"Doğu Akdeniz'in sorunlarını Kuşak ve Yol çözer"
Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in ekonomi konularındaki danışmanı Cheng Enfu, Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’ne katılmasının Doğu Akdeniz’deki sorunların barışçıl bir şekilde halledilmesine katkıda bulunacağını belirtti
Çin’in ekomnomi politikalarının oluşturulmasında etkin uzmanlardan Cheng Enfu, üç ayda bir Türkçe ve İngilizce yayımlanan BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi dergisinin “Deniz İpek Yolu’nda Ortak Rota” başlıklı Sonbahar 2020 sayısında yayımlanan yazısında, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, ÇHC’nin Güney Çin Denizi’ndeki sorunlarının benzer” olduğuna dikkat çekerek şöyle yazdı:
“Üç tarafı denizle çevrili Türkiye, denizlerdeki egemenlik haklarını vurgulamak için, ‘Mavi Vatan’ kavramını geliştirmiş ve ilan etmiştir. Türkiye Doğu Akdeniz’de, ÇHC’nin Güney Çin Denizi’nde karşılaştığı sorunlara benzer sorunlarla yüzleşmektedir. Karşılıklı müzakereler yoluyla çözülmesi gereken sorunlar, bölge dışındaki ülkelerin müdahil olması nedeniyle askeri çatışmalara yol açmaktadır.
“Türkiye’nin Deniz İpek Yolu’nda etkin bir şekilde yer alması, Doğu Akdeniz’deki sorunların barışçıl çözümüne katkıda bulunacaktır. Türkiye’nin Deniz İpek Yolu’na tam katılımı, Kuzey Afrika ve Batı Asya ülkelerinin katılımını da teşvik edecektir. Dolayısıyla, Akdeniz’in barışın ve refahın denizine dönüşmesi imkânlı hale gelecektir.”
Çin Sosyal Bilimler Akademisi Üniversite Akademik Komitesi Direktör Yardımcısı ve Baş Profesörü olan Cheng Enfu, aynı zamanda Şanghay Ekonomi Okulu, Şanghay Finans ve Ekonomi Üniversitesi Dekanı ve Shandong Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapmaktadır. 13. Ulusal Halk Meclisi Eğitim, Bilim, Kültür ve Sağlık Komitesi üyesi olan Prof. Enfu; “International Thoughts Review”, “World Political Economy Review” gibi uluslararası dergilerin, “Political Economics Research”, “Shanghai School of Economics Quarterly” gibi yayınların baş editörlüğünü; Dünya Politik Ekonomi Topluluğu’nun (World Association for Political Economy) Başkanlığını yürütmekte, eşzamanlı olarak St.Petersburg Üniversitesi, Rusya, Rusya Ekonomi ve Hukuk Üniversitesi’nde fahri profesör olarak görev yapmaktadır.
TÜRKİYE İLE ÇİN ARASINDA İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ
“Eşsiz coğrafi konumu Türkiye’yi, KYG’de Avrupa ve Afrika’ya açılan bir giriş kapısı haline getirmektedir” diye yazan Cheng Enfu, yazısında şöyle devam etti:
“Yaklaşık 1,000 kadar Çinli şirket Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Genel olarak, lojistik, elektronik, enerji, turizm, finans ve emlak sektörlerinde faaliyette bulunmakta ve bu alanlardaki işlerini büyütmektedirler. Bu şirketler, KYG’nin başlatılmasından sonra ülkedeki faaliyetlerini arttırmışlardır. 2017 yılında Pekin’de gerçekleştirilen Kuşak ve Yol Girişimi Zirvesi’nde, Türk ve Çin ulaştırma bakanlıkları, uluslararası yolcu ve yük taşımacılığı ortaklığı konusunda bir anlaşma imzalamışlardır. Türkiye’nin güzergahın Orta Koridorunu inşa etmesiyle birlikte bu anlaşmanın, Çin ve Avrupa arasındaki uluslararası karayolu taşıma kanallarını açması beklenmektedir. Çin’in KYG’yi Türkiye’nin kalkınma stratejisiyle bütünleştirme isteğini ifade eden bu anlaşma, Çin ve Türkiye arasındaki karşılıklı faaliyetlerin güçlenmesine, İpek Yolu güzergahında yer alan ülkeler arasındaki uluslararası taşımacılığın kolaylaştırılmasına yardım edecektir.”
Cheng Enfu, Kuşak ve Yol Girişimi’nin insanlığın ortak geleceği açısından önemli bir girişim olduğunu şöyle anlattı:
DÜNYAYA SUNULMUŞ KAMU MALI
“KYG, yurt içi ve yurt dışındaki köklü değişimler bağlamında, Çin’in dünyaya sunduğu bir ‘kamu malıdır’ ve uluslararası işbirliğinin derinlemesine gelişimini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Çin, bir yüzyıldan fazla bir süre yabancıların işgali altında bulunmuş ve yoksulluğu tecrübe etmiş bir ülkedir. Bu sebeple, kalkınma ve istikrarın önemini yakından bilmekte, kendi kalkınmasını komşu ülkelerle beraber gerçekleştirmeyi istemektedir. Çin’in kalkınmasındaki başarı, komşu ülkelerin de yararınadır ve herkesin daha iyi bir yaşam sürmesine katkıda bulunmaktadır.
“Bu fikrin rehberliğinde KYG başından beri, müzakere ve işbirlikleri yoluyla ortak büyümeyi gerçekleştirme ilkelerine bağlı kalmıştır. Bu durum KYG’yi, yarışmacı da dışlayıcı da olmayan bir proje hale getirmiştir. KYG’ye katılmak isteyen bütün ülkeler, büyük-küçük, güçlü-zayıf, zengin-fakir ayırt etmeksizin Kuşak ve Yol’un eşit kurucularıdır.
“(…) Diğer yandan, KYG, insanlığın ortak geleceğinin pratikte somutlaşmış bir tecellisidir. Çin, Kuşak ve Yol’u inşa etmeyi sürdürürken güzergah üzerinde bulunan ülkelerin kalkınma sürecine, tarihine, kültürüne, dinine, geleneklerine, alışkanlıklarına ve bunun gibi birçok şeye saygı duymaktadır. Bu sırada Çin, ne kendi ideolojisini ve toplumsal sistemini başka ülkelere dayatmakta ne de kapalı mekanizmaları -jeopolitik ve askeri ittifaklar bir yana- taahhüt etmektedir. Açık ve kapsamlı çıkarlar ortaklığı olarak KYG, sıfır toplamlı düşünüşü reddetmekte, çok kutupluluk temelinde karşılıklı fayda ve kazan-kazan işbirliğini desteklemekte; “kademeli, yöntemsel, istişari ve uzun vadeli” işbirliğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, geleneksel uluslararası işbirliğinin içeriğini genişletmekte ve kapsamlı bir gelişme gerçekleştirmektedir. Bu ölçütler, insanlığın ortak geleceğinin doğasında olan gerekliliklerle örtüşmektedir.”
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.