'Çevre Yönetimi' Ödülü Renault'a

Daha önce 2005 yılında Modus ön panelinin ekolojik tasarımı nedeniyle ödüllendirilen Renault, bu yıl "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Çevre Yönetimi" ödülünü kazandı. Bu ödül, Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Nelly Ollin tarafından Fransa'nın Lyon kentinde düzenlenen Pollutec Çevre Fuarı çerçevesinde verildi.

Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Nelly Ollin "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Çevre Yönetimi" kategorisinde 2006 Kuruluşlar & Çevre Ödülü'nü bugün Renault'ya verdi. Fransa'nın Lyon kentinde düzenlenen Pollutec Çevre Fuarı çerçevesinde verilen ödülle Renault'nun uzun yıllardan beri uyguladığı çevre yönetimi politikası ödüllendirilmiş oldu. Çevre yönetimi, otomobilin ekonomik ömrünün bütün aşamalarında, özel projelerin uygulanması, personelinin eğitimi ve iç-dış denetimler sayesinde üreticinin faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlıyor.

Bu ödül, çevre yönetimi politikası sürdürülebilir kalkınma kriterlerine uyan ve sosyal ve ekonomik performansların iyileştirilmesine katkıda bulunan şirketlere veriliyor. Renault Çevre Planlama Direktörü Alice de Brauer, ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Bu ödül ile, otomobillerimizin ekonomik ömürlerinin her aşamasında, tüm Renault Grubu'nda çevre yönetim politikamızın uygulanması için çevre ve geri dönüşüm kanallarında çalışan bütün görevliler ödüllendirilmiş oldu. 1995 yılından beri, 50 binin üzerinde Renault çalışanı çevre sorunları konusunda eğitim gördü ve bugün Grubun üretim merkezlerinin yüzde 90'ından fazlası ISO 14001 sertifikası sahibi; Rusya ve İran'da satın alınan yeni fabrikaların da bu çevre belgesini en kısa sürede almaları planlanıyor" dedi.

İklim değişikliği, doğal kaynakların azalması veya atıkların geri dönüşümü gibi ekolojik sorunlar ile bu bağlamda üstlenmesi gereken rolün bilincinde olan Renault, 1995 yılından beri uluslararası faaliyetleri çerçevesinde sıkı ve iddialı bir çevre politikası uyguluyor. Bu politika başlıca şu unsurlara dayanıyor:

"Her fabrika ve her ürün bazında çevre analizi. Renault otomobillerin çevre üzerindeki etkilerini azaltma çalışmalarını en iyi şekilde yönlendirmek için, Grubun dünyadaki bütün fabrikalarında, yani Renault, Dacia ve Renault Samsung Motors markaları ile ilgili olarak, çevre analizleri gerçekleştiriyor. Bu analizler araçların Ömür Döngüsü Analizi (ACV) ile tamamlanıyor. Bu metodoloji ile petrol ve doğal kaynakların kullanımının, üretim, lojistik ve müşteri tarafından kullanılma aşamaları da dahil olmak üzere, araçların geri dönüşü üzerindeki bütün ekolojik etkileri tam olarak belirleniyor. Olumsuz etkilerin azaltılması hedefine cevap veren projelerin hazırlanması ve hayata geçirilmesi. Çevre çalışmalarının etkinliğini garanti etmek, sürdürülebilir kalkınma alanında istenen sonuçları almak, fakat aynı zamanda zincirin diğer ucunda, toplama -sökme - geri dönüşüm kanallarının hayata geçirilmesine katkıda bulunarak, çok sayıda malzemenin yeni otomobillerin tasarımında geri dönüşümünü ve değerlendirilmesini sağlamak için, Renault imalatçıları ile birlikte çalışıyor. Ölçülebilir sonuçlar bu alanda gerçekleştirilen ilerlemelerin değerlendirilmesini sağlıyor. Örneğin, 10 yılda, bir aracı üretmek için gerekli enerji miktarı yüzde 25, su ihtiyacı ise yüzde 57 oranında azaltıldı. Aynı zamanda, CO2 emisyonları kat edilen kilometre başına ortalama 32 gram azaltıldı ve araçlar bugün yüzde 95 oranında yeniden değerlendirilebilir hale geldi. Çevre yönetimi, gücünü geniş bir çalışan ağının destek ve katılımından alıyor. Her Renault biriminde (mühendislik, pazarlama, üretim, satınalma, hukuk, vs.) çalışan personel Çevre Planlama Direktörlüğü ile bağlantılı olarak, çevre hedeflerinin kendi meslek bölümlerinde dikkate alınmasını ve uygulanmasını sağlıyorlar. Bunun için, Renault Satınalma Direktörlüğünün imalatçılarıyla paylaştığı ve parçaların geri dönüşüm potansiyellerinin değerlendirilmesini sağlayan Parça Geri Dönüşüm Göstergesi (IRF) gibi birtakım basit araçlar kullanıyorlar. Parça ambalajlarının ekolojik niteliği hakkında görünürlük sağlayan 'Ambalaj Eco endeksi' ise bir başka örnek oluşturuyor. Üretim merkezlerinde uygulanan 'ambalaj' planı sayesinde, 1995 yılında 35 kg olan ürün başına ambalaj atık miktarının 15 kg'a düşürülmesi sağlandı.

