Erkeskin:”Havalimanları Serbest Bölge Olmalı”
7. Uluslararası Logitrans Transport Fuarı’nda, “Türk Hava Kargo Sektöründeki Fırsatlar ve Tehditler” konulu panelde konuşan UTİKAD Yönetim Kurulu...
7. Uluslararası Logitrans Transport Fuarı’nda, “Türk Hava Kargo Sektöründeki Fırsatlar ve Tehditler” konulu panelde konuşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Türk hava kargo taşımacılığında yaşanan kapasite artışına rağmen ciddi bir altyapı sorunu ve kapasite yetersizliği yaşandığına dikkat çekerek,” Türkiye’nin ‘Bölgesel Hub’ olabilmesi için havalimanları kargo tesislerinin serbest bölge olarak yapılandırılması gerektiğini söyledi.
Turkish Cargo Başkan Yardımcı Halit Anlatan’ın moderatörlüğünü üstlendiği Schenker Arkas Hava Kargo- Fuar Şube Müdürü Mahfi Kızılkaya, Arçelik Havayolu/Kargo Lojistik Satınalma Yöneticisi Sanem Sipahi’nin de konuşmacı olarak yer aldığı ve hava kargo sektöründeki gelişmelerle, mevcut sıkıntıların masaya yatırıldığı panelde Turgut Erkeskin, 3. havalimanının Türkiye’yi hava kargoda ‘hub’ olmaya götürecek potansiyele sahip olduğunun altını çizerek şunları söyledi:”Biz henüz Türkiye olarak hiçbir konuda “uluslararası hub” olamadık. Singapur çok güzel bir örnek. Bütün havayolları Singapur’u bölgenin ‘hub’ı olarak kullanıyor. Singapur’un bu ölçüde başarılı olmasının nedeni kargo tesislerinde fiziki altyapısının geniş ve modern olması, bununla beraber özellikle gümrük mevzuatlarının çağın şartlarında hızlı akışlara imkan verecek nitelikte olması. Türkiye 3. havalimanının açılmasıyla bir ‘hub’ olabilir. Ancak dünyanın çok uluslu firmaları Türkiye’yi Ortadoğu’ya, Kafkaslara ve Kuzey Afrika’ya bir dağıtım üssü olarak kullanmak istediğinde sadece taşıma kapasitenize değil, altyapıya ve mevzuata da bakacağı için konu bir bütün olarak düşünülmeli. Karayolu ve demiryolu bağlantıları mutlaka sağlanmalı, gümrük uygulamalarındaki kolaylaştırıcı çalışmalar mutlaka havayolu taşımacılığını da kapsamalı.”
UTİKAD Başkanı konuşmasında, Türkiye’de hava kargo taşımacılığının etkin ve verimli işleyebilmesi için fiziki optimizasyonla birlikte hukuki altyapının da iyi çalışması gerektiğine vurgu yaptı ve bu iki konuda özellikle İstanbul’un uluslararası iki havalimanında ciddi bir darboğazla karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
Özellikle Atatürk Havalimanı kargo tesislerindeki yetersizlik ve sağlıksız çalışma ortamının hem ihracatçı hem de lojistik firmaları açısından sıkıntılar yarattığına da değinen Erkeskin, sözlerini şöyle sürdürdü:” 3.havalimanı 2020 yılının sonlarına doğru fiziki alan anlamında sorunlara çözüm olabilecek. Bu süreç içinde lojistik sektörü olarak fiziki altyapının yanısıra gümrüklerin 7 gün 24 saat çalışacak standartlara getirilmesi ve ‘İzinli Gönderici’ uygulamasının havayolu için de sözkonusu olması gibi taleplerimiz bulunuyor. Bir başka beklentimiz ise kargo acentlarının liman gümrük sahası dışında kendi depolarında uçak paletlerini hazırlayabilmelerine imkan sağlanmasıdır.”
Havayolu taşımacılığında optimizasyonun sağlanması için IATA önderliğinde, CARGO 2000 programının yürütüldüğünü ve Türkiye’den THY’nın da bu proje de yer aldığını ifade eden Erkeskin, C2000 projesi çerçevesinde, “Güvenlik, E-AWB, E-FREIGHT” uygulamalarının ülkemizde ve tüm dünyada yerleştirilmeye çalışıldığı konusunda bilgiler verdi.
Üyelerinin Türk havayolu taşımacılığını yüzde 95’ini temsil ettiğini, UTİKAD üyesi olan Pegasus ve MNG’den sonra Turkish Cargo’yu da UTİKAD üyesi olmaya davet eden Turgut Erkeskin, dernek olarak havayolu kargo taşımacılığına yönelik sorunlar ve çözüm önerilerini paylaşmak üzere önümüzdeki aylarda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, DHMİ, Gümrük İdaresi , havayolu şirketleri ve UTİKAD üyelerinin katılımı ile bir havayolu sempozyumu yapacaklarını söyledi.
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.