“Devletimize güvenerek hata mı yaptık?”
Ulaştırma Bakanlığı’nın antrepoculuk sektörüne yönelik yeni düzenlemelerinin transit ticarete darbe vuracağını söyleyen Mersin Gümrüklü Antrepocular...
Ulaştırma Bakanlığı’nın antrepoculuk sektörüne yönelik yeni düzenlemelerinin transit ticarete darbe vuracağını söyleyen Mersin Gümrüklü Antrepocular Derneği (MEGAD) Başkanı Mustafa Açıkgöz, bu durumda en büyük zararı Mersin’in göreceğini söyleyerek, sektörü birlikte hareket etmeye, yetkilileri ise uygulamadan vazgeçmeye çağırdı. :ir gecede alınan kararlar ile kaderlerinin değiştirildiğini söyleyen Açıkgöz, “Devletimize güvenerek yatırımlar yaptık, hata mı ettik. Bizlerin yok sayılarak kararlar alınmasını kabul etmiyoruz. Yayınlanan genelgeler ile sektör zapturapt altına alınamaz. Gelin birlikte masaya oturalım, denetimleri arttıralım, sorunlara çözüm bulup, çürük elmaları birlikte ayıklayalım” dedi.
BU YANLIŞTAN DÖNÜN!
Ulaştırma Bakanlığı’nın antrepoculuk sektörüne yönelik yeni düzenlemelerinin transit ticarete darbe vuracağını söyleyen MEGAD Başkanı Açıkgöz, “En büyük zararı Mersin görür” diyerek, sektörü birlikte hareket etmeye, yetkilileri ise uygulamadan vazgeçmeye çağırdı.
Mersin Gümrüklü Antrepocular Derneği (MEGAD) Başkanı Mustafa Açıkgöz, 2013 yılında kurulan derneğin bugün sektörün çatı kuruluşu olarak sorunlara çözüm üretilmesi adına önemli görevler üstlendiğini söyledi.
Türkiye genelinde toplam 750’ye yakın antrepo bulunduğunu, Mersin’de ise yaklaşık 60 A tipi gümrüklü antrepo ve 20 adet C tipi antrepo olduğunu belirten Açıkgöz, “Gümrüklü antrepolar istihdam yaratan ve ülke ihracatına çok ciddi destek sağlayan bir sektördür” diyerek, antrepoculuğun dünyada gelişen bir sektör olduğunu ve adeta bacasız sanayi gibi faaliyet gösterdiğini aktardı.
“SEKTÖR BÖYLE ZAPTURAPT ALTINA ALINMAZ”
Ancak Ulaştırma Bakanlığı’nın Aralık ayı başında antrepolara yönelik yayınladığı genelgeler ile ilgili sıkıntılı bir sürecin yaşandığını aktaran Başkan Mustafa Açıkgöz, yayınlanan genelgeler ile antrepoların zapturapt altına alınması ve antrepoculuk işi ile iştigal edenlerin dışında yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin yetkilerinin yüzde 90’ının sonlandırılmasının sağlandığını belirtti. Sektör temsilcilerinin görüşleri alınmadan, ‘sektörde başıboşluk var, yanlış işler yapılıyor’ gerekçesiyle yapılan düzenlemelerin ülkeye zarar verdiğini savundu. Bakanlığın özellikle transit ticarete yönelik uygulamalarının ülkeye büyük zarar vereceğini bildiren Açıkgöz, yetkilileri bu yanlıştan dönmeye çağırdı.
“TRANSİT TİCARET BAŞKA ÜLKELERE KAYAR “
“Irak, İran ve Suriye’ye gibi bölge ülkelerine yönelik ihracatlar güvenliği görüldüğü için ekseriyetle Türkiye üzerinden yapılmakta. Ancak yeni çıkan genelgeler ile ülkemiz üzerinden bu ülkelere ihracat yapılması yani transit ticaret engellenmekte” diyen Açıkgöz, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Yeni uygulama ile ürünlerin gemilerden boşaltılmadan, antrepolara girmeden söz konusu ülkelere gönderilmesi öngörülüyor. Ancak ne limanların mevcut kapasitesi buna elverişli ne de bu uygulama işin doğasına uygun. Özellikle bu 3 ülkenin insanları da bu tür malları buralarda bekletmek istiyorlar. Ancak malı limanda malı bekletmenize imkan yok. Ne kapasiteniz buna elverişli ne de doğacak yüksek maliyeti karşılamanız söz konusu. Malı antrepoda bekletmeden karayolu ile bu ülkelere göndermek isteniz bu defa da karayolu taşımacılığında büyük sıkıntılar yaşayacaksınız. Malum bugün Habur Sınır Kapısı’ndaki sıkışıklık ortada. Kapıların çok seri çalışmadığı bir dönemde bu malları karayolu il taşıyalım demek başka sorunları beraberinde getirir. En önemlisi ülkemiz üzerinden yapılan transit taşımacılık başka ülkelere kayar.
