İş dünyasına yön verenler lojistikte ileri’ye dönüşümü konuştu

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen UTİKAD Zirve 2019 - İleri'ye Dönüşüm konferansı büyük bir katılım ile gerçekleştirildi. Gün boyu devam eden oturumlarda lojistik sektörünün dijitalleşme ve teknolojiye olan ihtiyacı hakkında uzmanlar tarafından görüşler ve öneriler ortaya atıldı. Öğleden sonraki oturumda ise sektörün önde gelen isimleri yer aldı. UTİKAD Başkanı Emre Eldener’in moderatörlüğünü yaptığı oturuma, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı  Tamer Kıran, Turkish Cargo’nun kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen ve DFDS Başkan Yardımcısı ve Genç Yönetici- İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Pamukçu katıldı.

İlk söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran önümüzdeki dönemde sektörü zor günlerin beklediğine vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Denizcilikte dijitalleşmeyi yapamayanların oyun dışında kalacağı bir gerçek. Hızla her şey değişiyor. Çocuklarımızın dijital becerileri bile artık bizi zorlamaya başladı. Denizcilik sektörü de teknolojiden nasibini almış durumda. Bu yıl içerisinde insansız otonom gemiler denizlerde yük taşımaya başladı. İlk başlarda kısa ve bilinen mesafelerle başlasa da bu işin ilk adımı olması açısından çok önemli bir gelişmedir. Çünkü otonom gemiler yapay zeka ve nesnelerin interneti ile donatıldığı için insanın algılayamayacağı bazı riskleri çok önceden görüp uyarı yapabilir. Zaten araştırmalarda denizde yaşanan kazaların yüzde 75’inin insan kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da şunu gösterir ki, otomasyon ve yapay zeka olası kazaların oranını büyük ölçüde düşürecektir”

“Siber güvenlik göz ardı edilmemeli”

Çoğu sektörde olduğu gibi denizcilik sektöründe de internete bağlı cihazların artmasıyla siber güvenlik konusunun önem kazandığını vurgulayan Kıran, “Geçtiğimiz dönemde uluslararası önemli bir konteyner firmasının konteyner operasyonu bilgisayar korsanları tarafından sabote edildi. Firma bu durumdan kurtulmak için tüm operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı. Yani teknoloji ilerlerken bazen böyle akla gelmeyen yönleri de düşünerek önlem almak gerekiyor. Gemi inşa ve tamir alanında da önemli teknolojik gelişmeler oldu. Gemi inşa yazılım firmaları bu konuda gerçekten çok iyi işler gerçekleştiriyorlar” dedi.

“Lojistikçiler de birleşmek zorunda”

Önümüzdeki günlerin zorluklara gebe olduğunun altını çizen Tamer Kıran, sözlerini şöyle tamamladı: “Küçük olsun benim olsun mantığı işlemeyecek. Daha büyük kapasitelere ulaşmanın tek yolu birleşmekten geçecek. ABD, Çin’i gözden çıkardı ve daha fazla büyümesine imkan vermeyecek bunu değerlendirmeliyiz.  Taşımacılık sektörüyle ilgili en önemli eleştiri yüksek ücret olarak öne çıkıyor. Yapılan işin tek taraflı yürümeyeceğini artık ihracatçının da anlaması gerekiyor. Ciddi bir lobi baskısı altındayız. Onlar kazansın, taşımacı da onların istediği rakamlara taşısın istiyorlar. Biz yok olursak yerimize gelen yabancılara çok daha büyük bedeller ödeyecekleri de bir gerçek.”

Turhan Özen: Turkish Cargo, dünyada ilk 5’e çok yakın

Turkish Cargo Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen de, gelirlerinin sadece yüzde 20’sinin Türkiye’nin ihracat ve ithalatından geldiğini, yüzde 80’inin transit taşımalardan elde edildiğini söyledi. Türkiye taşımalarının önemüzdeki yıllarda yüzde 12’ye kadar ineceğini ifade eden Özen, “2013 yılından bu yana dünyada büyüyoruz. Yıllar içinde 13'üncülükten 7'inci sıraya yükseldik. Şu anda global pazardan aldığımız pay yüzde 4 ve bunu yüzde 7'ye çıkararak ilk 5 içinde yer alacağız" diye konuştu.

