Gemilerde 'bayrak tercihi' tartışıldı
Panele Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Bölge Müdürü Ender Kurt, İstanbul Liman Başkanı Mustafa Azman, BADER...
Panele Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Bölge Müdürü Ender Kurt, İstanbul Liman Başkanı Mustafa Azman, BADER Başkanı Ali Şeyhun'un yanı sıra denizcilik sektörünün önde gelen isimleri katıldı.
Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü M. Mehdi Gönülalçak, Furtrans Yönetim Kurulu Başkanı Süalp Ömer Ürkmez, Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörü M. Meftun Canbek, Sosyal Güvenlik Müfettişi İdris Akcan'ın konuşmacı olarak yer aldığı oturumun başkanlığını Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli yaptı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, BADER'e denizciliğin farklı alanlarında yaptığı etkinliklerden ötürü teşekkür etti.
"Teknik Konuların Tartışılması Önemli"
Amatör ve teknik denizciliğin birbirine karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Naiboğlu, "Bu panelde de denizciliğin teknik konularının ele alınacak olması büyük önem taşıyor" dedi. 2002 yılında Türkiye'nin kara listede yer aldığını hatırlatan Naiboğlu, büyük ilerlemeler kaydedilmesi sonucu beyaz bayraklı ülkelere dahil olunduğunu söyledi.
18,7 Milyon Ton
Panel'de "Gemilerde Bayrak Çekme Mevzuatı ve Türk Deniz Ticaret Filosu" ile ilgili sunum yapan Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü M. Mehdi Gönülalçak, dünya ticaretinin yüzde 90'nının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini bildirdi.
Uluslararası deniz ticaret hacminin 8,17 milyar olduğunu belirten Gönülalçak, "2009 yılında toplam dış ticaretimizin değeri 243 milyar dolar olup, bunun yüzde 86'sı8 denizyoluyla gerçekleştirilmiştir.Deniz ticaret hacmimiz 309, 4 milyon tona, Türk sahipli deniz ticaret filomuz ise 158 bin TEU'su konteyner olmak üzere 18,7 milyon DWT'e ulaşmıştır" dedi.
Türk bayrağını çekme hakkının gemi tasdiknamesi ile ispat edildiğini vurgulayan Gönülaçak, tasdiknamenin alınmaması halinde Türk bayrağı çekme hakkının kullanılamayacağın8ı belirterek, "Gemi tasdiknamesi veya bunun sicil memurluğunca tasdik edilmiş bir hulasası yolculukta daima gemide bulundurulur. Bununla birlikte on sekiz gros tonilatodan ufak gemiler gemi tasdiknamesine ve bayrak şahadetnamesine ihtiyaç olmaksızın Türk bayrağını çekebilirler."
"Yüzde 50'si Serbest Bayrak"
Global dünya düzeninde serbest bayrak seçiminin karar meselesi olduğuna değinen Furtnas Yönetim Kurulu Başkanı Süalp Ömer Ürkmez,"Önemli olan ülke olarak hangi kararı vereceğinizdir. Dünya Ticaret Filosu'nun yaklaşık yüzde 50'si ?Serbest Bayrak? olarak adlandırılan sicillere kayıtlıdır" dedi.
Vergi, ulusal kanunlar, işçilik ücret skalaları ve politik boykotların serbest bayrak seçimini etkileyen en önemli faktörler olduğunu kaydeden Süalp şöyle konuştu: "Küreselleşme, Dünya Ticaret Sisteminin değişmesi, Ticaret Gemilerinin İşletilme ve Sahip Olunma yapılanmasında değişikliğe neden oldu. Eskiden denizcilik firmaları Ulusal bir Şirket ve İşletme Merkezine sahip ve tek bir Ulusal Bayrak altında gemilerini işletmekteydi. Denizcilik İşletmesinin her kademesi için, örneğin, Teknik İşletme, Personel Yönetimi, Kiralama, Pazarlama, değişik ülkelerde konuşlanma normal ve hatta ticari bir mecburiyet halini almıştır."
"Denizci Ülke, Denizci Millet"
Türk Denizciliğinin dünya gelişimiyle eşit büyüme sağladığını vurgulayan Ürkmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Serbest bayrak savunucularına göre, gemi uluslararası sularda çalıştığına göre yapacağı ticarete en uygun bayrağı seçmelidir. Ancak Türk Bayrağı seçimi reel alanda geriledi. Hedef denizci ülke denizci millet olmalıdır. Akdeniz ve Karadeniz Türk gölü haline gelmelidir."
