İhracat TIR’ları yardıma koştu AB'ye çıkışlar yüzde 30 azaldı
'Tek yürek' olan lojistik sektörü, son 10 günde 3 binden fazla TIR’ı afet bölgesine gönderdi. İhracat taşımalarının ikinci planda kalmasıyla, resesyonla hızı kesilen sınır kapılarından AB'ye çıkışlar bu dönemde, %30’a yakın daraldı.
Onbinlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği, Türkiye tarihinin en büyük afetlerinden biri olan Kahramanmaraş merkezli depremin yaraları sarılmaya çalışırken, lojistik sektörü temsilcileri, bölgeye yardım için adete ‘tek yürek’ oldu. Karayolunda büyük küçük demeden yüzlerce firma TIR’larını bölgeye taşınan yardım malzemeleri için seferber ederken, deniz, hava ve demiryolunda da taşımalar hızlandı. Son 10 günde UND 2.500’ü aşkın. UTİKAD ise 500’den fazla TIR’ı bölgeye gönderdi. Hava, deniz ve demiryolunda da sefer sayısı artıyor.
Depremin ilk gününden itibaren başta UND ve UTİKAD olmak üzere sektörün önde gelen STK’ları kriz masası oluşturmuştu. İlgili bakanlık yetkilileri ve AFAD ile koordineli çalışan bu kriz masaları, yardım malzemelerini bölgeye taşıyacak lojistik desteğini vermek için neredeyse 7/24 aralıksız çalışıyor. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Ayşem Ulusoy, 400’den fazla üyesi bulunan derneğin, depremin ilk saatlerinden itibaren çok hızlı bir yöntemle bir kriz masası oluşturduğuna dikkat çekerek, “Tüm üyelerimiz bu kriz masası içerisinde yardım için canla başla yarıştılar” dedi. Ayşem Ulusoy, bu süreçte tüm lojistik sektörünün ‘tek yürek’ olduğunu vurgulayarak, “Bu çok güzeldi. Aslında oradaki gücümüzü de gördük. Lojistik sektörünün konuya ne kadar katkı sağlayabileceğine şahit olduk” dedi.
Ulusoy, depremin büyüklüğünün anlaşıldığı saatler içerisinde lojistikçiler olarak çok hızlı aksiyon aldıklarının altını çizen Ulusoy, “Bizim lojistikçilerimiz bugüne kadar yaşadıkları deneyimler doğrultusunda manevra gücü yüksek ve hızlı aksiyon alma potansiyeline sahip. Aynı nedenle birbirimize hızlıca kenetlenme gücümüz var” dedi. Bu süreçte ilk olarak, yardım can kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmasına aracılık ettiklerini ifade eden Ulusoy, “Üyelerimiz bu anlamda ciddi destek verdiler. Sonra iş makinalarının oraya aktarılmasını sağladık. Bunların hepsini AFAD kontrolünde ve çok hızlı bir şekilde yaptık” dedi. Ulusoy, bugüne kadar yardım malzemeleri taşıyan 500’ün üzerinde TIR’ı bölgeye gönderdiklerine dikkat çekti.
Karayolunda sorun olunca Ro-Ro servislerinin başladığını ifade eden Ulusoy, “Bu koordinasyonu tamamen AFAD üzerinden yaptık. Araçlar karayolunda sıra oluşturunca havayolu desteği verdik. Üyelerimiz ciddi anlamda havayolu desteği verdi. Şu anda o ilk etaptaki yoğunluk azaldı, ikinci gün daha koordine olduk” diye konuştu.
Bölgeye son günlerde ağırlıklı olarak ilaç taşıyan frigorifik TIR’lar gidiyor. Ayrıca hijyen malzemeleri, gıda ürünleri ve geçici barınmaya yönelik yaşam konteynerleri ve prefabrikler gidiyor. Şu anda ayrıca bölgeye ağırlıklı olarak frigofrik TIR’lar gidiyor.
