Honda, Türkiye'de düğmeye bastı

Honda, Türkiye'de düğmeye bastı

Geçtiğimiz hafta Habertürk Gazetesi'nde araştırma şirketi JD Power'ın Türk otomotiv sektörüne ilişkin raporu yayınladı. Raporda Honda'nın 2012 yılından...

Geçtiğimiz hafta Habertürk Gazetesi'nde araştırma şirketi JD Power'ın Türk otomotiv sektörüne ilişkin raporu yayınladı. Raporda Honda'nın 2012 yılından itibaren Türkiye'de kompakt SUV modeli CR-V'yi üreteceği ve 2015 yılında 118 bin adetlik kapasiteye çıkacağı belirtilmişti. Honda Türkiye'nin özellikle son genel müdürüyle birlikte son 2 yıllık performansı göz önüne alındığında bu öngörü ilk etapta hiç inandırıcı gelmese de biraz düşününce aslında Honda'nın başka seçeneğinin olmadığını ortaya koyması açısından önemli. İlerleyen saatlerde Honda'dan JD Power'ın raporuna ilişkin yalanlama geldi ama son 2 yıldır iletişimin tamamen koptuğu Japon markayı mercek altına almaya karar verdim. İçinden çok enteresan gelişmeler çıktı.

 

Bütün taşlar oynadı

 

Öncelikli olarak 2007 yılında Katsumi Sawai'nin emekli olmasının ardından, Genel Müdürlüğe atanan Hajime Yamada'yla birlikte Honda Türkiye'de bütün taşların yerinden oynadığını hatırlatmam gerekir. 2008-2009 yıllarında krize bağlı olarak Honda Türkiye, gönüllü işten çıkartılma operasyonuyla 1200 çalışanın neredeyse yarıya yakınıyla ilişiğini keserken, o dönemde başta Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan olmak üzere şirketteki bir çok yöneticiyle de yollar ayrıldı. Çok net hatırlıyorum Honda Türkiye, işçi çıkarttığına ilişkin basın bülteni bile yapıp, gururla medyaya göndermişti.

 

3'te 1'i kullanılıyor

 

Honda Türkiye bilmeyenler için 2006 yılı sonunda 100 milyon dolarlık yatırımla kapasitesini 50 bin adede çıkartmış, hatta Rusya'daki artan talebe bağlı olarak kapasitenin 70 bin adede çıkartılması bile gündeme gelmişti. Krize bağlı olarak 70 bin adetlik kapasite rafa kalksa da sonuçta Honda, Türkiye'de daha fazla büyümek isteyen bir yapı içindeydi. 2008 yılında hem Civic Sedan hem de City üretimiyle Honda Türkiye tarihinde ilk kez 50 bin adetlik bir üretime ulaşmasına rağmen o yılın sonunda City'nin Türkiye macerası sona erdi. Honda Türkiye'nin 2009 yılında elinde bir tek ağırlıklı olarak iç pazar için ürettiği Civic Sedan kalmıştı. 2009'da Honda'nın toplam üretimi yanlızca 18 bin adet seviyelerinde kalırken bu yılın 7 ayında toplam üretim 11 bin 500 adet olarak gerçekleşti. Yani bir taraftan 100 milyon dolarlık yatırımla kapasiteyi 50 bin adede çıkartıyorsunuz diğer taraftan bu kapasitenin maksimum 3'te 1'ini kullanıyorsunuz.

 

 

 

Yükü Civic ne kadar taşır?

 

Sonuçta Türkiye'de böyle bir üretim yapısına sahip Honda'yı iç pazarda herşeye rağmen ayakta tutan 'Civic Sedan olmasa neler olurdu?' demekten de kendinizi alamıyorsunuz. Bugün gerçekten Civic modeli tek başına Honda'yı sırtlamış ve yıllardır ilk 10 marka arasına sokmuş çok başarılı bir model. Ama Civic Sedan daha ne kadar bu yükü sırtında taşıyabilecek. Alternatif modeller olmayacak mı, fabrika kapanacak mı? İşte kafada bu soru işaretleri varken, JD Power'ın raporu olaya yeni bir bakış açısı getirdi. Sonuçta, Honda bugüne bugün Türkiye'de 200 milyon dolara yakın bir yatırımla 50 bin adet kapasiteli bir fabrikaya sahip. Bu fabrika öyle kolay kolay kapatılıp lojistik merkezi haline gelmez. Sonuçta ortada Civic Sedan'ın iç pazar başarısı varken, bu riske girilmez. Çünkü bugün yerli Civic Sedan olmasa, Honda bu yönetim tarzıyla satışlarda çok ama çok gerilere düşebilir.

