e-ticaret, çağdaş bir alışveriş yöntemi. Ancak, bu çağdaşlığa gölge düşüren firmaların ayıklanması şart.

Geçen hafta online alışveriş sitesi Hepsiburada'dan bir modem sipariş ettim. 3 gün sonra adresime gelen paketi açtığımda şoke olmuştum. Çünkü gönderilen paketin içinde yalnızca cetvel gibi bir plastik parçası vardı. Kısa süren şaşkınlığımı atlatınca, ürünün gönderildiği Şanlıurfa merkezli tedarikçi firma Digiaworld'u aradım. Daha alo dememin ardından telefona çıkan şahıs, beni dinlemeye bile tenezzül etmeden yetkilinin olmadığını söyleyip yüzüme telefonu kapattı. Hepsiburada müşteri hizmetlerini arayarak, yapılan bu terbiyesizliği de ekleyerek yaşadıklarımı dile getirdim. Şikayet kaydımı aldılar, benim bir iade talebim olmadığını, ürüne acil ihtiyacım olduğu için yenisini göndermelerini istedim. İade kaydı oluşturmamı, ürünü adresimden teslim alacaklarını ve eğer istiyorsam yeni ürün sipariş edebileceğimi söylediler. Öyle de yaptım. Aynı cins ve evsaftaki ürünü bu kez 20 lira fazla ödeyerek yeniden sipariş ettim. Ama yaşadığım bu haksızlığı da, tüketici hakları için çok doğru bir platform olduğuna inandığım www.sikayetvar.com sitesine yazdım.

Söylendiği gibi modem yerine gönderilen plastik parçayı evimden aldılar, ardından yeni ürünün gelmesi için bir 2 gün daha bekledim. Özlemle beklediğim ürün nihayet geldi. Bir de ne göreyim: Bu kez, anlamı çok açık olan yaklaşık 20 santim uzunluğunda kahverengi plastik bir boru göndermişler. O boru ve verilen mesajı, sahibine ve 7 sülalesine iade ederek yine kurumsal muhatabım Hepsiburada müşteri yetkilisini aradım. Olabildiğince sakin kalmaya çalışarak durumu aktardım. Beni sabırla dinleyen yetkili, aynı prosedürü uygulamamı, şikayetimi kayda aldığını ve benimle temasa geçeceklerini söyledi. Ardından gerçekten genel müdürlükten aradılar ve hikayeyi bir kez de onlara anlattım. Artık bu yaşananların ticaret değil, hukuğun konusu olduğunu özellikle vurguladım. Hangi kriterleri yerine getirdiği için tedarikçi listesine dahil ettikleri Digiaworld adlı firmanın suç işlediğini ve Hepsiburada avukatlarının markaya zarar verdiği için dava açmaları gerektiğini belirttim. Açılan böyle bir davada da maddi ve manevi zarar gördüğüm için müdahil olacağımın da altını çizdim.

Türkiye'de faaliyet gösteren en büyük online alışveriş sitelerinden Hepsi Burada'nın adını lekeleyen; online alışveriş kavramına gölge düşüren bu Digiaworld'un cezalandırılmasını talep ediyorum. Hepsiburada firmasının üzerine düşeni yapıp yapmadığının takipçisi olacağım. Online alışveriş sitelerine sesleniyorum, lütfen tedarikçilerinizi ince eleyip sık dokuyarak seçin. Sonunda zararın ucu markanıza dokunuyor. Siz de hiçbir günahı olmayan tüketiciyi sahtekarların kucağına atmış oluyorsunuz.