Personelin eğitimi ve ilgili taraflar arasında iletişim. 1995 yılından beri, Renault 50 binin üzerinde çalışanını çevre sorunsalları konusunda eğitti. Örneğin, CAPECO 1 eğitim modülü, 40 bin personelin ISO 14001 standardının fabrikalarında hayata geçirilmesi konusunda eğitilmesini sağladı. Aynı şekilde, yaklaşık 2 bin 500 Renault otomobil tasarımcısı eko-tasarım teması ve geri dönüşüm sorunlarının araçların tasarım aşamasında dikkate alınmasına ilişkin yöntemler konusunda CAPECO 2 eğitim modülünü takip ettiler. Renault şeffaflık kaygısı ile, çevre konusunda gerçekleştirilen çalışmaları ve alınan sonuçları kamuoyuna sistemli olarak açıklıyor. Renault'nun müşterileri ve hissedarları veya fabrikalarının kurulu olduğu yerlerde yaşayan insanlar bütün bu bilgilere, üreticinin yıllık faaliyet raporu, www.renault.com sitesi veya fabrikaların çevre bildirileri kanalıyla ulaşabiliyorlar. Ayrıca, Renault çevre yönetimi alanındaki deneyimini paylaşmak için gereken adımları atmi (ACV) ile tamamlanıyor. 2006 Haziran ayında, birçok ortağı ile birlikte, KOBİ'ler ile büyük ekonomik kuruluşlar arasındaki ilişkilerin insan hakları, çalışma standartları, çevre, yolsuzluklarla mücadele gibi konulara ilişkin prensipler çerçevesinde geliştirilmesini hedefleyen BM Dünya Paktı ile ilgili bir bölgesel kulüp kurdu. İç göstergeler ve dış denetimler yoluyla. Çevre analizlerinin dışında, Renault'nun elinde, faaliyetlerinin ekolojik etkilerinin ürettiği araçların tüm ekonomik ömrü boyunca ölçülmesini sağlayan, üretilen atık miktarı, yaratılan gürültü kirliliği, iklimsel ısınma potansiyeli, doğal kaynakların tükenmesi veya fotokimyasal ozon tabakası oluşumu gibi birtakım göstergeler de bulunuyor. Bağımsız kurumlar tarafından gerçekleştirilen dış kontroller de sarf edilen çabaların iyi bir göstergesini oluşturuyorlar. Böylece, bugün Renault'nun üretim merkezlerinin yüzde 90'ından fazlası uluslararası ISO 14001 (çevre sertifikası) standartlarına ve Üst Düzeyde Korunan Risk labeline uygun şekilde faaliyet gösteriyorlar. Grubun yeni satın aldığı fabrika ve şirketler de, en büyük üretim merkezi Piteşti Fabrikası 2005 yılında ISO 14001 sertifikasını almış olan Dacia örneğinde olduğu gibi, aşamalı olarak bu yaklaşımı benimsiyorlar."

İHA