"Bayrak, Payidar simgedir"
Bayrağın, gemilerin uyruğunun payidar simgesi olduğunu dile getiren Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Öğr. Gör. Ali Cemal Töz,"Geminin milliyeti, aynı zamanda sahip olunan egemenlik haklarının uluslararası mevzuata bağlılığını belirler. Gemiler üzerinde kontrol,yönetim ve denetleme açısından bir mekanizmanın yokluğu sektörü kaosa sokabilecek bir ortam hazırlar." diye konuştu.
Gerek mevcut filo gerekse yeni inşa gemiler için ideal sicil seçimi deniz işletmeciliğinin önemli kararlarından biri olduğunun altını çizen Töz, birçok çalışmanın gemi sahibi ve gemi personelinin geminin uyruğuyla zayıf ilişki ve bağlantıya sahip olduğunu ortaya koyduğunu savundu.
Gemi sahiplerinin son 50 yıldır hem ekonomik hem de politik açıdan kolaylık sağlayan bir başka ülkenin gemi siciline gemilerini kaydettirdiğini belirten Töz, "Bayraktan kaçışın temelinde; işgücü kaynağındaki nitelik ve nicelik eksiği, yönetim ve operasyon maliyetlerin minimizasyonu gerekliliği, vergi kolaylığı ve bayrak devletinin gemi üzerindeki denetim düzenlemeleri bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
Personelin Sosyal Güvenlik Sorunu
Denizcilikte gelişmiş ülkelerin gemilerinin de ucuz bayrağa yöneldikleri ve ucuz bayrak taşıdıkları bu yüzden de ticaret filolarında azalma olduğunu ifade eden SGK Müfettişi İdris Akcan, Türk tekne sahiplerinin de neredeyse sıfır düzeyinde vergi uygulayan Panama, ABD ve Yunanistan gibi bazı ülkelerin bayraklarını kullandığını söyledi.
Türk karasularında; marinalarında yabancı ülke gemisi olarak vergi ödemeden, bürokratik işlemlerle uğraşmadan vergi ve gelir kaybına yol açıldığını kaydeden Akcan, bu gemilerde çalışan 30 bin civarında olduğu tahmin edilen personel de sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınamadığına dikkat çekti.
Denizciliğin Tabana Yayılamama Sorunu
Ulaştırma sektörüne ilişkin hukuk düzeni ile açıklanması gereken kavramların yeter düzeyde mali mevzuata aktarılamamasının tartışmalara neden olduğunu dile getiren Meftun Canbek, "Mali mevzuatlar genelinde denizcilik sektörümüzün rekabet dezavantajını engelleyecek ve eşit rekabet imkânı verecek düzenlemeler istenilen düzeyde olmayıp denizciliğin tabana yayılamaması nedeniyle de sektör istenen gelişimi gösterememektedir" dedi.
Canbek konuşmasında şu görüşlere yer verdi:"Ülkemiz vatandaşlarına ait olan ancak yabancı bayrağı tercih eden yat sahiplerinin ana güdüsü ülkemizde uygulanan vergi sistemi kaynaklıdır. Yat sahipleri vergi kanunlarımızdaki yüklere ve edimlere maruz kalmak yerine doğrudan yabancı bayrağa yönelerek bu vergisel yüklerden kurtulmaktadırlar. Ülkemiz kaynakları vergi sisteminden kaynaklanan düzenlemelerle dışa akmaktadır. Vergi sistemimiz alternatif bayrakların avantajlarıyla kıyaslandığında Türk bayrağına geçişin önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır."
Canbek konuşmasına şöyle devam etti: Yatların kayıt, tescil, ithali ve en önemlisi de yurtiçi teslimlerinde uygulanan Özel Tüketim Vergisi kaldırılmalı veya istisna maddesi ihdas edilmelidir. Bu düzenleme Bakanlar Kurulu Kararına bırakılmamalı, yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Ülkemiz vatandaşlarına şanlı ve şerefli Türk bayrağını dünya denizlerinde dalgalandırma onurunu vereceğiz."
Panelin ardından Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu ve BADER Başkanı Ali Şeyhun, konuşmacılara teşekkür plaketi takdim etti.
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.