Dev projelerde hep Arkas Lojistik imzası var

30-31 Aralık 2018 tarihinde hem Türkiye, hem de dünyada bir ilk yaşanacak. “Büyük Göç” diye nitelenen ve THY’nin Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na taşınmasını içeren projeyi lojistik okullarında ders olabilecek farklılıklarla gerçekleştirecek Arkas Lojistik’in Genel Müdürü Onur Göçmez ile konuştuk.

• Projeye dahil olmanızın öyküsünü anlatır mısınız?

8 ay önce proje önümüze geldiği zaman detaylar belli olmamıştı. Basında haberler çıktığında THY’den randevu talep edip bir toplantı yaptık. Bu görüşmenin ardından çoğunluğunu mühendislerin oluşturduğu bir proje ekibi oluşturduk.  Projeyi,  “A noktasından B noktasına taşımaktan ibaret” şeklinde değerlendirirseniz çok basite indirgemiş olursunuz. Projeyi çalışırken, ilk yaptığımız iş Arkas’ın denizcilikten gelen kültürünü proje ile harmanlamak oldu. Bu da taşımaya uzmanlık alanımız olan konteyneri katmamız sonucunu getirdi.  Farklı lowbedler ve farklı ekipmanlar kullandık. Varış ve çıkış noktalarına kurulan stok sahalarıyla kendi iş makinelerimizle sefer sayılarını çok hızlandırdık. Bu arada THY ekibi de, hem işe hakimiyet, hem de ne istediklerini bilen bakış açısıyla süreci çok iyi yönetti.

• Sonuçta bir lojistik faaliyet diye nitelendirenler çıkabilir. Sizin farkınız ne oldu?

Biz “Büyük Göç” projesinde yalnızca A noktasından B noktasına taşıma yapmıyoruz.  IT altyapımızla, konteyner ekipmanımızla, iş makinelerimizle projenin her aşamasına dahil olduk. Örneğin, konteyner kullanmasaydık, bir kamyon yükünü boşaltana kadar orada bekleyecekti. Ama biz, çekiciyle konteynere birbirinden bağımsız yaklaştık. Çekici, konteyneri bırakır, tekrar gelir. Bu da otomatik olarak sizi çok daha hızlandırır. En önemli kritik nokta aslında burası. Siz eğer, aracın oradaki boşaltma süresine bağlı kalırsanız, onu yönetemezsiniz. Limandan varışa ve çıkışa getirilen 4’er tane Reach Stacker vasıtasıyla konteynerler alınır ve yüklenir. Ardından lashing ekiplerimiz içeri girer, o sırada çekici yeni yükü almak için geri dönmüş olur.

30 tonun üzerindeki ekipmanları taşıyan lowbed ekipmanları kiraladık. Bu kadar ağır yükleri yerden kaldırıp, lowbed’in üstüne koyarsanız, ciddi bir zaman kaybı oluşuyordu.  Zaman kaybını önlemek için özel rampalar yaptık. Araç rampaya giriyor, yola devam eder gibi lowbedin üzerine çıkıyor. Bu operasyonu da 8-10 dakikaya kadar indirdik. Bunların tamamı 6 aydır ölçülüyor. Bu arada TEKNOFEST’i de biz taşıdık. Her taşıma da size bir deneyim katıyor ve süreler de o oranda azalıyor.

• Peki 30-31 Aralık’ta ne olacak? Sonuçta karayolunu kullanacaksınız ve bir şehir trafiği gerçeği var. Bunu nasıl aşacaksınız?

THY’yi bu yönde de tebrik etmek lazım. O günkü trafiği THY’nin talepleri yönlendirecek. Belki tek şeride inecek, belki iki şerit kapanacak. Çünkü, lowbed’in genişliği bazen tek şeridi aşan boyutlara ulaşabiliyor. Diğer yandan araya araç alınmazsa, bizim konteyner taşımalarımız için tek şerit yeterli oluyor. Ekstra durumlar ise, Valilik ile kontrollü bir şekilde gidecek.

