İGD başarılı ve emekçi gazetecileri ödüllendirdi
Haber, Fotoğraf, Sayfa Düzeni, Röportaj, Köşe Yazarı, İnternet Haber Sitesi, Gelecek Vaad Eden Gazeteci Adayı, Yaşam Boyu Onur Ödülü ve İGD özel ödüllerinden oluşan dallarda verilen plaketlerle meslektaşlarımız taçlandırıldı.
İstanbul Gazeteciler Derneği'nin düzenlediği 'Zirvedeki Gazeteciler' ödülleri sahiplerini buldu. 28 Ekim 2019 Pazartesi akşamı Avcılar Belediyesi Firüzköy Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen ödül töreninde konuşan İGD Başkanı Mehmet Mert ‘Gazetecililik mesleğinin evrensel değerleri ışığında, eleştiri kültürünü kazandırıcı ve emekten yana, üretmekten yana, halka hakikati anlatmaktan yana tavır alan meslektaşlarımızı ödüllendirdik’ diye konuştu…
YOĞUN KATILIM SAĞLANDI
Haber, Fotoğraf, Sayfa Düzeni, Röportaj, Köşe Yazarı, İnternet Haber Sitesi, Gelecek Vaad Eden Gazeteci Adayı, Yaşam Boyu Onur Ödülü ve İGD özel ödüllerinden oluşan dallarda dağıtılan ödül töreninde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı anısına pasta kesilerek cumhuriyetin 96.Yıldönümü de Onuncu Yıl Marşı eşliğinde kutlandı.
Çok sayıda basın mensubu, sivil toplum örgüt başkanlarının da katıldığı ödül törenine, Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Kaan Akın ve Murat Akbaş, Moda Federasyon Başkanı Hüseyin Öztürk, Bizim Beylikdüzü Vakf Başkanı Halis Kahriman, İstanbul Sanayi ve İşinsanları Dernek Başkanı Muammer Ömeroğlu, CHP Avcılar İlçe Başkanı Erdal Nas da katılarak İstanbul basınına destek oldular.
GAZETECİLİĞE EMEK VERENLERE ÖDÜL
Ödül töreni öncesi bir konuşma yapan İstanbul Gazeteciler Dernek Başkanı Mehmet Mert şu ifadelere yer verdi:
İstanbul Gazeteciler Derneği olarak şimdiye kadar gazetecilik mesleğinin çıtasını yükseltici, meslektaşlar arasında dayanışmayı sağlayıcı hizmetlerle birlikte, eğitici ve öğretici seminerler, paneller, söyleşiler de düzenledik. Son dört yıldır bir gelenek başlatarak işini en iyi yapanlar arasından bazılarını ödüllendirme yoluna gittik. İstedik ki bu ödüller gerek demokrasi kültürümüzün yaygınlaşmasına katkı sunsun, gerek meslektaşlar arasında tatlı bir rekabet başlatsın, gerek ise gazetecilik mesleğinin daha üst seviyelere taşınmasını sağlasın.
Gönül isterdiki bu akşam burada gazetecilik adına güzel şeyler konuşalım. Olumlu gelişmelerden bahsedelim. Ancak ve ne yazık ki gazetecilik her geçen gün kan kaybediyor. Meslektaşlarımız mesleklerini sürdürecek sağlıklı alanlar, kurumlar, ortamlar bulmakta zorlanıyor. Hele hele çoğu meslektaşımız özgürlüklerinden oluyor, sağlıklarından oluyor, işlerinden oluyor. Hani o 212. Yasa olarak bilinen ayrıcalıklı gazetecilik hakları bir yana, artık basın kuruluşlarında iş bulmakta zorlanan gazeteciler, dünün limon satarak hayatlarını sürdürmeğe çalışan öğretmenler gibi, günümüzde ise geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kalan gazeteciler sektör gözetmeksizin ne iş olursa yapma yoluna yönelmekteler.
