Denizde navlun 1 yılda yüzde 40 düştü
Uluslararası deniz taşımacılığında gemi arz-talep dengesizliği büyüyor. Piyasaya giren ihtiyaç falzlası gemilerle navlun son 10 yılın en düşük seviyesinde.
Denizcilik piyasalarında navlun dibe vurdu, gemi fiyatları önemli oranda düştü. 2 bin puanlara kadar çıktıktan sonra 2013’ün sonundan itibaren hızlı düşüşe geçen Baltık Kuru Yük Endeksi (BDI), son bir yılda yaklaşık yüzde 40 değer kaybederek geçtiğimiz haftayı 586 puanla kapattı. Tanker piyasasında büyük düşüşler yaşanıyor. Konteyner piyasası ise diğer segmentlere göre biraz daha iyi gidiyor. Aşırı gemi arzının bu düşüşlerin ana nedeni olduğunu ifade eden Türkiye Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, “Piyasaya yeni giren gemiler 2016 için de umut bırakmadı, hatta uluslararası uzmanlar 2020’den önce denizcilik piyasalarında düzelme beklemiyor” dedi. Karadeniz navlun piyasında da düşüşler hız kesmiyor. İstanbul Navlun Endeksi (İstfix) de son bir yılda yüzde 35’ten fazla değer kaybederek haftayı 589 puanla kapattı.
Gemi arz talep dengesizliğinden dolayı navlunlarla birlikte gemi fiyatlarının büyük oranda düştüğünü dile getiren Erol Yücel, “BDI’nin düşecek yeri kalmadı. Çok kötü durumda. Navlunlar ve gemi değerleri ince ayar düşmüş durumda. İkinci eller de çok düşük durumda. 2016 için bile bir düzelme beklenmiyor. Burada en büyük neden gemi arzının fazlalığı. Taşınan yük artıyor olsa da gemi arzı çok fazla. Şu anda her taraf gemi dolu” dedi.
KİRA, MASRAFLARI KARŞILAMIYOR
Navlunların 2008 krizi öncesi ile kıyaslandığında halen çok düşük seviyede olduğunu belirten Yücel, günlük sabit masrafı 5-6 bin dolar civarında olan gemilerin günlük kira gelirlerinin 2 bin 500 ila 4 bin dolar seviyelerinde olduğunu ve aradaki farkın günlük kayıp olduğunu söyledi. Yücel, piyasaların bu derece düşük olmasının nedenini ise şu sözlerle açıkladı: ”Burada birkaç faktör rol oynuyor. Yeni gemi inşa etmek için Çin’de yeterli kapasitenin olması; yeni gemi inşa ettirmek isteyen firmaların (özellikle fonların) kaynak sorunu çekmemeleri; tersanelerin de yaşamlarını sürdürmek için kendi bünyelerinde ve devlet destekli ihracata yönelik kredi mekanizmalarının bulunması… Tüm bunlar bir araya geldiğinde normalin üzerinde yeni gemi siparişleri söz konusu oluyor. Bu da arz talep dengesini maalesef armatör aleyhine bozuyor.”
FİNANSMAN MALİYETLERİ ZORLUYOR
Armatörün günlük sabit giderlere ilave olarak günlük finansman maliyetlerinin de olduğunu hatırlatan Yücel, “Sonuçta az veya çok gemiler kredi ile yapılıyor ve gemilerin maliyetleri 20 milyon dolardan başlıyor. Gemiler büyüdükçe bu rakamlar da yükseliyor. Önümüzdeki aylar için olumlu bir beklentimiz maalesef bulunmuyor. Önümüzdeki aylar yerine önümüzdeki yılları konuşmak daha doğru olacak. Geçenlerdeki bir konferansta ünlü araştırmacı Martin Stanford '2020 yılından önce denizcilikte bir gelişme beklemeyin' şeklinde bir ifade kullandı. Yine aynı konuşmacı geçtiğimiz haftalarda Hamburg’da yapılan Marine Money Konferansı’nda yapmış olduğu bir sunumda 1800’lü yıllara ilişkin bir gazete kupürü gösterdi. O tarihte de yine bugün olduğu gibi fazla gemi inşa edilmiş olunmasından şikayet edildiği anlatılıyor. Kısacası arz talep dengesinin en iyi işlediği sektör denizcilik sektörü. Tüm acımasızlığı ile acı gerçeği bizlere yaşatıyor” diye konuştu.
