka merkezi kurdu. Sürücüsüz araçların içine artık ‘Artificial Intelligence' dediğimiz yapay zekayı da ilave ediyoruz. 2023-2024 hedefimiz dördüncü seviyeye ulaşmak ve bu anlamda araçların her türlü koşulda kendi kendini sürebilir hale gelmesi" diye konuştu.

"3S'yi güçlendiriyoruz"

Steven Young, trafik kazalarının sebebinin yüzde 90 sürücü hatalarından kaynaklı olduğuna dikkati çekerek, 2023 yılında trafiğe çıkacak akıllı insansız araçlarla kaza oranlarını önce kademeli olarak düşürmeyi, ardından da sıfıra indirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. Gelecek yıl, ağa bağlı mobilitenin kalbi olarak görülebilecek bir yazılım platformu olan Bosch Automotive Cloud Suite'in kullanıma sunulacağı bilgisini de veren Young, bağlanabilirlikle ilgili olarak sensörler, yazılımlar (software) ve servislerden oluşan '3 S'yi güçlendirdiklerini ifade etti. Ar-Ge'ye her yıl cironun yüzde 10'unu kanalize etiklerinden bahseden Young, geçen yıl 6 milyar euro'yu aşkın Ar-Ge bütçelerinin olduğunu, dünya genelinde 59 bin mühendis istihdam ettiklerinin de bilgisini verdi.

'Türkiye-Almanya krizi bizi etkilemedi, uzun vadeli bakıyoruz'

Steven Young, Almanya ile Türkiye arasındaki krizin kendilerini hiç etkilemediğini, Türkiye'de 5 fabrikada 17 bin çalışan ile 12 milyar TL ciro yaptıklarını anımsatarak, "Yatırımlarımızı bire bir gerçekleştirdik. Türkiye'de iyi bir yatırım ortamı var. Cazip teşvikler var. Bu; Bosch'un Türkiye'deki operasyonlara ve Türkiye'ye olan güveninin göstergesidir. 15 Temmuz'da endişelenmedik. Türkiye'de yatırımlarımıza devam ediyoruz. 106 yıldır Türkiye'deyiz. Türkiye çok şeyler gördü bu dönemde. Artan bir şekilde varlığımızı devam ettirdik. Kısa vadeli olaylar uzun vadeli perspektiflerimizi etkilemiyor" şeklinde konuştu.

Yatırımların aslan payı Bursa'ya

Bosch Bursa fabrikasına 1972 yılından bu yana 2,5 milyar euro yatırım yaptıklarını ifade eden Steven Young, Türkiye'nin, Bosch'un 2016'da en fazla yatırım yaptığı dördüncü ülke olduğunu söyledi. Young, "5 ayrı şirketle Bursa, Kocaeli, Manisa, Tekirdağ ve Çerkezköy'de 8 üretim tesisi ile faaliyetlerini sürdürüyor. Dünyadaki beşinci büyük lokasyona sahibiz. Türkiye'den 40 ülkeye ihracat yapılıyor. 2016 yılında 7 milyar liralık ihracat ile Türkiye toplam ihracatının yüzde 1,5'ini sahiplendi. 2017'nin ilk yarısında bütün iş kollarında yüzde 10 büyüme kaydettik. Yıl sonunda da yüzde 10 büyüme öngörüyoruz" dedi. Bu yıl grup olarak Türkiye'ye 650 milyon liralık yatırım gerçekleştireceklerini söyleyen Young, bu yatırımlarda aslan payın Bursa'ya olacağını açıkladı.

Yazılım merkezi kurmaya hazırlanıyor

Dünyanın çeşitli yerlerindeki 250 Bosch tesisinin 100'ünde sanayi 4.0 uygulamalarının başlatıldığının altını çizen Steven Young, "Kendi fabrika uygulamalarımıza ilave olarak Türk sanayicisi ile de sanayi 4.0'ı buluşturmaya başladık. Bu çerçevede bir yazılım merkezi kurma hazırlıkları içerisindeyiz. Ancak bu tek taraflı olacak bir gelişme değil. Pek çok paydaş vardır. Biz, özel şirketler, sanayiciler, devlet, STK'lar. Ama gerçekten kendimize ‘biz hazır mıyız?' sorunu sormalıyız. Hızlanması için kesinlikle Endüstri 4.0 yatırımlarının teşvik alması gerekiyor. Sanayi Bakanlığınsa bu kapsamda bir çalışma grubu da kuruldu" açıklamasını yaptı.

Öğrencilerden sonra şimdi de eğitimcileri eğitecek

Eğitime önem verdiklerini ve Bursa'da bu konuda da çalışmalar yürüttüklerini anlatan Steven Young, "1999 yılından bu yana hizmet veren Bosch Mesleki Eğitim Merkezinin faaliyetleri sürüyor. İlk günden bu yana 6 bin 86 öğrenci merkezimize başvururken, bugüne kadar 328 öğrenci mezun oldu. Son olarak Bosch Bursa Dizel ve Benzinli Sistemler Fabrikası ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında 'Eğitimcilerin Eğitimi Projesi' iş birliği sözleşmesi imzalandı. İş birliği, atölye ve meslek dersleri öğretmenlerinin yeni teknolojilere dayalı mesleki bilgi ve deneyimlerinin geliştirilmesini kapsıyor. Proje kapsamında, söz konusu alanların öğretmenlerine, 3 yıl boyunca Bosch bünyesinde yeni teknolojilere dayalı eğitimler verilecek" dedi.

Kaynak: Dünya

LOJİPORT