Hydro7, Almanya'da yarışacak

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Yeditepe Üniversitesi öğrencileri Can Işıl, Nurettin Bağrıyanık, Efe Arıca, Derya Arıkök, Bilge Can Okumuş, Emre Cömert, Anıl Özdemirli, Cem Tutcu, Uğur Ersen, Onurcan Türkan, Batuhan Baturalp ve Çağrı Şen'in projesi Hydro7 aracı, 6-7 Mayıs'ta 24 ülkenin 220 takımla katıldığı Almanya'daki Sheel Eco Marathon 2010'da sınav verecek.

Yeditepe Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Namık Çıblak'ın danışmanlığını yaptığı ekip, ayrıca aynı araçla TÜBİTAK'ın Hidromobil yarışmasına da hazırlanıyor.

Almanya'da yapılacak Shell Eco Marathon yarışının amacı ise en az yakıt harcayarak belirli bir mesafeyi kat etmek. Alışıla gelmiş yarışma biçimlerinin aksine bu yarışmada sürat önemli değil.

-HYDRO7'NİN ÖYKÜSÜ-

Grup üyeleri, geçen yıl TÜBİTAK'ın hidromobil projesinden haberdar olarak bir araya geldi. Hydro7 adlı grubu oluşturan mühendislik fakülteleri öğrencilerinin yeni araçlarının gövde tasarımı, Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Uğur Ersen, mekanik tasarımı Makine Bölümü öğrencileri Cem Tutcu, Efe Arıca, Bilge Can Okumuş, Emre Cömert, Şükrü Erikli, elektronik tasarımı ise Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Can Işıl, Nurettin Bağrıyanık ve Anıl Özdemirli tarafından yapıldı. Diğerleri de bu öğrencilere yardımcı oldu.

Öğrencilerin Hydro7 ismini verdikleri araç, hidrojen yakıt pili sistemiyle çalışıyor. Bu sistem yakıt olarak hidrojen kullanıyor ve yüksek basınçlı yakıt tüpünde saklanan hidrojeni havadaki oksijen ile birleştirerek, elektrik enerjisi oluşturuyor. Bu işlem sonucunda dışarı atık olarak yalnızca su buharı çıkıyor.

Aracın iç-dış tasarımını, bağlantı parçalarının tasarımını, flaşları, jantları, direksiyonun ve pedalların yapımını kendi çabalarıyla karşılayan grup, motoru, aküyü ve yakıt pilini hazır almak durumunda oldukları için bir sponsorla anlaştı.

Sonuçta aracın gövde üretimi Gebze'deki bir otomobil aksesuarları firması tarafından gerçekleştirilirken, ekip, profesyonel müzik sistemleri ve kişiselleştirme işiyle ilgilenen bir kişiden de montaj konusunda da destek aldı.

-BAZI ÖĞRENCİLERİN PROJEYLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ-

Yeditepe Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Cem Tutucu, projeyle ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı:

''Benim için bu projeye katılırken hidrojenle çalışan araba olup olmaması önemli değildi. Sadece deneyim kazanmak için herhangi bir projeye katılmak istiyordum.

Otomobil tasarımı çok geniş bir konuyu kapsadığından proje hoşuma gitmişti. Ben bu projede 2 senedir görev yapıyorum özellikle bu sene katılacağımız yarışma sebebiyle aracımızı yaparken çok fazla ayrıntıya dikkat etmemiz gerekti ve bu da çok sıkıntılı bir tasarım ve üretim sürecine yol açtı. Yeni şeyler tasarlamak zaman alır ve bir o kadar da risklidir. Bu kadar kısa zamanda çok fazla risk almanın yarattığı stres gerçekten insanı bitiriyor. Ancak projeyi tamamlayıp arabayı yürürken gördüğümüzde hepimizin aynı anda söylediği şey şuydu: 'Her şeye değerdi'.''

Aynı üniversitede Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi olan Derya Arıkök ise takımdaki tek kız öğrencinin kendisinin olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bölümüm, bu projede görev almaya müsait bir bölüm olmadığı için, projenin bana, kimya mühendisliğine dair bir şey kattığını söyleyemem. Bunun sebebi, yarışta kullanılan yakıt pilinin hazır alınmasının mecburi olmasıdır. Kendi bölümümle ilgili bir şey katmasa da diğer mühendislik dallarıyla ilgili bilgi edindim, aracın montajında elimden geldiğince yardım ettim, kendi emeğinle yaptığın bir şeyin ne kadar önemli, gurur verici olduğunu, en ufacık detaylar için bile çok titiz çalışmak gerektiğini gördüm.

Bence bu proje, herhangi bir mühendislik bölümü öğrencisinin mühendisliğin gerçekten ne olduğunu görmesi için büyük bir fırsat. Asla ilk yapılan tasarım doğru olmuyor, hatalar çıkıyor ki bu çok normal ve biz bu hataları çözmeyi öğreniyoruz. Yine olmazsa aynı süreci baştan yaşıyoruz ta ki içimize sinen doğru bir çözüm üretene kadar. İşimiz çözüm üretmek ise öğrenciyken bunu öğrenebileceğimiz güzel bir fırsat hidromobil projesi.''

LOJİPORT