‘PAYIMIZI YABANCILAR KAPIYOR'
Dünya deniz ticaret filosu büyürken Türk deniz ticaret filosundaki tonajda ise düşüş yaşandığını hatırlatan Yücel , şöyle konuştu. “Bu filoyu korumaya yönelik armatöre bu kötü günlerde yardımcı olacak bir mekanizmayı yaratmadığımız takdirde Türk deniz ticaret filosu ciddi ölçüde tonaj kaybına uğrayacak. Kısa bir süre içerisinde 32 milyon DWT’den 28 milyon DWT’ye kadar düştük. Türk Armatörler Birliği olarak Sayın Başbakanımıza durumu belirten ve acil önlem alınması gerektiğini belirten bir yazı gönderdik. Ancak, bir yanıt alamadık” dedi.
Dünya filosunun yüzde 50'sinden fazlasının serbest bayrak altında gemi çalıştırdığına dikkat çeken Yücel, şöyle konuştu: “Hiç biri SGK primi gibi bir prim ödemiyor. Türk armatörü uluslararası sularda rakiplerine göre günlük sabit masraflarda gemisine göre günde 600 dolar ile 1000 dolar arasında sadece SGK’dan kaynaklanan prim ödemesi nedeniyle pahalı bir işletme haline geldi. Bunu fırsat bilen yabancı gemi işletmecilik şirketleri Türkiye’de ofis açmaya başladı. Ayrıca Türk armatörüne yabancı bayrak altında, yabancı personel ile gemi çalıştırmaya başladılar. Türkiye maalesef taşıyan değil, taşıtan ülke konumunda Dış ticaretimiz planlandığı gibi artmaya devam ederse ve diğer taraftan da Türk deniz ticaret filosundaki tonaj kaybı devam ettiğinde çok değil önümüzdeki 3 – 5 yıl içerisinde konu facia gibi gündeme gelecek. Önemli olan bu acı tabloyu bugünden görebilmek ve gerekli önlemleri almak."
KOSTERCİLER İŞLETME MASRAFINI ANCAK KARŞILIYOR
Karadeniz ve Akdeniz koster navlun piyasasını gösteren ISTFIX Bileşik Endeksi’nde de düşüşler hız kesmiyor. Endeks son bir yılda yüzde 35’ten fazla değer kaybederek haftayı 589 puanla kapattı. Bölgedeki diğer gelişmelerin yanı sıra Ukrayna'daki kriz bu düşüşte büyük rol oynuyor. Dünya Bankası’na göre, 2014 yılında yüzde 6,8 oranında küçülen Ukrayna ekonomisinin 2015 yılında da yüzde 7,5 oranında gerilemesi bekleniyor. 1 Temmuz'da başlayan ve piyasaya hereket getiren Rusya'nın tahıl ihracatında da düşüş bekleniyor.
UkrAgroConsult’a göre, başlıca ihracatçılar arasında yer alan Rusya, Kazakistan ve Ukrayna’nın tahıl ihracatları, Temmuz 2015 itibariyle başlayacak olan 2015/2016 hasat döneminde 6 milyon ton düşerek 64 milyon ton seviyesine gerileyebilir. Benzer şekilde toplam üretimin de 17 milyon ton düşüşle 164 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Istfix'in geçen haftaki raporundan bazı önemli ayrıntılar şöyle: Karadeniz ticareti geçen hafta sabit kalmakla hafif iyimser olmak arasında gidip geldi. Rusya’nın tahıl ihracat vergisinde indirime gidebileceği haberi piyasada olumlu bir hava estirdi. Batı ve Orta Akdeniz yükleri ise geçtiğimiz haftalardaki sıkıntılı seyrini devam ettirdi ve navlun teklifleri ancak işletme masrafl arını çıkarttı. Bu haftanın bağlantılarında, 5.bin 00 dwt’lik genç bir gemi Mariupol’den Cezayir’e 5.000 ton çelik yüküne 32 dolar/ton’dan bağlandı. Benzer bir taşımada, 5 bin ton inşaat çeliği Volos’tan Cezayir’e 20 euro/ton’dan bağlandı. Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e 5.000-6.000 ton genel yükler 15-16 dolar/ton’dan bağlandı.
TÜRK FİLOSU ERİYOR
Türk deniz ticaret filosu global filodaki büyümenin aksine küçülüyor. Filomuz son birkaç yılda 32 Milyon DWT’den 28 Milyon DWT’ye kadar düştü. Yüksek vergiler ve primler düşüşte ana etken. Bu konuda acil önlem alınması gerektiğini vurgulayan armatörler hükümetten acil çözüm bekliyor.
(Aysel Yücel – Dünya)
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.