Duayenler gazeteci değilmiş

Duayenler gazeteci değilmiş

İletişim Fakültesi?nin yayınladığı ?Gazeteciler Rehberi 2007?de bir skandala imza atıldı. Yayını hazırlayanların İletişim Fakültesi orijinli olması...

İletişim Fakültesi?nin yayınladığı ?Gazeteciler Rehberi 2007?de bir skandala imza atıldı. Yayını hazırlayanların İletişim Fakültesi orijinli olması da, ayrı bir utanç kaynağı. Yapılan tarihi hatayı ilk fark edenlerden biri olan İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Engin Köklüçınar, söz konusu bölümün başkanı Prof. Dr. Melda Cinman Şimşek?e yaşanan garabeti, kendine özgü üslubuyla bakın nasıl aktarıyor:

 

Sayın Prof. Dr.  Melda  Cinman ŞİMŞEK

Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve

Tanıtım Bölüm Başkanı

 

Saygıdeğer Hocam,                                                    İstanbul,14 Ocak 2007

 

Dekanlığınız döneminde fakültenin yayınladığı ?Gazeteciler Rehberi 2007? kitabını, bir meslektaşımda gördüm, okudum.

Keşke görmeseydim?

Bir çok başarıya imza atmış siz değerli Hocamın, onlarca meslektaşımızı gazeteci saymayan bu rehbere, imza koymasını yadırgadım, hatta şaşırdım.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi nasıl olur da, icat ettiği anlaşılmaz bir ölçü ile ?gazeteci? belirler, ayrımcılık yapar.

Mesleğimize uzun yıllar hizmet vermiş ve vermeyi sürdüren birçok gazetecinin, rehber dışında bırakılması, yalnız vefasızlık ve haksızlık değil; meslektaşlarımızın  emeklerine  saygısızlıktır.

Rahmetli Uğur MUMCU Üstadın yer aldığı rehbere, rahmetli Çetin EMEÇ Büyüğümüzü yakıştırmayan bir iletişim fakültesi sorumluları, gazetecilerin yüzüne acaba nasıl bakar?

 

Şöyle bir çırpıda aklıma gelenlerden bazı örnekler vermeliyim:

Rehberde gazete sahibi Mustafa ÖZKAN yer alırken, aynı yılların gazete sahibi, üstelik usta kalemi ve pek çok gazetecinin idolü Bedii FAİK?e tek satır ayrılmamıştır.

Size göre, Selmi ANDAK, Ali BAYRAMOĞLU gazetecidir de; Vatan?ın çileli yazı müdürü Selami AKPINAR, Hürriyet?in efsane adamı Necati ZİNCİRKIRAN,  Ziya NEBİOĞLU, Turgut FETHİ, Ahmet Güner ELGİN gazeteci değil midir?.

Mesleğimize 60 yıl durmadan emek veren, Basın Şeref Kartı sahibi Kayhan KÜREMAN?ın esamesi yok. Gazetecilik üstün hizmet ödülleri 19 adeti bulan usta muhabir ve usta kalem Doğan KATIRCIOĞLU nerede? Rehberinizde gazeteci yakıştırması yaptığınız birçok insana, Türkçe?yi öğreten  Kerim EVREN nerede? Nimet ÜYKEN, Cafer ZORLU nerede? Kendilerine öz üsluplarıyla, birçok meslektaşımıza örnek olan  Halit ÇAPIN ve İslam ÇUPİ nasıl unutulur?

Rüyasında bile kelimelere takla attıran, meslek aşığı İskender ÖZSOY, adliye muhabirliğinde model olmuş  Şakir ŞAD, yazdığı kitapların  adına yer vermek zorunda kalırsanız, birkaç sayfanın yetmeyeceği, aynı zamanda TGC Denetleme Kurulu üyesi  olan Ahmet ÖZDEMİR, yılanla da, yıldızla da röportaj yapmasını beceren Leyla TAVŞANOĞLU gazeteci değildir de, Tunca TOSKAY ,Üstün AKMEN, Erdal ATABEK mi gazetecidir?

Üstelik  Leyla TAVŞANOĞLU, TGC Genel Sekreterliği de yapmıştır. TGC?nin 10 yıl Başkanı olan, Babıali?nin sembolü rahmetli Nezih DEMİRKENT Ağabeyimiz de, bu rehberde yer almadığına göre, desenize  TAVŞANOĞLU?na sıra gelir mi?

 Hele ki, sırada Ogün ALTIPARMAK ile Mahfi EĞİLMEZ  varsa?

Demek; sizin fakülte de bu rehberi hazırlayanların tanıdıkları gazetecidir, tanımadıkları değil?

Sayfa kuyumcusu Aydoğan KAÇIRA?nın, Kenan SÖNMEZLER?in, haber ustası Mustafa DOLU?nun, Faik KAPTAN?ın, yazı ustası Akkan SUVER?in, Mehmet Nuri YARDIM?ın mesleğimize katkısı, Soli ÖZEL?den, Alev ALATLI?dan  daha mı azdır?

Ama en çok, Turgay CİNER?in, Ahmet ÇAKAR?ın, Mehmet Emin KARAMEHMET?in ne zaman gazeteci olduklarını merak ediyorum?

 Saygıdeğer Hocam,

Bu verdiğim örnekler Babıali Denizi?nden birkaç damla?

İnanın utanmazsam, bu taraflı rehberi gerçekleştiren kişi, kişiler veya kurum her kim ise, yargıya verip, bu kitabı toplattırırım.

Bize devletimizin verdiği şeref, sürekli ve sarı basın kartımızla tescil edilen gazeteciliğimiz, üç-beş sorumsuz ve keyfi anlayışla gölgelenebilir mi ?

Bunu asla içime sindiremiyorum.

Önsözünüzde harika bir söz kullanmışsınız: ?Dünyada kimbilir ne kadar bilgi ve belge, üstün çıkarlar uğruna hasıraltı ya da yok edilmiştir.? Çok doğru.

Bir gün Marmara Üniversitesi?nin tarihi yazılırken, sizi hasıraltı etsinler, ne düşünürsünüz? Yüreğiniz bu nankörlük karşısında yanmaz mı? Şimdi bizler de böyle kavruluyoruz. Mesleğine aşık her insan, bunu hisseder.

 Saygıdeğer ve Sevgideğer Hocam,

Eminim, bir çok meslektaşımın yüce duygularını, cüce kalemimle yansıtabilmişimdir.

Bundan böyle, rehberin yeni baskısı için yine de subjektif bir değerlendirme yapılacaksa, lütfen o rehberin adını ?Gazeteciler Rehberi 2007? değil, ?Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi?ne göre Gazeteciler Rehberi? koymak daha uygun olacaktır.

     Saygılarımla,

 

     Engin KÖKLÜÇINAR

 

     - Gazeteci - Yazar

     - TGC 705 no?lu üyesi (yıl 1970)

     - Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Genel Sekreteri

     - İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı

     - Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.