 

3 yıldır tek bir iletişimi yok

 

Bunun bilincinde olan Japon Honda da düğmeye basmış durumda. Düğmeye basmış diyorum çünkü çok önemli kaynaklardan daha 3 yılı dolmadan Hajime Yamada'nın ay sonunda görevi bırakacağını öğrendim. Demek ki sadece biz değil herkes ortada bir sorun olduğunu görmüş ve sonunda Honda merkezinden operasyon başlatılmış. Basınla 3 yıllık görev süreci boyunca hiç görüşmemiş Yamada'nın görevi bırakacağını öğrendikten sonra JD Power'ın raporunu tekrar düşündüm. Bugün Honda'nın Türkiye'de ilk etapta 50 bin adetlik atıl kapasiteyi kullanması, sonra da bunu büyütmesi için önünde tek seçenek var. Hem iç pazar ve çevre ülkeler için Civic Sedan üretmeye devam edecek, hem de katma değeri yüksek Avrupa'ya ihraç edeceği önemli bir modelin üretimini Türkiye'ye getirecek. Bu noktada CR-V tam da bu planla uyuşan bir model. Zaten bundan 3 yıl önce Honda Türkiye yetkililerinin de böyle bir talebi olduğunu biliyorum.

 

 Neden CR-V üretilmeli

 

Peki niye CR-V diye düşünebilirsiniz. Ekonomik ölçek açısından bakınca Avrupa'nın CR-V talebi yaklaşık 60-75 bin adet civarında. Yani bu segmentte üretim adedi verimli olacaktır. Yani Civic Sedan üretilmese dahi, CR-V'nin katma değeri daha fazla olduğu için üretilmesi Honda Türkiye'ye önemli güç katacaktır. Bugün Toyota'nın geldiği noktayı hatırlayın. Sadece iç pazar için 20-30 bin Corolla Sedan üretilirken, daha sonra devreye giren katma değeri yüksek Verso ve Auris'le kapasite 150 bin adetlerin üzerine çıktı. Şimdi Honda benzer yapıyı Türkiye'deki fabrikası için kullanabilir. Sonuçta iki Japon şirketin Türkiye'deki yapıları birbirine çok benzediği için Honda, Toyota'yı örnek alacaktır. Aksi takdirde, fabrikaya kilit vurup gitmesi gerekir.

 

Yamada'nın yerine Toyot gibi Türk CEO atamalılar

 

ÇALIŞMA hayatına 1974 yılında Honda’nın Tokyo’daki merkez ofisinde başlayan Hajime Yamada, sırasıyla Brezilya, Venezuella ve Hindistan’daki Honda ofislerinde çeşitli görevlerde bulundu. Yamada Honda Türkiye’ye atanmadan önce, merkez ofiste Ortadoğu, Yakın Doğu ve Afrika Bölgesi Satış Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür olarak görev yapıyordu. 3 yıllık görev süresi boyunca, basından uzak duran, iletişimi tamamen kesen Yamada'nın Türkiye'den sonra nereye atanacağı merak konusu. Yamada'nın yerine ise bence Japon Toyota'nın yaptığı gibi radikal bir kararla bir Türk yöneticinin atanması gerekiyor. Böyle olursa Honda Türkiye'de daha hızlı bir gelişme sağlar. Ama tabi Yamada'dan önce Honda Türkiye'de 7 yıl Genel Müdürlük yapan Katsumi Sawai'yi de unutmamak lazım. Sawai’nin Türkiye’de bulunduğu süre içinde Honda’nın Gebze fabrikasındaki yıllık üretim miktarının 30 bin adetten 50 bin adede yükseltilme çalışmaları da başladı. Gebze fabrikasında üretilen ikinci model olan City de Katsumi Sawai’nin genel müdürlüğü döneminde Türkiye’de üretilmeye başlandı.

HÜRRİYET

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.