“Süreç uzun, nefesimizi çok iyi kullanmak zorundayız”
Lojistikçiler olarak bu dönemde artık her şeyin daha planlı, iş gücü kaybı olmadan yönetmeye çalıştıklarını ifade eden UTİ- KAD Başkanı Ulusoy, “Açıkçası nefesimizi çok iyi kullanmak zorundayız. Oradaki süreç çok uzun. Yaşam konteyneri, mobil tuvalet mobil mutfak gidiyor. Ama bu kısa vadeli bir süreç değil. Ben bunu hep söylüyorum. Lojistikçiler uzun maratoncular gibi çalıştılar” diye konuştu.
“En efektif ve en sürdürülebilir lojistiği sağlamaya çalışıyoruz”
UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy, karayolunda yoğunluk oluştuğu için demiryolunu da devreye soktuklarını belirterek, “En optimal, en doğru taşıma şeklinin demiryolu olduğunu düşünüyoruz. Karayolunu da hırpalamadan, oradaki TIR trafiğini çok sıkıntıya sokmadan oradaki kurtarma ve diğer afet bölgesinin daha iyi koordine edilmesi adına he İzmir’den çıkan Ro-Ro’lar hem dün akşam çıkan yardım trenimiz. Oraya en doğru şekilde malzemelerin ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. En efektif ve en sürütülebilir lojistiği sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Konteynerler barınma için hazır
İMEAK Deniz Ticaret Odası, Kahramanmaraş ve çevre illerde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük deprem felaketinin ardından ilk günden itibaren şubeleriyle birlikte bölge halkının yaralarını sarmak için seferber oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), AFAD ve İstanbul Valiliği koordinasyonunda başlatılan yardım çalışmaları DTO’nun İstanbul ve şubelerimizin bulunduğu il ve ilçelerden deprem bölgesinde ihtiyaç sahiplerine en hızlı şekilde ulaştırıldı. Konteyner, jeneratör, soba, uyku tulumu, battaniyeden, taşınabilir şarj cihazları (powerbank), pil, gıda, su, temel tüketim malzemeleri, bebek ürünleri, giyim malzemelerine birçok ürünü taşıyan 23 TIR Kahramanmaraş ve Hatay’a gönderildi. Bölgeye gönderilen ihtiyaç maddeleri, mülki idare amirleri ve AFAD koordinasyonunda ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaya devam ediyor. İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından İskenderun şubemiz vasıtasıyla ilçede yemek hizmeti verecek bir aşevi oluşturuldu. Aşevinin 20 günlük ihtiyacını karşılamak üzere satın alınan 32 ton gıda maddesi bölgeye gönderildi. Aşevinde, sabahtan öğleye kadar ve akşam aynı anda 500’er kişiye olmak üzere yemek dağıtımı gerçekleştirilecek.
Günlük 1.000 adete kadar ekmek dağıtımı da yapılacak. İMEAK DTO Antalya Şubesi ve QTerminals Antalya işbirliğiyle hazırlanan Deprem Yardım Gemisi, Hatay ili Arsuz ilçesi Madenli Balıkçı Barınağı'nda bulunan Hatay Deniz Otobüsleri İskelesi'ne (HADO) bağlanarak depremzede vatandaşlara, konaklama ve yemek imkanı sunarken, yardım dağıtımına da başladı. Turkon Line, AFAD ile ortak sürdürdüğü projeyle 100 konteynerleri yaşam alanı haline getirme çalışmalarını sürdürüyor. Isıtma ve soğutma sistemiyle beraber buzdolabının da bulunduğu konteyner evlerde 6 kişinin kalması planlanıyor. Karadeniz Holding, 3 bin kişinin yaşayabileceği 2 yüzer yaşam kentini Hatay-İskenderun'a göndereceğini açıkladı. Diğer yandan, Mersin ve Adana’dan 28 büyük balıkçı gemisi ile sürekli olarak insani yardım malzemesi, seyyar tuvalet, jeneratör ve gıda malzemeleri Samandağ Çevlik Balıkçı barınağına taşıyor. Bu tekneler dönüşlerinde vatandaşlarımızın bölgeden tahliyesini de gerçekleştirdi.