Toplamda 5 bin TIR’a denk gelen çok ciddi bir yük var. İşte Arkas Lojistik’in mühendislik farkı burada devreye giriyor. Biz o yükleri lashing ekipleri, paketleme ekipleri ve konteyner avantajlarıyla nakledeceğiz. Çünkü, konteyner bir kutu. İçine taşmalı malzemeyi de, farklı boyutlarda her malzemeyi de sığdırabiliyorsunuz. Konteynerler ağzı açık bekleyecek ve yükler yerleştirilecek. Konteyner, yere sıfır olan bir ekipman; araç içeri girebildiği için yüklemeyi çok rahat gerçekleştirebiliyorsunuz. Bunu tenteli araçlarla yaptığınız zaman yükü yerden alıp koymak için bir zaman harcayacaksınız. Biz gir-çık, kapat, yüklemeyi onayla diye çok kısa sürede çözeceğiz. Bu işin adı taşıma ama mühendislik ismi daha öne çıkıyor. Amacımız, 5 bin TIR’lık malzemeyi çok daha az elleçleme yaparak nakletmek olacak. 30 Aralık saat 03’de başlayacağız, 31 Aralık gecesi de tam yeni bir yıla girerken bitirmiş olacağız.

• Oldukça farklı boyutta ve ebatta malzemeden söz ediyorsunuz. Varış yerinde bir karışıklığa yol açmamak için bir çalışmanız var mı?

En önemli konu da risk ile alakalı olan kısım. Konteyneri bir kap olarak düşünürseniz, önce kabı barkodluyor, okutuyoruz. Sistemde bir yük objesi oluşuyor. Ardından bu objeye yapılan her yüklemeyi barkodla okutuyor daha sonra, konteyneri kapatıp mühürlüyoruz. Konteynerin numarasını da araç plakasıyla eşleştiriyoruz. Araç plakasının da kilometresini, hızını, nerede durduğunu, ne yaptığını, A noktasından B noktasına kadar an be an online takip edebiliyoruz. Ardından o konteynerleri de belli bir riske göre sıralıyoruz. Örneğin, konteynerin içinde bir uçağın kalkması için gerekli çok önemli bir ekipman var. Yüklendi ve araç çıktı. Mücbir bir nedenden dolayı farklı bir gelişme olduğunu varsayalım, sistem ‘aracın hızı düştü’ şeklinde haber verir. Anında sırtında vinç olan kamyonların oluşturduğu ekipler oraya yönlendirilir ve o konteyneri oradan alıp, kendi üzerine koyarak yola devam eder. İşte bizi en fazla öne çıkaran farklılıklardan ilkini lojistik mühendisliğimiz oluşturuyorsa, ikincisi de yükü online takip edip, gerekli müdahaleyi anında yapabilmemizdir.

• Yaptığınız işi “mühendislik” olarak niteleseniz de, sonuçta insan odaklı bir taşıma yapacaksınız. Bu konuda sürücülere bir eğitim verildi mi?

Dediğiniz gibi, sürücü yönetimi zordur ve bu projede bine yakın insan görev alacak. Tedarikçiler de dahil, tüm personel şu an hızlandırılmış bir eğitimden geçiyor. Bünyemizden farklı olarak iki aylığına bir istihdam yarattığımızı da söyleyebilirim. Sürücü, çok susadım dedi ve durdu, ya da root’tan çıktı bir markete girip bir şey almak istedi. Hizmeti aksatan her şeye anında müdahale edip rotaya sokacağız. Araba mı bozuldu, belli noktalarda tamir-bakım araçlarımız müdahale edecek. Örneğin yüzlerce araçlık konvoy yola çıktı. Ve malzemelerin önemi açısından en değerli araba 3. sıraya geçmek durumunda kaldı. Hemen müdahale edip, aracı birinci sıraya alacağız. Bu risk analizini iyi yapmalısınız.

