'Gaz Sızdırmazlık Testi' zorunlu hale gelsin

'Gaz Sızdırmazlık Testi' zorunlu hale gelsin

 Aynı zamanda Dünya LPG Birliği (WLPGA) Başkan Yardımcısı da olan Eyüboğlu, Türkiye'nin LPG'de dünya pazarları içinde önemli bir yere sahip olduğuna...

 

Aynı zamanda Dünya LPG Birliği (WLPGA) Başkan Yardımcısı da olan Eyüboğlu, Türkiye'nin LPG'de dünya pazarları içinde önemli bir yere sahip olduğuna işaret ederek, Türkiye'de LPG pazarının büyüklüğünün yaklaşık 3,7 milyon ton seviyesinde bulunduğunu, bunun yüzde 25,5'ini tüpgaz, yüzde 71'ini otogaz, geri kalan yüzde 3,3'ü ise dökme gazın oluşturduğunu anlattı.

Türkiye LPG Pazarı büyüklüğü bakımından Avrupa'da Rusya'dan sonra 2. sırada yer aldığını, Türkiye'yi İtalya, Fransa ve Polonya'nın izlediğini ifade eden Eyüboğlu, Türkiye pazarındaki son yıllık trendde tüplü gazda yıllık yüzde 6'lar civarında bir küçülme gerçekleştiğini, otogazda da bunu telafi eden bir miktarda büyüme olduğunu, pazarın az da olsa büyümesini sürdürdüğünü ifade etti.

Eyüboğlu, Türkiye'de 10 milyona yakın ev-işyeri LPG kullanıcısı, 20 binin üzerinde dökme gaz müşterisi bulunduğunu bildirerek, 3 milyonun üzerinde otogazlı araç ile dünyanın 2'nci, Avrupa'nın ise en büyük otogaz pazarına sahip olan Türkiye'nin dünyanın en büyük LPG'li araç parkına sahip bulunduğunu anlattı.

Türkiye'de benzinden daha fazla otogaz tüketildiğini, her 10 binek araçtan 4'ünün LPG'li olduğunu ifade eden Eyüboğlu, binek araçlar içinde LPG'nin benzinden daha fazla kullanıldığını, 2011 yılı sonu itibariyle LPG'li binek araç adedinin benzinliyi geçtiğini söyledi.

Eyüboğlu, en çok otogaz kullanılan ilin Ankara olduğunu ifade ederek, binek araçların yaklaşık yüzde 50'sinin LPG'li olduğunu belirtti.

İstanbul'da da çeşitli yakıt türlerini kullanan yaklaşık 2 milyon araç olduğunu vurgulayan Eyüboğlu, teşvik politikaları kapsamında LPG'li araç üretiminin ve dönüşümlerinin vergi politikaları ile desteklenmesi gerektiğini anlattı.

Eyüboğlu, LPG üzerindeki vergi yükünün ağır olduğunu dile getirerek, tüplü LPG kullanımında, doğalgaz ve elektrik karşısında sektörün haksız bir rekabete maruz kaldığını savundu.

“Kırsal alanlarda LPG'nin kullanımı teşvik edilmeli”

Kırsal kesimde yaşayan ve tüpgazdan başka alternatifi olmayan vatandaşların, kent merkezlerindeki enerji tüketimini sübvanse ettiğini ifade eden Eyüboğlu, “Kırsal alanda LPG'nin kullanımının sosyal projelerle bağlantılı  olarak teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Tüplü LPG, kırsal alanda yaşayan

tüketicilerin pişirme ve ısınma amacına yönelik sosyal bir ihtiyaç olarak görülmeli, düzenleme bu kapsamda yapılmalıdır. Tüpgazın ÖTV tutarı doğalgaz, elektrik ile eşdeğer tutulmalı, kalorifik bazda vergilendirme ile başta doğal gazın ulaşmadığı yerler olmak üzere tüketicilerin alım gücü artırılmalıdır” diye konuştu.

Eyüboğlu, Türkiye'nin enerji havuzunda LPG'nin stratejik önemi, çevreci ve tasarruflu bir enerji olarak vurgulanması gerektiğini belirterek, çevreci bir yakıt olarak otogaz kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

“Enerji politikalarında LPG de göz önünde tutulmalı”

Dünya LPG Birliği'nin raporuna göre, en çok otogaz tüketimine sahip 18 ülkede LPG'nin düşük vergilerle teşvik edildiğini vurgulayan Eyüboğlu, Türkiye'de pompa fiyatının yüzde 45'i vergi iken, bu oranın Avustralya'da yüzde 9, Japonya'da yüzde 17, Fransa'da yüzde 25 olduğunu kaydetti.

Eyüboğlu, fabrika çıkışlı LPG'li araçlara ilk alım vergisinde vergi avantajı sağlanması gerektiğine de işaret ederek, Amerika, Avustralya, Fransa, İtalya gibi ülkelerde fabrika çıkışlı bir çok otomobil modeli bulunduğunu ve bu araçlara vergi avantajı sağlandığını bildirdi.

