İkinci elde KDV açmazı

Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED), Başkent Otomotivcileri Derneği (BOD) ve Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç, ikinci el araç piyasasında faaliyet gösteren ticaret erbabının zararına yol açan ve kayıt dışılığı özendiren “satış karı yerine araç fiyatı” üzerinden KDV alınması uygulamasından vazgeçilmesini istedi.

İkinci el piyasada faaliyet gösteren galerici esnafı ve diğer ticaret erbabı, satmak üzere aldıkları binek otomobilleri sattıklarında, mevcut mevzuat uyarınca sadece elde edilen kazanç değil, toplam araç fiyatı üzerinden KDV ödemek zorunda. Bu durum satıcıların zarar etmesine ve mağduriyetine yol açtığı için kayıt dışı işlemleri yaygınlaştırıyor, devletin vergi kaybına neden oluyor. Ticaret erbabı, toplam araç fiyatı değil, alım satım farkına göre elde edilen kazanç üzerinden KDV alınması esasına göre mevzuat değişikliği talep ediyor.

Aydın Erkoç yaptığı açıklamada, faaliyet konusu motorlu araç alım-satımı olan ticaret erbabının, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun indirilemeyecek KDV başlıklı 30. Maddesinin “b” bendindeki; “Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış belgesinde gösterilen KDV” şeklindeki ifadenin Gelir İdaresinin özelge ile yapılan yorumu nedeniyle üyelerinin mağdur olduğunu dile getirdi. Ticaret hayatının bütün faaliyet alanlarında mükelleflerin ticaretini yaptıkları mal ve hizmetlerin alışlarında ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapabildiklerine dikkat çeken Erkoç, üyelerinin ise söz konusu madde nedeniyle satmak üzere aldığı bir aracın KDV’sini indiremediklerini, satışla elde edilen kazancın KDV’sini ödemeleri gerekirken, aracın tamamının KDV’sini ödemek zorunda bırakıldıklarını anlattı. Bu yorumun hukuken doğru kabul edilmesi halinde kullanılmamış araç satanların da  KDV’yi indirmemeleri  gerektiği sonucunun ise gözardı edildiği, yapılan işlemin hukuka uygun olmadığını, bir an önce Gelir İdaresinin görüşünü değiştirmesi  gerektiğini ifade etti.

Erkoç, aynı Kanun’un 29/1-a maddesindeki “Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi” ile 34/1.Maddesindeki  “Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanunî defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir” hükümlerinin ise ikinci elde KDV indirimini destekler nitelikte olduğunu belirtti.

Aydın Erkoç, ikinci el araç ticareti yapanların vergi mükellefiyeti olmayan kişilerden aldığı araçların alış KDV’leri olmadığından, bunları satarken de binek araçlar için yüzde 1, ticari araçlar için ise yüzde 18 KDV’yi ceplerinden ödediklerini, oysa, KDV ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nda, binek otomobillerinin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim hakkı bulunan mükelleflerin araçları dışında kalan araçlar için böyle bir ayrımın ve düzenlemenin olmadığını belirtti.

Kayıt dışılık azalır, vergi geliri artar

Mevcut KDV uygulamasının dürüst çalışan ticaret erbabını cezalandırdığını, kayıt dışılığı özendirdiğini anlatan Erkoç, şunları söyledi:

“Örneğin; piyasa değeri 20.000 TL olup vergi mükellefi olmayan bir şahıstan KDV’siz olarak alınan ticari bir aracı üyemiz, 22.000 TL’ye sattığında, kazancı 2.000 TL olmasına rağmen 20.000 x yüzde 18 = 3.600 TL KDV’yi beyan edip ödemek durumundadır. Yani bu durumda kazanç elde edemediği gibi 1.600 TL zarar etmektedir. Bu nedenlerle Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) bünyesinde ülke genelinde motorlu araç alım-satımı faaliyetinde bulunan üyelerimizin ilgili madde gereği; ödemiş oldukları KDV’yi indirim konusu yapamamaları ya da vergi mükellefi olmayanlardan alınan araçlar için ceplerinden KDV ödemek zorunda olmalarının önüne geçmek için; mal satış bedeli yerine elde ettikleri kazançları üzerinden KDV ödemeleri konusunda bir düzenlemenin yapılması durumunda, kayıt dışı oto ticaretinin büyük bir bölümü kayıt altına almış olacağından kamu adına daha çok vergi geliri elde edilmesi öngörülmektedir.”

LOJİPORT