“BİR GECEDE KADERİMİZ İLE OYNANDI”
Bakanlığın yayınladığı yönetmelik çıkmadan önce bu uygulamanın ülkeye zarar vereceğine yönelik harekete geçtik ama sesimizi duyuramadık. Her önüne geleninin antrepoculuk yapmaması gerektiğini biz de savunuyoruz. Ancak önlem böyle alınmaz. Antrepoların açılması çok kolay hala getirildi ama daha sonra bir gecede ‘pardon biz yanlış yapmışız’ denilerek, insanların kaderiyle oynandı. Dünyada tüm sektörlerde mutlaka çürük elmalar vardır. Biz de zaten bunu anlatmaya çalışıyoruz. Biz de zaten çürük elmaların var olmasına engel olmak için işin baştan sıkı tutulması gerektiğini savunuyoruz. Bu görüşümüzü bakanlığa da bildirdik. Biz derneğimize üye almak için 3 ay araştırma yaparken, ilgili bakanlık herkese antrepo açma izni verip, üstüne birde kolaylık sağlıyordu. Şimdi bunu iptal ettiler ama tüm sektörü cezalandırarak”.
TARAFLAR MASAYA OTURMALI
Bugün en küçük antreponun ortalama 1 milyon dolar maliyet ile kurulduğunu işaret eden MEGAD Başkanı Mustafa Açıkgöz, her firmada da en aza 30 kişinin çalıştığını bildirdi. Antrepoların daha ince eleyip, sık dokuyarak kurulabileceğini işaret eden Açıkgöz, “Sektördeki yanlışları düzeltmek için bu tebliğin antrepoculuk sektörüne düzen getireceğine inanmıyorum. Geçmişte yanlış yapılmıştı şuan ikinci bir yanlış yapılıyor.
Sektörde düzeni, kaliteyi sağlamak için antrepocuların, gümrük komisyoncuların ve bakanlığın bir araya getirilmesi gerekiyor. Taraflar bir araya getirilmez ise sektörün geleceği karanlık. Bundan en büyük ülkeyi görecek olan ülkemiz ve özelde de bölgemiz olacaktır.
“BİZ BU GÜNLERE KOLAY GELMEDİK, BU HAKSIZLIK”
Öte andan bakanlığın bu uygulamaları hükümetimizin 2023 hedeflerine de çok ters bir uygulamadır. Antrepoculuk, ihracat kadar önemlidir ki ihracatı da desteklemektedir. Sektör ile konuşulmadan, masaya oturulmadan bir gecede nasıl böyle bir karar alınabiliyor, bizler de anlayamıyoruz. Hükümetin bu kararı bizleri çok şaşırttı. Öte yandan basında sürekli antrepolarda kaçak ürünler bulunduğuna yönelik haberler ardı ardına çıktı. Oysa biz de bu sektörün içindeyiz ve olaylar bu kadar büyük çaplı değil. Veya bizim bilmediğimiz bir şeyler var. Ancak yanlış bir şeyler var ise de bu yanlış bir gecede alınan kararlar ile düzeltilemez. Yani; pire için yorgan yakılmaz. Bakanlık; denetimleri arttırabilir, antrepoların açılması ve işletilmesi ile ilgili zorlaştırıcı adımlar atabilirdi. Ancak bunları yapmak yerine bizleri yok saymaları, rızkımızın kesilmesi, sektörün, ülkenin dar boğaza sürüklenmesi doğru değil.
Bugün; gemiyle gelen bir konteynır transit malın yaklaşık olarak ülkemize bıraktığı maddi değer ortalama 5 bin dolar civarındadır. Bu parayı liman, gümrükleme, acentecilik, taşımacılık ve depolama sektörleri paylaşmaktadır. Bu hizmetleri sunan insanlar vergi vermiyorlar mı, istihdam sağlamıyorlar mı? Yok sayılmak bizim asla kabul edemeyeceğimiz bir durum. Sorunları birlikte çözmek istiyoruz. Söz konusu uygulamaların bölgemize. Ülkemize çok ciddi zarar getireceğini düşünüyor ve yetkilileri bu uygulamalardan geri dönmeye, paydaşları aynı masada buluşmaya çağırıyoruz.
“EN BÜYÜK DARBEYİ MERSİN ALIR”
Geç kalınır ise transit ticareti kaybedebiliriz ki tekrar ediyorum bundan en büyük zararı da Mersin görür, en büyük darbeyi Mersin alır. Çünkü özellikle transit taşımacılıkta ülkemizin üssü Mersin’dir. Transit ürünleri en çok Mersin taşımaktadır. Mersin’in parayı kazandığı alan limandır. Ancak transit ticaretin durması demek limanın da zarar etmesi demektir. Yani bu işten ne kadar erken dönülürse o kadar az zararla kurtuluruz. Umarım bu işten bir an önce vazgeçilir. Biz; Çukurova Havaalanı’nın tamamlanmasını, Mersin-Antalya yolunun tamamlanması ve Lojistik Köy kurulmasını beklerken, aksi istikamette yapılan uygulamalar bizleri şaşırtmakta. Biz ileri gitmeyi beklerken, geriye gidiyoruz. Üstelik telafisi mümkün olmayan hatalar yapılıyor. Bizler devletimize güvenerek, bu sektöre yatırım yaparak kabahat mı işledik? Yanlışlar var ise sektör temsilcileri ile bir araya gelinerek önlem alınabilir. Yetkilerimizi sınırlandırabilirsiniz, sorumluluklarımızı arttırabilirsiniz, yeni antrepolar açılmasını zorlaştırabilirsiniz. Yasaklamak hangi çağın zihniyetidir. Yasakçı zihniyet, mevcut iktidarımıza uygun bir davranış değildir. AK Parti bunun mağdurlarından. Bu yapılanlar çağdaş Türkiye için uygun değildir. Ülkenin ticaretinin önüne set konulmaz” şeklinde konuştu.
Hediye EROĞLU – MERSİN / LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.