LPG'li araçların motorlu taşıtlar vergisinin azaltılması gerektiğine de değinen Eyüboğlu, aracını otogaza dönüştüren tüketicilere dünyada pek çok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de dönüşüm sistemi bedelinin bir bölümünün devlet tarafından geri ödenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de genel olarak enerji politikaları düşünülürken, petrole, elektriğe, doğalgaza ilişkin düşünce havuzunda fikirler oluşturuluyorsa, LPG'nin de daha somut olarak ön planda tutulması gerektiğini vurgulayan Eyüboğlu, hükümetin enerji politikalarında LPG'yi de göz önünde tutması gerektiğini vurguladı.

Kapalı otoparklara LPG'li araçların alınması

Eyüboğlu LPG'li araçların AVM'lere ve kapalı otoparklara alınmaması ile ilgili çok çalışma yaptıklarını bildirerek, “Bizim bu konuda şöyle bir önerimiz oldu, AVM'lere girecek araçlar için kamu tarafından yetkilendirilmiş bir Odada test şartı getirilebilir. Denilebilir ki 'bu araçların sızdırmazlık ve güvenlik testleri bizim tarafımızdan yetkilendirilmiş şu kurumdan yapılsın'. Araçların önüne bir sticker yapıştırılsın. Bu araçlar AVM'lerin düzenlinmiş park alanlarına rahatça girebilsin. Böyle bir çalışma olabilir. Ama bunun yapılması için bu araçların güvenli olduğunu, sızdırmazlık açısından bir riski olmadığını, kamu tarafından yetkilendirilmiş bir kurum tarafından da tescillenmiş olması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

LPG'li araçların AVM ile kapalı otoparkların yanı sıra feribotlara da alınmadığını anımsatan Eyüboğlu, tüm bunların bu tür araçları kullananların kafasında LPG'li araçların güvenli olduğuna dair kuşkuların oluşmasına sebep olduğunu anlattı.

Eyüboğlu, en azından feribota alınmayan LPG'li araçların köprü geçişlerinde, çevreci oldukları için bir indirim sağlanabileceğine değinerek, böylelikle bu tür araçlara yönelik ilginin artırılabileceğini kaydetti.

Sızdırmazlık raporunun kaldırılması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün ilgili genelgesiyle araç muayene istasyonlarında LPG ve CNG takılı araçlar için “Gaz Sızdırmazlık Raporu” aranması zorunluluğunun kaldırılmasın ilişkin de Eyüboğlu, şunları kaydetti:

“Bu sektörde olmazsa olmaz dediğimiz konu güvenlik. Güvenliği ön planda tutmak açısından da gaz sızdırmazlık testlerinin yapılıyor olması lazım. Bu Ulaştırma Bakanlığı tarafından getirilmiş bir düzenlemeydi. Biz tekrar geri konulması gerektiğini düşünüyoruz.

Bunun resmi yetkili bir kurumun bu konuda araç güvenliğini sağlayacak bir şekilde ön planda tutup, insanların içini rahatlatması gerektiğini düşünüyorum. Sektör olarak da bizim arzumuz bu yönde. Bunun ne kadar güvenli olduğu izlenimini verirsek, bu anlamda o kadar fazla tüketici kazanırız. LPG dönüşüm sistemlerinde en önemli unsur güvenlik. Bu kapsamda, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından zorunluluğu kaldırılan gaz sızdırmazlık testinin tekrar zorunlu hale getirilmesini istiyoruz.”

“Kamu araç parkında LPG'li araçlarda yer alsın”

Eyüboğlu, Kamu araç havuzuna LPG'li araçların belirli bir politika kapsamında dahil edilmesinin sektöre heyecan ve cesaret vereceğini belirterek, şunları söyledi:

“Kamu araç parkının içerisinde neden LPG'li araçlar da olmasın? Benzinli, dizel, elektrikli olduğuna göre. LPG de bu ülkenin bir gerçeği. Doğru kullanıldığı, yasalara uygun dönüştürüldüğü zaman kamu parkında da LPG'li araçların olacağını düşünüyorum. Bunlar vatandaşa da bir anlamda da göstergedir.

Kamunun da LPG'ye inandığına ve ülkenin alternatif bir enerji kaynağı olduğuna ilişkin olarak kamuoyunun da bilinçlenmesi adına doğru adımlardır. Kamu parkında LPG'li aracın pazara etkisi olmaz ama bu sembolik anlamda kamunun da bu işe eğildiğinin bir göstergesi olacaktır.”

Yağız Eyüboğlu, diğer önemli bir konunun da kaçak dolum olduğuna işaret ederek, bu tür kaçak dolum yapılan yerlerin engellenmesi gerektiğini vurguladı.

Kaçak dolum yapılan tüplerde güvenlik zafiyetinin yanı sıra işin bir de vergi boyutu olduğuna dikkati çeken Eyüboğlu, kaçak dolum nedeniyle vergi kaybından dolayı ülke ekonomisine de zarar verildiğini belirtti.

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.