Bu durum edepsizlik

Evet bu başlık benim de hoşuma gitmedi. Hele lojistik sektörünün hiç gitmeyecek. Özellikle çok uluslu ve onun dümen suyundaki Türk şirketlerinin bazıları taşıdıkları yüklerle ilgili olarak, bildirim ihbarnamesine (konşimento-ordino) bir ek koyarak, getirdikleri malın sahiplerine "müracaat anında vekalet ve şirket evraklarınızla beraber müracaat edin diye fotokopiler eklemekte,  hatta şu kadar komisyon da istemekteyiz demektelerdir. Hülle yaparak zaten kendi bünyelerinde gümrük müşavir hizmetlerini yasal hale getirme çabaları içinde veya özel olarak kurdurdukları gümrük müşavirliği şirketleri ile birlikte hareket etmekteler. Tam olarak kanuna aykırı ve hukuku arkadan dolaşma şekli. Mükellef adına beyanda bulunacak kişiler belirlenmiştir. Sadece kurye hizmeti veren lojistik şirketlerinin darada ve parada ağır olmayan işlemleri beyan edebilme hakları var. Diğer eşyaların beyan işlemlerini yapmak yasal değil. İşte burada hülle veya aman sendecilik işe giriyor. Çünkü son dönemlerde her şey para. Varsa yoksa rekabet ve Törkiş Lira. Diğerleri de olabilir tabi. Asıl esef verici durum, buna gümrük müşavirlerinin çanak olması. O zatı muhteremin imzası olmasa beyan yapılamayacak. Eeee onun da cebine para giriyor, al gülüm ver gülüm hikayesi. Bu kişiler de bu sektörün Ali Kemal'leri işte. Sektör idare edenleri ve karar alıcılar maalesef bir şey yapmıyor veya yapamıyorlar. Del delebildiğin kadar. Gümrük Müşavir Derneklerinin eli kolu bağlı. Bu sayfalardan ve katıldığım toplantılarda "bağımsız olun, karar almaya muktedir olun, dernek tüzüğünde değişikliğe giderek yaptırım gücünüzü ele alın" diye resmen yırtındım. Sektörün geldiği noktayı, 2004 yılından beri anlatmaya çalıştım. Tu kaka yapılmaya çalışıldım. Ne oldu ? O gün bana saldıranlar ve bu sektör bitmez diyenler ya şirketini kapattı, ya Ali Kemal'liğe soyundu ya da şimdi bittik mahfolduk demeye başlandı. Kendine sahip olamayana ya şaşkın ya da zavallı denir. Yıllarımı verdiğim bu sektöre OH OLSUN bile diyemiyorum. Her seçimde bir sürü vaatlerle aday olunur ve her gurup konuşmasında sektörü toparlayacağını ve önünü açmak için çalışacakları sözünü verir. Atılan adımlarla, bırakın iyileşmeyi tam olarak geriye gitmeler gelir. Bu nasıl bir şey anlamak mümkün değil ama ben söylemiştim lafı itici olmasına rağmen, gene ben söylemiştim diyeceğim. Üstelik sektörün toparlanabilmesi için madde madde yazmıştım. Merak edenler köşemde ki yazılarımı tarayabilir. Merak etmeyene zaten lafım yok. Yok da bu neyin yöneticiliği. Devamlı kan kaybeden, iflas eden ve itilip kakılarak parça parça bölünen gümrük müşavirliğine neden yönetici olunur anlayamıyorum..! Böyle rekabet diye diye elinizde bir şey kalmadı. Sektör karar alıcıları ve yöneticiler neye yarar? Amacınız sadece koltuk işgal etmek mi? Ivır zıvır şeylerle yaptık ettik olmuyor. Her mensubun kan kaybını durdurma zorunluluğu ve yükümlülüğü var. Bu edepsizliğe bir son verin. Herkes ve her kesim alın terine hakkını teslim etsin. Elimizden gelen budur ile olmuyor. Ya sektörü birleştirin ve beraber karar olmayı sağlayın, ya da düşülen çukurda yan gelip yatın. Daha evvel ki yazımda "tarih cesurlar tarafından yazılır " diye başlık atmıştım. Hadi bir silkelenip cesur olmaya soyunun. Gerçek adımları atın ve karar alıcıları zorlayarak neticeye gidin. O karar alıcılar ki; Gümrük müşavirinin en belası olan "MÜTESESSİL SORUMLULUK "tan kurtulup emekliliğinde para kazanmak için ve gümrük müşaviri de olabilmek için YETKİLENMİŞ GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ'ni icat ettiler. Sektörü kökünden ikiye böldüler. Böldüler ama kimsenin gıkı çıkmadı. Bir soru sormuştum. Demiştim ki, son dönemlerde teşkilattan emekli olanların kaçı Yetkilenmiş Gümrük Müşaviri, kaçı Gümrük Müşaviri oldu demiştim. Beklediğim gibi tıs. . . . . . . Köşemden ve uzaktan içim kan ağlasa da gülümsüyorum. Ortalık bomboş. Geniş geniş beyanlar var. Aynı toplantıda yapılan ithalatın yüzde doksan üçünü biz gümrük müşavirleri gerçekleştirdik derken, hemen arkasından sadece Türkiye'de bu işi yapan İKİ YÜZ ŞİRKET kalacak diye açıklamalar geliyor. Dikkat edin aynı toplantıda ve aynı kelimeleri kullanan aynı kişiler. Bu nasıl bir iştir? Akla kara iç içe nasıl olabilir? En azından iki rengi karıştırsan gri elde edersin. Ama bu lafı ederken böbürlenmeler ve şişinmeler devam ediyor. Yapmayın etmeyin yazıktır. En azından diliniz beyaz değil, tam olarak GRİ'dir. Aklınıza ne oldu ? Yaptığınızla, dilinizle ve beyninizle iletişim yok mu ? Hadi bir cesaret,  artık amacınızı açık açık söyleyin ve bu sektörü ölüm döşeğinden kaldırın. Seçimlerin üzerinden bir aydan fazla zaman geçti. Cesur olmanızı beklememin süresi daha ne kadar devam edecek. Rekabet rekabet derken, haksız rekabetleri artık bertaraf edecek adımları atın.  Gerekirse karar alıcıları kamuoyu karşısında mahküm edin. Elinizde olanaklar var. TV ye çıktığınız gibi bunları da ifşa edin. Hadi bir cesaret !!!! Not: Bazı adımlar atıyoruz denebilir ama açıkça beyan edin. Kimseyi de dengeler safsatası ile oyalamayalım. Açıkça suçlayın veya açıkça teşekkür edin. Bu kadar basit. Ha gayret son dönemlerdeyiz.  O. B. 

Bu yazı toplam 1961 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.