Turhan Özen, İş Dünyasına Yön Verenler oturumda yaptığı sunumumda şu görüşlere yer verdi:  "Kargo uçaklarımızın sayısını artırıyoruz. 88 ülkeye kargo uçaklarıyla ulaşıyoruz. Bu hava kargoda en büyük destinasyon sayısıdır. Turkish Carpet adı verilen dünya hava kargo trafiğinin merkez noktaları ülkemizden geçiyor. 126 ülkeyle dünyanın en fazla noktasına ulaşan havayolu 267 nokta 319 uçuş noktasıyla dünyanın en büyük 3. Hava network’üne sahibiz. Pazar yaratarak bu marketi 3 ya da 4 katına çıkarmak mümkün. Dünyadaki 4’üncü en yüksek bağlantı endeksine sahip havalimanıyız. Yeni İstanbul Havalimanı ile ilk sıraya, dünyada ilk 5 arasında olacağımızı görüyoruz. Sadece 7 saatlik uçuşla 60’ın üzerindeki başkente ve yüzde 40'lık pazara İstanbul'dan ulaşılabiliyor. İstanbul Havalimanı kapasite itibariyle dünyanın en büyüğüdür. Bu yeni tesisin en büyük ve en modern olması yeterli değil, aynı zamanda en akıllı tesis olması da bizim için önemli. Buna Smartist adını vereceğiz. Burada robotik süreç otomasyonu kuracağız. Bunların robotlarla yapılması hem hız, hem kalite, hem maliyet olarak lojistik sektörüne katkı sağlayacak. Diğer bir teknoloji de giyilebilir teknolojiler; özellikle artırılmış gerçeklik gözlükleri. Bunlarla ilgili pilot çalışmalar yürütülüyor ve 1 yıl içinde uygulamaya başlayacağız.”

Turkish Cargo’nun ihracat ve ithalat taşımalarındaki ana vizyonunu “pazarları geliştirmek” olarak açıklayan Özen, sözlerini şöyle sonlandırdı:  “Ölçek ekonomisini kullanarak ülkemize hak ettiği erişim imkanlarını sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun için lojistikçilerle birlikte gelişme potansiyelini harekete geçirmek için ciddi çalışmaları beraberce yapıyoruz. Sektörün oyuncularıyla beraber reel sektörü yönlendirmek sorumluluğuna ve misyonuna sahibiz. Biz işimizi ne kadar rekabetçi yapabilirsek reel sektörün gelişimini o oranda sağlayabiliriz. Şu anda global ticaretin en büyük itici gücü e-ticaret. Çinli ortağımız ile kurulan şirketimiz 15 ayrı ülkede kapıdan kapıya hizmet verecek şekilde yapılanıyor. Bu hizmet Türk işletmelerinin de faydalanması gereken bir imkan yaratacaktır. Turkish Cargo içerisinde e-ticaret 3 katına çıktı. Önümüzdeki dönemde 8-9 katına ulaşacağını öngörüyoruz."

Fuat Pamukçu: İnovasyon ve değişim önemli

Fuat Pamukçu, zirvenin İş Dünyasına Yön Verenler oturumuna lojistik sektörünün aşina olduğu DFDS Başkan Yardımcılığı şapkası yerine Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla katıldı.

İşini en iyi yapan ile en kötü yapan firmalar arasındaki farkın yüzde 10’lardan yüzde 45’lere çıktığını ifade eden Pamukçu, İnovasyon ve değişimde  ise bütün sektörlere bakıldığında en düşük çıkan fark rakamının yüzde 70-90 arasında olduğunu vurguladı. İnovasyon ve dijital dönüşümü iyi yapabiliyor musunuz sorusuna verilen yanıtlarda ise sadece yüzde 20’nin bunu gerçekleştirebildiği sonucuna ulaşıldığını belirten Fuat Pamukçu, “Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Yapılması gereken bu dönüşüme ayak uydurabilmek.  Her organizasyon kendine en uygununu bulup dönüşüm kültürünü geliştirmelidir. Dijital dönüşümü yapamadığı için kapanan  birçok şirket var. En çok gelişen 10 şirketin 6’sı teknoloji şirketi. İnovasyonu arkadan takip etmek değil, liderliği yakalamak ileriye dönüşümdür” açıklamasını yaptı.

LOJİPORT