Demiryolu ve Ro-Ro taşımaları artıyor
D
eprem sonrası bölgeye yardım malzemesi taşıyan TIR’ların yoğunluğu, karayolunda sıkışmalara neden olurken, alternatif taşıma modlarına ihtiyaç arttı. Bu dönemde denizyolu önemli bir alternatif olarak öne çıkarken, DFDS ve Ulusoy’un özel Ro-Ro şirketlerinin yanı sıra İBB gibi kamu kurumları da gemilerini bölge için seferber etti. Son bir haftada İstanbul ve İzmir kalkışlı 5’ten fazla Ro-Ro gemisi bölgeye iş makinası ve yardım malzemeleri taşıyan TIR sevkiyatı gerçekleştirdi. Bu süreçte bir diğer alternatif taşıma modu olan demiryoluyla da bölgeye taşımalar hızlandı. Medlog, Arkas, Mars gibi şirketlerin yanı sıra UTİKAD da bazı yardımları bölgeye demiryolu ile taşıdı.
UND üyeleri 2.500’ü aşkın TIR’ı bölgeye gönderdi
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), depremin yaşandığı ilk gün hemen bir kriz masası oluşturarak lojistik destek için harekete geçti. AFAD ve ilgili bakanlıklarla koordineli çalışan UND, depremin ilk günlerinde acil yardım malzemelerinin yanı sıra iş makinelerinin taşınmasına öncelik verdi. UND yetkililerinden aldığımız bilgilere göre 1.200 üyesi bulunan UND, bugüne kadar deprem belgesine 2.500’e yakın TIR gönderdi. Tüm yardımları ücretsiz bir şekilde yapan UND yetkilileri bu dönemde sektörün diğer tüm STK’larıyla da işbirliği içindeydi. UND yetkileri de tüm lojistik sektörünün ‘tek yürek’ olduğuna vurgu yaparak, sadece uluslararası taşıma yapan firmaların değil, en küçük KOBİ’lerin bile deprem bölgesine yardım için seferber olduğunu söyledi. Aldığımız duyumlara göre, gümrükçüsünden iş insanlarına çok lojistikçiler çok sayıda teşekkür ve tebrik mesajı yağdı.
THY’nin yardım taşımaları 7.5 bin tonu aştı
1135 sefer ile 203.9 bin kişilik arama-kurtarma ve yardım ekibini deprem bölgelerine ulaştırdık. 1.110 sefer ile 200 bini aşkın vatandaşın tahliyesini gerçekleştiren UND, 121 kargo seferiyle 7.7 bin tonu aşkın yardım malzemesini bölgeye taşıdı. THY’nin kargo ve yolcu taşımaya yönelik desteklerleri aralıksız devam ediyor.
İhracat taşımalarına çifte darbe
Taşımacılıkta önceliğin deprem bölgesine verilmesi, ihracat sefer sayılarına yansıdı. Türkiye’nin ihracatta öncelikli pazarı olan Avrupa’ya en önemli çıkış kapıları olan Kapıkule ve Hamzabeyli’den çıkan TIR sayısı, son 10 günde yıllık bazda yüzde 25- 30 arasında azaldı. Görüştüğümüz lojistik sektörü yetkilileri, tüm önceliği deprem bölgesine yönelik yardım çalışmalarına verdiklerine dikkat çekerek, yurt dışındaki müşterilerinin de bu konuda anlayış gösterdiğini söyledi. Sektörün önde gelen ihracatçıları da benzer yorumlarda bulunuyor. Öte yandan, sektör temsilcileri küresel çapta yaşanan ekonomik daralma nedeniyle işlerinin zaten son dönemde çok yoğun olmadığını bu nedenle de ihracat tarafında daha az sıkıntı yaşadıklarını dile getiriyor.
KAYNAK: Aysel YÜCEL – EKONOMİ.COM
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.