Gridlines, ‘Neden Hızlı Tren’ diye sordu
PwC’nin altyapı konularına odaklanan “Gridlines” dergisinin son sayısında “Neden Hızlı Tren?” sorusuna cevap arayan bir çalışmaya yer verildi....
PwC’nin altyapı konularına odaklanan “Gridlines” dergisinin son sayısında “Neden Hızlı Tren?” sorusuna cevap arayan bir çalışmaya yer verildi. Dergide yer alan araştırmada Japonya’da başlayan ve gelişmiş ülkelerde ulaşımın kaçınılmaz bir parçası haline gelen, önümüzdeki dönemde ülkemiz ulaşımında da önemli yer tutması beklenen hızlı trenin dünü, bugünü ve yarını inceleniyor.
YÜKSEK HIZLI TREN (YHT)
Hava trafiğindeki sıkışıklığı hafifletmek isteyen ülke hükümetleri için Yüksek Hızlı Tren (YHT) projelerinin öncelikli gündem maddesi olduğu belirtilen Gridlines çalışmasında, hızlı tren ve uçaklar arasında bir karşılaştırmaya da yer veriliyor. Buna göre, hızlı trenler orta mesafelerde uçaklardan daha etkin ve böylece trafik yükünü azaltarak, insanların daha hızlı hareket etmelerini sağlıyor dolayısıyla da ekonomik büyümeyi teşvik ediyor.
PwC tarafından yayınlanan Gridlines dergisinin son sayısında YHT projelerinin yüksek maliyetlerine ve zorluğuna da değiniliyor ve şöyle deniliyor:
“YHT özellikle yoğun nüfuslu kentsel alanlarda ideal bir taşıma çözümü olarak görünüyor. Ancak, YHT yatırımlarında bunun dışında önemli karar noktaları vardır. Özellikle geri kalmış bir ekonomide, maliyetler katlanılamayacak derecede yüksek olması bu noktalardan biri. Ayrıca, büyük arazi temini, aşamalı inşaat ve pahalı diğer bileşenler ile daha karmaşık finansman gerektiren YHT projeleri tüm altyapı yatırımları arasında en karmaşık olanları arasında yer alıyor. Bu projelerin sermaye yapılandırılması için genellikle kamu finansmanını kendi kendini finanse eden yapı ile birleştiren kamu ve özel sektör ortaklığı gerektiriyor.”
NEDEN YÜKSEK HIZLI TREN (YHT)?
YHT bir dizi demografik, coğrafi, sosyal ve ekonomik faktörler ile bir ülkenin ulaşım ağında önemli bir rol oynuyor ve bir ulusun altyapıda kararlılığının güçlü bir sembolü olarak görülüyor. YHT yatırımı, ekonomik ve mühendislik uygulanabilirliğine izin veren büyük resmin yanı sıra, yerel tercihleri dengeleyen bir bakış açısına ihtiyaç duyuyor. Gridlines Dergisi Yüksek Hızlı Tren’lerin doğru çözüm olduğuna karar verilmesinin bir bilim olduğu kadar aynı zamanda bir sanat olduğunu da belirterek “Bu kararı vermek YHT’yi konuşlandırmanın en önemli adımıdır” diyor.
PwC Türkiye Taşımacılık ve Lojistik Sektörü Lideri Cenk Ulu, dergide ele alınan konular ışığında Türkiye’deki yüksek hızlı tren çalışmaları ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“ Yolcu taşıma paylarına bakıldığında, Türkiye’de karayolu yolcu taşıma payı % 96, demiryolu yolcu taşıma payı ise yalnızca % 2–3. 2003 yılına kadar yatırımların ağırlıklı olarak karayollarına yapılması nedeniyle de demiryolunun rekabet şansı iyice azaldı. Demiryollarının, mevcut altyapı ve işletme koşullarının iyileştirilmemesi ve yeni koridorlar açılamaması nedeniyle yolcu taşıma sektöründeki payı son 50 yıl içerisinde %40’lardan %2–3 civarına düştü.
Hızlı Tren Türkiye’de demiryollarının ulaşımdaki payını arttırması için önemli bir fırsat olarak görülüyor. YHT projesi tamamlandıktan sonra yaklaşık 7 saat olan İstanbul-Ankara seyahat süresinin 3 saate inmesi hedefleniyor. Azalan seyahat süresinin yanı sıra konforlu, güvenli bir ulaşım imkânı yaratan demiryolunun bu güzergâhtaki rekabet şansı artacak. Proje tamamlandığında, Ankara – İstanbul arasında gidip gelenlerin bütün seyahat planlarının değişmesi kaçınılmaz. İstanbul-Ankara hızlı tren hattı sonrası bu güzergahtaki yolcu taşımalarında %10 olan demiryolları payı %80’lere yaklaşacaktır.”
Asya ve Avrupa kıtalarını deniz altından birleştiren dünyanın sayılı projelerinden biri olan “Marmaray Projesi” ile entegre edilecek olan yüksek hızlı tren projesinin Avrupa’dan Asya’ya kesintisiz yolcu taşımacılığı sağlayacağını belirten Cenk Ulu; “Hızlı trenler bugün Fransa, Almanya, İspanya, İtalya gibi Avrupa ülkeleri ile ABD, Japonya, Çin ve Güney Kore gibi ülkeler tarafından kullanılıyor. Türkiye’de de hayata geçen hızlı tren taşımacılığı ile hızlı trenlerin yarattığı rekabet, diğer taşıma türlerinin de tüketiciye kaliteli hizmet vermesini sağlayacak ” dedi.
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.