Elektrikli araçlar emtiaları oynatacak
2040’a gelindiğinde küresel otomobil pazarının %58’ini oluşturması beklenen elektrikli araçlar uzmanlara göre petrol talebindeki düşüşü öne çekecek, aralarında kobalt, nikel ve lityumun olduğu batarya metallerine olan talebi ise ortalama on kat artıracak
2019 yılında toplamdaki payı sadece yüzde 2,6 olan, ancak uzmanlara göre 2040’ta toplam araç pazarının yüzde 60’a yakınını oluşturması beklenen elektrikli araçların (EV) hem petrolde hem de EV bataryalarında kullanılan maden ve minerallerde talebi kayda değer oranda etkilemesi bekleniyor. Uzmanlar EV satışlarındaki artışın küresel petrol tüketiminde beklenen zirveyi daha öne çekeceğini, aralarında nikel, lityum, kobalt ve manganez de bulunan bazı metallerin tüketimini ise kat kat artıracağını öngörüyor.
COVID-19 EV’ye dokunmayacak
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) haziranda yayınladığı ‘Küresel EV Görünümü 2020’ raporu COVID-19 nedeniyle toplam araç satışlarının 2019’a göre yüzde 15 daralacağını fakat EV satışlarının genel olarak 2019 düzeylerinde kalacağını öngörüyor. Pandemide olası bir ikinci dalganın bu öngörüleri değiştirebileceğini belirten IEA, 2020 yılında küresel otomobil satışlarının yüzde 3’ünün EV satışlarından geleceğini tahmin ediyor. Raporda Çin ve Avrupa’daki EV teşvik politikalarının önemli etkisine de şu sözlerle vurgu yapılıyor: “EV satışları birçok pazarda içten yanmalı motorlu araçlara göre daha dirençli. Bunda biriken siparişler, yeni modeller ve özellikle Avrupa ve Çin’de izlenen teşvik politikaları etkili.”
Batarya metallerine talep on kat artacak
IEA raporu şarj edilebilir bataryaların düşük karbon enerji sistemlerine geçişte kritik rol oynayacağını belirterek, batarya üretiminde kullanılan ham maddelerin daha sürdürülebilir şekilde üretilmesi gerektiği uyarısı yapıyor.
Şu anda EV batarya üretiminde en yaygın olarak kullanılan bileşenler rapora göre nikel, kobalt, alüminyum oksit (NCA), niken manganez kobalt oksit (NMC), lityum demir fosfat (LFP) ve lityum- iyon batarya katotları (Li-ion). IEA raporunda 2019’da 19 bin ton olan kobalt talebinin 2030’a kadar yüzde 847 artarak 180 bin tona çıkabileceği belirtiliyor. Lityum talebinin ise 2019’daki 17 bin tondan 2030’da 185 bin tona yükselmesi bekleniyor (yüzde 988 artış). Manganeze olan talep aynı dönemde 22 bin tondan 177 bin tona ulaşabilir (yüzde 704 artış). Nikel için öngörülen ise talebin 65 bin tondan yüzde 1.323 artışla 925 bin tona yükselmesi. Lityum-ion bataryalarda kullanılan katot pazarının 2018 yılında 7 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu belirtilirken, pazarın 2024’te ulaşması öngörülen büyüklük 58,5 milyar dolar.
UNCTAD: Toplumsal ve çevresel sonuçları var
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 23 Haziran’da yayınladığı raporda yatırımcıların petrol sektörünün geleceğine ilişkin görüşleri farklılaştıkça EV bataryalarında kullanılan ham madddelere olan talebin ciddi oranda artacağını belirterek bunun yaratacağı toplumsal ve çevresel sorunların da acil şekilde ele alınması için çağrı yaptı.
Kobaltta çocuk işçi, lityumda su kaynakları
UNCTAD raporunda kobalt ve lityum gibi materyallerin az sayıda ülkede olması nedeniyle bu ülkelerdeki madenlerle insan haklarına ilişkin ihlaller ve çocuk işçi çalıştırılması gibi sorunlar olduğuna dikkat çekiyor. İngiliz banka UBS’in bir raporunda “Yüzde 100 EV bir dünyada 2017’ye göre toplam talebi yüzde 1.928 artması beklenen” kobaltın üçte ikisi Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde (DRC) gerçekleşiyor. Bir UNICEF raporunda ise DRC’nin tedarik ettiği kobaltın yüzde 20’sinde insan hakları ihlallerinin olduğu ve 40 bin kadar çocuğun çok tehlikeli koşullarda çalışmakta olduğu belitiliyor.
UNCTAD raporunda, UBS öngörülerine göre yüzde 100 EV’ye geçilen bir dünyada toplam talebin 2017’ye göre yüzde 2.898 artması beklenen lityumda ise, Şili’nin su kaynaklarına verilen zarara dikkat çekiliyor. Rapora göre Şili’de ülkenin Salar de Atamaca bölgesinde lityum madenleri bölgenin su kaynaklarının neredeyse yüzde 65’ini kullanıyor. Dünyanın en kurak çöllerinden biri olan bölgede lityum için suyun tüketilmesi kinoa çiftçilerini ve lama yetiştiricilerini yerinden etmeye başlamış.
2040’ta payı %60’a dayanacak
Şu anda küresel otomobil satışlarının sadece yüzde 2,6’sını oluşturan elektrikli araç (EV) satışlarının payının 2025’te yüzde 10’a, 2030’da yüzde 28’e ve 2040’ta yüzde 58’e ulaşması öngörülüyor. BloombergNEF tarafından mayısta yayınlanan 2020 Elektrikli Araç Görünüm Raporu’na göre 2022’ye gelindiğinde dünya üzerinde 500 farklı EV modeli olacak. Binek EV satışları 2015 yılında 450 bin düzeyindeyken 2019 yılına gelindiğinde bu rakam 2018’e göre yüzde 40 artışla 2,1 milyona ulaştı. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre küresel EV stoku ise 7,2 milyon araca ulaştı. Toplam araç stokunda EV’nin payı yüzde 1 oldu. BloombergNEF raporunda EV satışlarının 2025’te 8,5 milyona, 2030’da 26 milyona ve 2040’ta 54 milyona ulaşması öngörülüyor.
Petrol tüketimindeki artışı 2027’de sıfırlayacak
Uluslararası karbon ayak izine ilişkin bilimsel çalışmalar yürüten Carbon Tracker girişimi, sadece EV satışlarının bile tek başına küresel petrol tüketiminde beklenen zirveyi öne çekeceğini öngörüyor. Kuruluş 2027 yılına gelindiğinde küresel petrol talebindeki yıllık marjinal büyümenin EV ile tamamen sıfırlanacağını öngörüyor. Sadece 48,9 milyon EV’nin tüm diğer koşullar aynı tutulduğunda günlük 1 milyon varil petrol tüketiminin yerini alabileceği belirtiliyor. Motorlu araçtaki büyüme devam ettiği takdirde ise 82,5 milyon EV günlük 1 milyon varil petrol tüketimini sıfırlayacak.
Hilal SARI – DÜNYA
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.