DHL Freight'tan Ortadoğu açılımı
DHL, 2004 yılı sonunda Türkiye’de kuruluşunu gerçekleştirdiği kara taşımacılığı şirketi DHL Freight ile Avrupa’yı İstanbul üzerinden Ortadoğu’ya...
DHL, 2004 yılı sonunda Türkiye’de kuruluşunu gerçekleştirdiği kara taşımacılığı şirketi DHL Freight ile Avrupa’yı İstanbul üzerinden Ortadoğu’ya bağladı. DHL Freight’in yeni hizmeti ile tüm parsiyel teslimatlar 7/24, gümrük işlemleri tamamlanmış ve kapıdan kapıya yapılacak.
Ortadoğu ile günden güne artan ticaret hacmi, dünya taşımacılık sektörünün lider kuruluşlarından DHL’i de, bu coğrafyada daha aktif olmaya yöneltti. Hava ve denizde var olan, ancak karada özellikle gümrük problemleri nedeniyle pek de tercih edilmeyen parsiyel taşıma modeli bundan böyle karada da uygulanacak.
DHL Freight Türkiye’nin, karayolu taşımacılığı sayesinde iş dünyasına, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere önemli fırsatlar sunduğunu belirten Türkiye ve Ortadoğu Bölge Direktörü Selçuk Boztepe, “Avrupa-Türkiye-Ortadoğu üçgeninde her gün düzenli seferler yapıyoruz. Yeni hizmetimizle Türkiye’ye ve iş dünyasına önemli bir katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Yük sıkıntısı yaşamayan DHL Freight, her iki yöne de sefer gerçekleştirdiği için bu avantajını fiyatlarına yansıtıyor. Bu sayede ihracat-ithalat yapan büyük şirketler ve KOBİ’lere en ekonomik hizmeti verebiliyoruz. Bundan böyle denizden hızlı, havadan ise ucuz, düzenli bir servis modelleri var” dedi.
Karadan yapılan ilk düzenli parsiyel taşıma hizmeti
Ortadoğu’da Suriye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerin yer aldığı Levant bölgesi operasyonlarının Amman’dan, Körfez ülkeleri operasyonlarının ise Dubai’den yönetildiğini söyleyen Selçuk Boztepe, DHL Freight’in Ortadoğu ülkelerinde, Ramazan ayı da dahil 7/24 hizmet verdiğini, tüm teslimatlarını gümrük işlemleri tamamlanmış olarak, kapıdan kapıya ve kesintisiz tarifelerle gerçekleştirildiğini belirtti. DHL’in karadan yaptığı bu taşımacılık şeklinin düzenli parsiyel çıkışlı ilk taşımacılık hizmeti olduğunu vurgulayan Boztepe, “Avrupa’dan Ortadoğu’ya her gün komple taşıma yapan TIR hizmeti verilebilir. Ancak, DHL’in gerçekleştirdiği Avrupa ve Türkiye’de düzenli parsiyel çıkışlı ilk taşımacılık hizmetidir. Bu nedenle İstanbul’da bir operasyonel yetkinlik merkezi oluşturuldu. Buradaki arkadaşlarımız gelen soruları anında yanıtlayıp, süreci hızlandırıyorlar” diye konuştu.
İstanbul’a kargo toplama ve yükleme merkezi
Ortadoğu’da ticaret hacminin gittikçe arttığını, böylece Türkiye ve özellikle İstanbul’un artan potansiyelden pay alarak Avrupa ve Ortadoğu’yu bağlayan en önemli ticaret köprüsü olacağını ifade eden Boztepe sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2009 verilerine göre Türkiye’nin yakın ve Ortadoğu bölgesi ülkelerle toplam ticaret hacmi yaklaşık 29 milyar dolar. DHL Freight Türkiye olarak Ortadoğu ile artan ticaret hacmimizi dikkate aldık ve İstanbul’da kargo toplama ve yükleme merkezi açtık. Ortadoğu ülkelerinden gelen kargoları İstanbul’da TIR’lara yükleyerek Almanya, Fransa veya Kuzey Avrupa ülkelerine, Avrupa’dan gelen kargoları ise yine İstanbul’da toplayarak Aralarında Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Bahreyn, Ürdün, Yemen ve Kuveyt'in yer aldığı toplam 10 ülkeye ulaştırıyoruz” dedi.
Körfez gümrüğünü ‘kurye’ anahtarı ile açıyorlar
Ortadoğu ülkeleri, diğer bölgelerle kıyaslandığında çok da sofistike olmayan bir gümrük yapısına sahip. Özellikle El Hadise gümrük kapısının transit sürelerinin uzamasına yol açtığını ifade eden Selçuk Boztepe, bu zorlukları nasıl aştıklarını da şu sözlerle açıkladı: “DHL’in sahip olduğu lisanslar ve resmi makamlarla ilişkileri sayesinde transit süreleri optimum seviyelerde. Körfez ülkelerinde 8 ülkenin içinde bulunduğu bir gümrük birliği söz konusu. Bu ülkeler içinde taşımacılık yapmak o kadar da zor değil. Ancak Levant Bölgesi’nden giriş ya da çıkış yaptığınızda ilk noktadan gümrük bedellerini ödemeniz gerekiyor. Bu hem, süre hem de finans açısından işleri zorlaştırıyor. DHL, aynı zamanda bir kurye firması olduğu için belirli geçiş üstünlükleri ve haklara sahip. Bu durum, gümrüklerden daha hızlı geçmemizi kolaylaştırıyor.”
DHL Freight Türkiye’nin filosunda özmal ‘0’ aracı var
DHL Freight’ın filo sahibi olmak yerine hizmet verdiği ülkelerin mevcut insan kaynağı, ekipman ve altyapısını da kullanarak yerel nakliyecilere destek olduğunu vurgulayan Selçuk Boztepe, bu yöntemle hem istihdam olanağı sağladıklarını hem de şirketin kaynaklarını daha verimli kullandıklarını söyledi. Avrupa, Türkiye ve Ortadoğu’da özmal araçlarla çalışmadıklarını ifade eden Boztepe, “İtalya, İsveç gibi belli sayıda TIR araç parkına sahip olan ülkeler var ama genel olarak varlık yönünden hafif kalmak tercih ediliyor. DHL’in kara operasyonlarının sürdüğü Avrupa ve Türkiye’de de arz talebin üzerinde. Gerekli yükümlülükleri yerine getiren herkes kara nakliyecisi olabiliyor. Bu da, pazardaki oyuncunun artmasını beraberinde getiriyor. Ardından, fiyat yoğun bir rekabet geliyor. Sonuçta üretilen katma değer de minimize ediliyor. Bu kısır döngüyü körüklemek yerine o ülkenin nakliyecisini kullanıyoruz. Finansal açıdan bunun daha doğru bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. DHL Freight Türkiye’nin de özmal araç sayısı 0’dır” açıklamasını yaptı.
Selçuk ONUR - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.