Gerek sosyal medyanın artık hayatımızda önemli bir yer tutması ile insanların gazete alıp haber takip etmiyor olmaları. Gerek, çoğu medya kuruluşlarımızın tarafsız ve objektif habercilikten uzaklaşmaları. Gerek iktidarın medyanın büyük çoğunluğunu kontrol altına alma eğilimi. Ve gerekse, gazeteciliğe gönül verenlerin bütün bu sorunlarla mücadele etmekten el çekerek karamsarlığa gömülmeleri, gazetecilik mesleğinin her geçen gün daha da kan kaybı yaşamasına neden olmakta.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2018 Yılı Yazılı Medya İstatistikleri Raporu’nda da bu olumsuzluk rakamlara yansıdı. Rapora göre Türkiye’deki gazete ve dergi sayısı yüzde 2,6 azalarak 5 bin 962 olurken. Gazete ve dergilerin yıllık tirajının bir önceki yıla oranla 2018’de yüzde 17,6 oranında azaldığına dikkat çekildi.
İlkeli, tarafsız ve araştırmacı bir medya, ülkenin demokratik gelişmesine doğrudan katkı yaptığı gibi; yöneticileri uyarıcı ve yol gösterici yayınlar ile kamu hayatını da önemli yönde etkilemekte. Tarafsız ve ilkeli yayın anlayışıyla görev yapıldığı sürece, bir basın mensubu aynı zamanda kamu görevi yapmış sayılır. Bu özelliklerin sağladığı sorumluluk anlayışı ile görevlerini yerine getiren basın çalışanlarına ihtiyacımız var.
Umarız ve dileriz ki; medya dünyasını gerçekten doğrudan, tarafsızlıktan, hakikatten, vicdandan yana olan insanlar yönetmeye ve işletmeye başlar...
Bu düşünceler ile gazeteciliğe emek veren, değer katan, bedel ödeyen meslektaşlarımıza buradan şükranlarımı gönderiyorum…
İŞTE ZİRVEDEKİ GAZETECİLER
HABER dalında ‘Ver parayı seç öğretmenini’ haberi ile Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Seyhan Avşar.
FOTOĞRAF dalında ‘İtfaiye okulunu neden açtınız?’ haber fotoğrafıyla Kent Yaşam muhabiri Şenay Badur.
RÖPORTAJ dalında sokak röportajları ile İSTANBUL TİMES Gazetesi.
SAYFA DÜZENİ dalında YENİGÜN gazetesinden Engin Çağlar.
YAZAR ödülüne ‘Şehvetiye tarikatı’ kitabı ile Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz.
HABER SİTESİ dalında GAZETEDAMGA haber portalı ile Burak Zihni.
GELECEK VAD EDEN GAZETECİLER, Sözcü Gazetesi muhabiri Sibel Gülersöyler ve DENGE Gazetesi muhabiri Tolga öztürk.
YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ Yerel Medya Gazetesi sahibi Barış Emregül.
İGD ÖZEL ÖDÜLLERİ kurumsal dalda haber sitesi ODA TV.
İGD ÖZEL ÖDÜLLERİ kişisel dalda KRT Genel Yayın Yönetmeni Cihan Güner.
İsmail Saymaz: Yerel basın kökenliyim…
Ödülünü Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer’den alan Hürriyet muhabiri İsmail Saymaz yerel basından gelen bir gazeteci olduğuna dikkat çekerek şunları konuştu:
Ben aslında hem iletişim fakültesini bitiren ve aynı zamanda alaylı gazetecilik de yaptım. Mesleğe lise yıllarında Rize’de Zümrüt Rize Gazetesine başladım. Ardından Konya ve Eminönü’nde yerel basında çalıştım. 2002’de Radikal’de göreve başladığımda yerel basında yaptığım haberleri ulusal basında tekrar
Ulusal basın eğer yerel kaynaklara, yerel kimliklere yaslanırsa ve dayanırsa ancak ayakta durabilir.
Avrupa’ya gittiğimizde evet ulusal gazeteler var ama o ülkede şehrin gazeteleri temel gazeteler.
Umarım biz de nasıl kurtuluş savaşında yerel basınımız milli mücadelenin bayrağı olmuşlarsa, Adana’nın, Konya’nın, Trabzon’un, Erzurum’un gazeteleri milli mücadele ruhunu canlandırma noktasında hükmetmişse gelecekte de bunu tekrarlayabiliriz.
Bunu bir temenni olarak söylüyorum. Ancak ne yazık ki daralan iş olanaklarına yerel medya destek çıkmaktaydı son günlerde kapanan yerel gazetelerimize şahit oldukça ve iletişim fakültelerinden mezunlarımızın sayısı arttıkça işsiz meslektaşlarımızın artacağından korkmaktayım…
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.