THY'nin taşınması projesinin iki mmarı yan yana: Arkas Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Serhat Kurtuluş ve Arkas Lojistik Genel Müdürü Onur Göçmez. 

• Peki bu projenin bir benzeri dünyada yapıldı mı?

Türk Hava Yolları’nın yaptığı lansmanda, bu 5 bin TIR’lık göç ‘dünyada ilk’ olarak anons edildi. Peyder pey taşımalar sürüyor ama büyük iş 30-31 Aralık’ta olacak. Varış noktasında da elemanlarımız olacak ve tespit edilen yerlere konulacak.

• Sizce bu projeyi niçin size verdiler?

Bizim çok fazla hizmet çeşitliliğimiz var. Bu da denizcilikten gelen kültürü lojistiğe yansıtmamızdan kaynaklanıyor. Konteyner taşıma modellerinin projeye monte edilmesi, demiryolundaki gücümüz, 500 araç, 700 treyler ve bunları yöneten deneyimli ve eğitimli bir beyin takımı. Arkas Lojistik’te bu karmayı çok iyi yaptık. Arkamıza da Arkas’ın güveni ve hızını alınca, THY’nin de basın lansmanlarında söylediği ‘Güvenilir Bir Firma ile Anlaştık’ sözcüğünü hak eden bir yapı ortaya çıktı. Arkas Ailesi de, bu projeye çok ilgi ve destek gösterdi. Bizim tedarikçilerimiz de Arkas kültürünü özümser ve ona göre yaklaşım gösterir. Örneğin, 30 ton ve üzeri 140 adet lowbed taşımamız var. Geçmişimizde bununla ilgili deneyimlerimiz olduğu için bir lowbed’i 10 dakikada yükleyebiliriz. Bunları yük hacmiyle çaptığınızda 140 adet lowbedin taşıdığı yüzlerce ton yükün çok kısa sürede yola çıkması ve yine çok kısa sürede varış noktasına varmasını, operasyonun bitmesi şeklinde yorumlayabilirsiniz. Biz bunu çok iyi anlattık ve çok iyi simüle ettik. Operasyon alanları işin hızına uygun olarak modellenerek yerleştirildi. Sadece bu projeyle ilgili özel bir yazılım geliştirdik. Tüm alanı ve yükü kontrol ve takip edebiliyoruz.

 “TANAP, BİZİM PRESTİJ PROJELERİMİZ ARASINDA YERİNİ ALDI”

Uzmanlık alanlarını gemi, demiryolu, iş makineleri, stok saha yönetimi ve karayolu olarak açıklayan Arkas Lojistik Genel Müdürü Onur Göçmez, tüm bu hizmet ürünlerini müşteriye odaklayarak işleri sonlandırdıklarını ve her sorunu çözebilecek bir ekibe sahip olduklarının altını çizdi.

Onur Göçmez’e “sıfır iş kazası” ile tamamladıkları TANAP Projesiyle ilgili sorular da sorduk.

• TANAP Projesiyle ilgili olarak, şartnameyi okuyan birçok lojistik yöneticisinden ne kadar zorlu, hatta “yapılamaz” duyumları almıştık. Siz nasıl başardınız?

TANAP ihalesi öncesinde çok kapsamlı bir şartnameyi özümsemek zorunda kaldık. İş güvenliği ön plandaydı. Sayfalarca time table yapıyorsunuz, zamanında teslim edilmediğinde ağır ceza yükümlülükleri var. Borularda en küçük bir çizik dahi olmaması gerekiyor. Hasarsız teslim etmezseniz ödeme alamıyorsunuz. “İskenderun’dan başlayıp, Kars Sarıkamış’a giden bir yol hikayesi” şeklinde özetlenebilir.

• Ekstra bir yatırım yaptınız mı? Projenin detaylarından söz eder misiniz?

