Fark göremiyorum, ya siz?
Aşağıdaki iki fotoğraf, Hindistan ve Türkiye’ye ait. İkisinde de yapılan işin ‘toplu ulaşım’ olduğu iddia ediliyor. İkincisinin mazereti yoksulluksa,...
Aşağıdaki iki fotoğraf, Hindistan ve Türkiye’ye ait. İkisinde de yapılan işin ‘toplu ulaşım’ olduğu iddia ediliyor. İkincisinin mazereti yoksulluksa, birincisine ne demeli?
İstanbul’a birkaç yıldır yeni bir ulaşım şekli enjekte edildi. Aslında pek de yeni sayılmaz. Yaşı 40’ı geçenler bilir. Prof. Dr. Nurettin Sözen’in Belediye Başkanlığı sırasında da, yolun bir bölümü otobüsler için ayrılmış ve toplu ulaşımın yükünü çeken bu araçların trafikle teması nispeten kesilmişti. Mimar Kadir Topbaş’ın döneminde ise, tercihli yolun boyu ve eni genişletilmiş, modern otobüslerle hızlı bir taşıma hedeflenmişti.
Buraya kadar kimsenin itirazı yok. Trafik çilesi çekmeden hızlı ulaşım mümkün kılındı. Bizim itirazımız, önceki dönemlere göre ekonomik olarak daha da rahatlayan ülke insanının, daha iyi şartlarla tanıştırılması gerekirken, ‘modern’ adı altında ‘ilkel’ yöntemlere mahkum ettirilmesidir.
Daha önceki yazılarımdaki çağrımı yineliyorum: İETT ve İBB’nin üst düzey yetkilileri, eşleri ya da kızlarıyla birlikte pik saatlerde bir metrobüs yolculuğu yapsın; ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır. Vatan Şaşmaz’lı ‘metrobüs rahatlığı’nın sadece kafalarındaki imajdan ibaret olduğunu yaşayarak öğreneceklerdir.
Sayın yetkililer, metrobüs hiç de sizin sırça köşklerinizden gördüğünüz gibi rahat bir ulaşım aracı değildir. İnsanlar belki hızlı ulaşıyorlar ama bunun için metrekareye 4 kişinin düştüğü araçlarda neler oluyor bilmiyorsunuz. Aktarma denen eziyeti bizzat yaşayarak tanımanızı öyle isterdim ki…!
Belediye kasasına inanılmaz boyutta paralar aktığına eminim. Hiçbir dönemde ulaşım gelirleri şimdiki rakamlara ulaşmamıştır. Çünkü, birçok hattan otobüsleri çekerek, metrobüse yönlendirdiniz. Araçlarınız, dolambaçlı ve daha uzun kilometreler kat etmek yerine, daha kestirme metrobüs hattını kullanır hale geldi. Ama, siz kasanızı doldururken, metrobüslerdeki yolcu sayısı da aynı oranda arttı; gittikçe nefes alınamaz, eğer güç kullanmazlarsa, yer bulamaz hale geldi insanlar.
Bir başka boyut da, ihale ile özel sektöre verdiğiniz hatlar. Metrobüs ile birlikte birçok hattın cazibesi kayboldu. Sizlere kendi ölçülerine göre büyük bedeller ödeyen bu kişiler, umdukları yolcu sayılarına ulaşamadıklarından hüsrana uğrayıp, batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar.
NAÇİZANE ÇÖZÜM ÖNERİMİZ
Israrla vurguladığımız gibi, toplu ulaşımın en kuvvetli elemanı raydır. Metrobüsü gerçekten modern bir toplu taşıma modeline dönüştürmenin yolu da bence raydan geçiyor.
Bilim sürekli kendini yeniliyor ve gelişiyor. Doğru bir çalışma ile artık fay hattına bina yapmak bile mümkün. Benim önerim ise, E 5 yolunu daraltarak E 3.5’a dönüştürdüğünüz metrobüse ayrılan bölüm ile ilgili. Metrobüs yolu boyunca hattın tam ortasından fore kazıklar çakılarak en az 20 metre yükseklikte yere paralel tek hatlı bir demiryolu oluşturulur. Ucu kapalı ve iyice yassıtılmış bir U harfi düşünün! Bu hatta havaray araçları yerleştirilir ve belirli periyotlarla TÜYAP-SÖĞÜTLÜÇEŞME arası gider, gelirler.
Bu çözüm aşağıyı biraz rahatlatacaktır. Ama, bence bununla kalınmamalı. Yukarıda ve aşağıdaki yolun bir tarafında seferler sürerken, diğer tarafa da ray hattı döşenmelidir. Bunun da tamamlanmasının ardından kalan bölüme de ray döşenip, bölünmüş yoldaki tüm taşımanın raylı sistemlerle yapılması sağlanmalıdır.
PEKİ METROBÜSLER NE OLACAK?
İstanbul sürekli büyüyen bir metropol. Ve hala bazı bölgelerde öyle otobüsler kullanılıyor ki, nasıl yürüdüğüne şaşarsınız. Metrobüs hattındaki bu çalışmadan sonra tüm metrobüs parkı, dışarı çıkarılarak eskimiş araçların yerlerini almalıdır. Bu yöntem için de, yine özel sektöre ihale seçilebilir. Böylece aynı zamanda bir turizm kenti de olan İstanbul, havayı daha az kirleten; daha az emisyon ihtiva eden araçlara kavuşacaktır.
METRO MU? HAVARAY MI DAHA DOĞRU?
Sayın Topbaş’ın yerel seçimler öncesinde yine açıkladığı gibi asıl hedefi, BAKIRKÖY-BEYLİKDÜZÜ arasına metro hattı döşemekti. Şimdi, bu kararı uygulamadan önce, yukarıdaki yöntemin de maliyet analizini yapmalarını rica ediyorum. Göreceklerdir ki, olası deprem nedeniyle bıçak sırtında yaşayan bir bölgenin toprağını kazıp, deprem için daha da güçlendirme çalışmalarının ardından, raylar döşemek daha pahalıya gelecektir.
Herkese mutlu bir yıl diliyorum. 2013 ülkeme bol kazançlı, aydınlık ve güzel günler getirsin. Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.