Karayolunun yükünü azaltmak gerekiyor
Reysaş Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, ““Türkiye'de yüzde 92 paya sahip karayolu taşımacılığının üzerindeki yükü azaltıp, öncelikle demiryolu taşımacılığı payının denizyolu ile birlikte artırılması gerekiyor” dedi.
Demiryolu lojistiğinde Avrupa-Türkiye hattındaki yıllık 5 bin 200 konteynerlik sevkiyatıyla birinci sırada bulunan Reysaş Lojistik, bu yıl içinde Fransa’da ve yakın gelecekte de İngiltere’de kara lojistiği faaliyetlerine başlamayı planlıyor. Halen Belçika, Bulgaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Macaristan, Kuveyt ve Rusya’daki kara lojistiği faaliyetlerini sürdüren şirket, 100’ü TIR, 150 diğer ticari araçlar olmak üzere toplam 250 araçlık bir yatırımı bu sene bitmeden gerçekleştirmeyi planlıyor.
BU İŞTEN KAZANDIĞIMIZI BU İŞE HARCIYORUZ
“Demiryolu, karayolu ve depo faaliyetlerine limitsiz para yatırıyoruz” diyen Reysaş Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, demiryolu tarafında ise 500 vagonluk yeni bir yatırımın müjdesini verdi. Özel tip konteyner ile Avrupa’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den Avrupa'ya düzenli demiryolu taşımacılığı başlatarak ve bu alanda başarılarını ispatladıklarını dile getiren Döven, “Bu işten kazandığımızı bu işe harcıyoruz. 2015 yılı için büyüme hedefimiz yaklaşık yüzde 25. Proje lojistiği yapan bir firma olmamız sebebi ile her zaman proje büyüklüğüne göre yapılan yatırımlarımız değişebiliyor. Yaklaşık değerler vermek gerekirsek 2015 yılı için depolama alanında hedefimiz 1 milyon metrekare. Buna ilaveten 300 bin metrekarelik yeni bir depo planımız var” diye konuştu.
DOUBLE DECK TIR’I, TÜRKİYE BİZİMLE TANIDI
Lojistik sektöründe ilklerin firması olduklarını söyleyen Durmuş Döven, “Bizim iddiamız, farklılığımız. İlk otomobil taşımalarını gerçekleştirdik. Akaryakıtı yüksek kaliteli alüminyum tankerle ilk kez biz taşıdık. Grand Volume TIR, Double Deck TIR gibi seçeneklerini, Türkiye Reysaş ile tanıdı. Reysaş’a özel modüler treyler seçenekleriyle ihtiyaçlara özel çözümler sunduk. Perakendeye özel sunduğumuz çözümler her zaman öncü oldu. Türkiye’nin tren istasyonu olan tek lojistik firmasıyız. İstanbul, Mersin, İzmit, İzmir ve Adana’da 5 istasyonumuz var. Tren, gemi, karayolu bağlantılı intermodal taşımayı yapan ilk şirket olarak 10 yıldır başarıyla sürdürüyoruz. Türkiye’de tren taşımacılığı özel sektöre yok deniliyor ama biz yıllardır kendi lokomotifimizle taşımalar yapıyoruz. Depomuzun çatısına yerleştirdiğimiz güneş panelleriyle elektrik üretiyoruz. Biz farklıyız ve ilklerin firmasıyız, yenilikçi projelerimizle geleceği yakalıyoruz. Reysaş’ın gücü, öncü olması ve değişimi yakalaması” ifadelerini kullandı.
KARAYOLUNUN YÜKÜNÜ AZALTMAK GEREKİYOR
Son yıllarda Avrupa taşımalarında ağırlıklı olarak intermodal yöntemini kullandıklarını anlatan Durmuş Döven, Türkiye’nin bu sistem için tam anlamıyla henüz hazır olmadığını söyledi. Döven, sözlerini şöyle sürdürdü: “İntermodal taşımacılık Avrupa’da yaygın olarak sadece denizyolu ayağında değil, TIR’ların demiryolu ile taşınmasında da kullanılırken ülkemizde henüz buna uygun demiryolu altyapısı ve bu taşımaya uygun vagonların yaygınlaşmamış olması nedeni ile etkin bir şekilde kullanılamıyor. Gerek maliyetleri düşürmek, gerekse karbon salınımını azaltmak açısından Türkiye de yüzde 92 paya sahip karayolu taşımacılığının üzerindeki yükü azaltıp, öncelikle demiryolu taşımacılığı payının denizyolu ile birlikte artırılması gerekiyor. Üç tarafı denizler ile çevrili ülkemizde denizyolu taşımacılığı da etkin olarak kullanılamıyor. Bu da ancak taşıma modlarının entegrasyonu, multimodel taşımacılığın ve buna uygun alt yapının geliştirilmesi ile mümkün olacak. Sektörün diğer bir sorunu da eğitimli iş gücünün azlığı. Son dönemlerde üniversitelerde açılan lojistik bölümlerinin de sayısının da artırılması gerekiyor.”
YÜKSEK ARSA DEĞERLERİ DEPO YATIRIMCISINI KAÇIRIYOR
Türkiye’deki lojistik sektöründe depolama kapasitesinin azlığına değinen Döven, bu açığın kapatılması gerektiğine dikkat çekti. Depoların sadece karayolu bağlantısı ile kısıtlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Döven, “Deniz ve demiryollarına da yakın lokasyonlarda yapılması lazım. Ancak bu tip lokasyonlar şehir merkezlerine yakın olduğundan arsa değerlerinin yüksek oluyor. Ve bu da yatırımcıları kaçıran bir durum” diye konuştu.
TORBALI’DAKİ DEPO KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETİYOR
Depoların çatılarının, güneş panelleri ile elektrik üretimi için ideal alanlara sahip olduğunu hatırlatan Döven, “Bu konuda Reysaş olarak İzmir Torbalı’daki depomuz üzerinde Türkiye’nin ilk ve en büyük çatı üzerinde kurulu GES tesisini bir yıl önce faaliyete geçirdik. Toplam kurulu gücü 850 kWp olup yıllık elektrik üretim miktarı 1 milyon 525 bin kilovat saat. Bu da yılda 830 ton karbondioksit salınımının azaltılmasını sağlıyor. Depo çatılarında güneş panelleri ile elektrik üretimi depo işletme maliyetlerini düşürürken, depolar için ek gelir kaynağı olmakta bunun yanında yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ile daha çevreci karbondioksit salınımını azaltan bir uygulama. Her geçen gün artan enerji talebi ve buna bağlı enerji açığının giderilmesi ve enerji hat dengelemesine olan olumlu katkısı sebebi ile de daha da fazla teşvik edici politikalar uygulamalı” diye konuştu.
Burak GÜNER - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.