Boruları nasıl taşıyacağınız ile alakalı treyler modelleri var. Bu boruları 3’lü ya da ikili taşıyabilirsiniz deniyor. Ama Türkiye’de ona uygun treyler yok. O boruları taşıyacak sadece TANAP için treyler yatırımları yaptık. Araçların elektrik ve fren aksamları, sürücülerin eğitimleri ve özel yaşamlarını da kontrol eden bir şartnameyi oturduk ve tek tek planlayıp kurguladık. En büyük dış paydaşımız olan TCDD’nin de hakkını teslim etmemiz gerek. Stok alanlarının açılması, istasyon alanlarının faaliyete geçirilmesi konusunda bize çok faydaları oldu. Hiç işlemeyen stok sahalarına yakın istasyonları bizim için açtılar. Yükü o alanlara bırakmanız gerekiyordu. Çünkü o stok sahalarını açtıramazsanız nakliye maliyetleriniz artar. TCDD o projeye çok sahip çıktı, bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bölgeye özgü beklenmedik sorunlar yaşadık. Demiryolları kapandı, başka yerlerden geçmek zorunda kaldık.

700 vagon ile TCDD’den sonra en büyük vagon filosuna sahibiz. Bu bir güç ve o gücü projede sonuna kadar kullandık. Doğal olarak TCDD’nin de en büyük müşterilerinden biriyiz.  Yer hizmetlerinde de özel iş makineleri kiraladık.

• Projenin en hassas olduğu bölüm de güvenlik. Bu konuda neler yaptınız?

Evet, en önemlisi iş güvenliği. Arkas Lojistik bu dev projeyi ‘sıfır kaza’ ile tamamlayarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu proje için özel istihdam edilen iş güvenlik uzmanları, sürücülere ve elleçleme personeline verilen sürekli eğitimler, bu proje için dizayn edilen özel güvenlikli çekici ve dorseler kullanıldı.   Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim. Türkiye’de büyük proje denince artık herkesin aklına Arkas Lojistik gelecek. TANAP, bizim için çok iyi bir referans oldu.

TÜRKMENİSTAN PROJESİ, HEM ARKAS’A, HEM DE TÜRKİYE’YE KAZANDIRACAK

• Türkmenistan’da da bir proje aldınız ve başladınız. Bu proje konusunda neler söyleyeceksiniz?

Bu biraz daha farklı bir proje. Türkiye’den Türkmenistan’a yaklaşık 200 TIR inşaat malzemesi taşıdık. Türkmenistan’da çok büyük bir alışveriş merkezi, konferans salonu ve ordu ile alakalı bir kompleks yapılıyor. Tüm malzemelerin Türkiye’den alınmasını organize ettiler, nakliyesini de biz yapıyoruz. Ülkemize giren her kuruşa ihtiyacımız olan şu günlerde bu çözümü sağlamasaydık, belki de  başka bir ülkeden mal temini ve taşıma yapacaklardı.

Yaklaşık 1500-2 bin adetlik bir TIR taşıması olacak. Bunun 200’ünü yaptık. Burada yönettiğimiz en önemli konu ülke geçişleri. Her ülkenin kendine özel durumları var. Türkiye’den başlayıp Gürcistan, Azerbaycan, Hazar ve Türkmenistan’a ulaşıyoruz. Örneğin Gürcistan’dan geçerken hacim sorunları yaşıyoruz. Hazar’ı geçerken gemilerde yer sorunu olabiliyor. En büyük gücümüz de Türkmenistan, Gürcistan ve Azerbaycan’da ofislerimizin olması. Çünkü her sınıra geldiğimizde bizim ofislerimizden gelen arkadaşlar, araçlarımıza eskortluk yapıyor. Yerel dili bildikleri, coğrafyayı çok iyi tanıdıkları için bu durum elimizi çok rahatlatıyor. Böylece hızlı bir şekilde süreci yönetiyoruz.

ARKAS LOJİSTİK'E İKİ ATLAS ÖDÜLÜ BİRDEN 

Selçuk ONUR – LOJİSTİK EKİPMANLAR / LOJİPORT