Gıda lojistiği en zor hizmetlerden birisidir. Henüz 3PL Lojistik şirketlerin devreye girmelerinden önce gıda şirketlerinin çoğu kendi taşımalarını ve depolamalarını kendileri yapmaktaydı. Üretimlerine küçük ölçekli firmalar olarak başladıklarından dolayı depolarını fabrikaları içinde yapmışlar, dağıtımlarını da bayilerine veya zincir mağazalara kendileri taşımış ve bayilere ait küçük araçlarla bu noktalardan bölgesel dağıtım yapmışlardır. Pazarda rekabetin artması, üretim ölçeklerinin büyümesi, tüketimin Anadolu’ya yayılması, yabancı gıda markalarının ve bölgesel tüketim zincirlerinin aktivitelerini arttırması ile lojistik şirketleri mevcut işlerini gıda ürünlerini de taşıtacak ve depolayacak şekilde genişletmişlerdir. Zincir mağazaların sayılarının artması ile depolarını dağıtım merkezi haline getirmişler, Gıdaların özellikleri nedeniyle frigorifik taşıma yapmak zorunlu hale gelmiş ve dondurulmuş gıda sektörünün büyümesi ile de vazgeçilmez hale gelmiştir. Taze meyve ve sebzeler geçmişte sandıklarla taşınmakta iken günümüzde paketlenmiş halde satılmaya başlamıştır. Bu sistem de bir yandan tedarik zincir içinde ilave operasyonlar gerektirirken, diğer yandan ürünlerin taşınmasını ve raflamasını kolaylaştırmış, hijyen sağlamış ve satış süresini hızlandırmıştır. Böylece toplam zincir maliyeti üzerinde iyileştirme ve artı değer sağlamıştır. Gıda lojistiği sadece gıda ürünlerini taşımak veya depolamak değildir. Özellikle balık, et, süt ürünleri gibi soğuk zincir içinde taşınması gereken ürünler kısa raf ömrüne sahiptir. Bu ürünlerin rafa en kısa zamanda ulaşması satış olanağını arttıran bir unsurdur.  Soğuk raflarda en uzun süre kalabilecek şekilde taşınabilen bir ürün avantaj yaratacaktır. Bu sayede ürünler rafta eksilmeden yerine yenilerini koyma süresi uzayacak ve ölçek ekonomisi yaratılmış olacaktır. Günümüzde ürünlerin son kullanma süreleri ancak etiketlerine bakarak anlaşılabilmektedir. Bu da rafların sürekli kontrol edilmesi gibi bir zorluğu ortaya çıkartmaktadır. 1-2 sene gibi yakın bir gelecekte gıda ürünlerinde kullanılmaya başlayacak RFID etiketleri sayesinde hangi rafta bekleme süresi dolmuş ürünler olduğu, ne kadar zaman içinde dolacağı sistem tarafından otomatik olarak belirlenecek ve raflardaki ürünlerin yenilenmesi kolaylaşacaktır. Kendi lojistiğini kendileri yapan veya 3PL firmalara yaptıran tüm üretici firmalar için, gıda lojistiğinde çalışan firmalar için yaptıkları işin hem akademik hem de pratik uygulamalarını öğrenmeleri çok önemlidir. Bu bilgilerin temin edileceği en uygun ortamlar uluslararası ve  yerliuzmanların bir araya gelip bilgilerini paylaştığı zirvelerdir. Bu sene de Boğaziçi Danışmanlık tarafından gıda lojistiğinde yeni uygulamaların anlatılacağı, workshoplarla bu bilgilerin pekiştirileceği bir zirve düzenlenmektedir. 4-5 Mayıs tarihlerinde İstanbul Maslak Sheraton otelde yapılacak olan bu aktivitede yer almayı unutmayın. Yaptığınız çalışmaların doğruluğunu, farklı uygulamaların sizlere kazandıracağı yeni fırsatları öğrenmenin, bilginin paylaşılacağı en kolay öğrenme yolunda yerinizi alın.