Kazayla ilgili tartışmalar sürüyor

Kazayla ilgili tartışmalar sürüyor

Kafalar o kadar karışık ki BBP Genel Merkezi, İçişleri Bakanlığı'na müracaat ederek helikopterin 'kaldırılmaması ve korunmasını' talep etti. Ardından...

Kafalar o kadar karışık ki BBP Genel Merkezi, İçişleri Bakanlığı'na müracaat ederek helikopterin 'kaldırılmaması ve korunmasını' talep etti. Ardından da Amerika ve Almanya'dan kaza kırım konusunda uzman iki ekibi inceleme yapmak üzere Türkiye'ye davet etti.

Önceki akşam bir televizyon kanalında ana haber bültenine telefonla bağlanan BBP'nin avukatı Kemal Yavuz ise pilotun zehirlenmiş olabileceğinden şüphelendiklerini söyledi. Buna dayanak olarak da bölgedeki iki köyün sakinlerinin helikopterin yalpa yaparak uçtuğunu gördüklerini söylemelerini gösterdi. Bunun dışında iddialar da yok değil elbet. Bu söylemlerin bilgi kirliliği olup olmadığı ilgili kurumların raporlarıyla ortaya çıkacak. Kazayla ilgili gerçekleri ortaya çıkaracak somut bir delil daha var aslında, İHA muhabiri İsmail Güneş'in eşyaları.

İsmail Güneş'in kamerası, fotoğraf makinesi ve dizüstü bilgisayarının Kahramanmaraş Savcılığı'nda olduğunu belirten İhlas Haber Ajansı (İHA) Genel Müdürü Fevzi Kahraman, "Arkadaşımız 10 yıldır beraber çalıştığımız tecrübeli bir gazeteci. Orada mutlaka bir kayıt var diye düşünüyoruz." diyor. Bu malzemelerin soruşturmanın önemli kaynaklarından biri olduğunu belirten Kahraman, inceleme sonucunda bir şeylerin aydınlanabileceğini düşünüyor. Güneş'in eşyalarını almak için savcılığa başvurduklarını kaydeden Kahraman, "Arkadaşımız bir mitingden diğerine giderken, en azından Muhsin Bey'in 'bu miting nasıl geçti' diye bir değerlendirmesini almış olabilir." ifadesini kullanıyor.

Şayet helikopter bu görüşme sırasında düştüyse kaza anının da görüntülerinin mevcut olabileceğini belirtiyor. Bunların sadece bir varsayımdan ibaret olduğunun da altını çiziyor: "Vereceğiz demişler genel müdür yardımcımıza. Teslim etmezlerse orada ben de soru sormaya başlarım." Bir ihtimal de Güneş'in kaza sonrasında çekim yapmış olması. Kahraman bunu da, "Hadiseden sonra çekebildiyse, bizim son nefesine kadar habercilik yaptı dediğimiz İsmail dünya çapında çok büyük bir habercilik yapmış olur. Tabii bir şeylerin de aydınlanmasını sağlar." sözleriyle değerlendiriyor.

İsmail Güneş'i ararken, enformasyon kirliliğiyle de mücadele ettiklerini belirten Kahraman, "Ortada cevap bulması gereken şeyler var. Cevaplar iki kaynaktan gelecek. Savcılığın soruşturması ve Başbakan'ın kurulmasını istediği Meclis Araştırma Komisyonu." diyor. Kahraman, teknik inceleme ve savcılık soruşturmasının ardından kazanın aydınlatılacağına inanmak istediğini sözlerine ekliyor.

Kazada cevap bekleyen sorular

  • Kazadan önce Yazıcıoğlu'nun evinden çalınan laptop bahçede bulundu. Gezi programının bulunduğu bilgisayarı kim çalıp, geri bıraktı?
     
  • Kayseri Valisi 'Kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Hastaneye götürülüyor." dedi. Bu ifade kurtarma çalışmalarını yavaşlattı. Valiye bu bilgi nereden geldi? Neden böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti?
     
  • İsmail Güneş ile 112 Acil Servis'teki görevlinin konuşmaları orijinal mi yoksa montajlanarak mı kamuoyuna dinletildi? Son konuşmayı yapan kişi neden ortaya çıkmadı?
     
  • İHA muhabiri hem ajansıyla, hem de 112 Acil Servis'iyle yarım saate yakın konuşmasına rağmen neden yerleri tespit edilemedi?
     
  • Yazıcıoğlu son mitingini yaparken alanda bulunan helikopter neden ayrılıp geri geldi? Yetkililer yakıt aldığını söylemesine rağmen havalandıktan 20-25 dakika sonra düşen helikopter neden patlamadı?
     
  • Kazazedelerin cep telefonları neden sinyal vermedi? İHA muhabiri telefonunun şarjı bitince neden diğerlerinin telefonlarını kullanmadı?
     
  • Enkazı bulan köylülerin cep telefonlarına neden el konuldu?
     
  • Helikopter rota almadan mı uçuşa çıktı? Rotası belliyse uçuş süresinden kaza yerinin bilinmesi gerekirdi. Rota değiştirdiyse pilot bunun için izin aldı mı?

İlginç iddia: 'Yazıcıoğlu'nun durumu iyi' bilgisi askerden geldi

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne sebep olan helikopter kazasıyla ilgili ilginç gelişmeler yaşanıyor. Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'nin kazanın ardından yaptığı, "Bana gelen bilgilere göre, kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Muhsin Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Arkadaşlar kendisini hastaneye ulaştıracaklar. Henüz hastaneye kaldırılmadı." açıklamasının kaynağı ortaya çıktı.

Vali Bilici'nin sözlerini NTV'de değerlendiren Büyük Birlik Partisi MKYK üyesi Selçuk Özdağ, şunları söyledi: "Kayseri Valisi ile helikopter kazası için görüşen bendim. Telefonla görüştüm. Sayın Valim ulaşıldığını söyledi. Şuurunun yerinde olduğunu, biraz sonra Kayseri'ye getirileceğini ifade etti.

Helikopterin bulunamadığı ortaya çıkınca, tekrar Kayseri Valisi'ne ulaştım ve bu sözleri hangi kaynaktan aldığını sordum. Bana 'Bu bilgiyi bana askerî kaynaktan biri söyledi.' dedi." Yazıcıoğlu'nun çeşitli yerlerden tehdit aldığını ifade eden Özdağ, bu tehditlerin Ergenekonculardan gelip gelmediği sorusuna, "Bu konuda çok fazla bir şey söylemem doğru değil. Devletimiz bunların kim olduğunu biliyor." şeklinde cevap verdi. İstanbul, Zaman

ELT cihazıyla ilgili son sözü teknik ekip söyleyecek

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopterde sinyal cihazının olup olmadığını teknik ekibin belirleyeceğini söyledi. Almanya Göç Bakanı Maria Böhmer'i kabulünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Atalay, kazadaki teknik boyutun kendi alanlarında olmadığını belirtti.

Atalay, "Şu an konu Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'nın kontrolündedir ve bütün boyutlarıyla inceleniyor." dedi. Helikopterde ELT cihazının olup olmadığının teknik inceleme ile tespit edileceğini anlatan Atalay, ama çalışmadığı yönündeki bilginin kendilerine ulaştığını ifade etti. Emrullah Bayrak, Ankara

BBP, yalan haberi yargıya taşıyor

BBP, Mehmet Ali Birand'ı mahkemeye veriyor. Birand, önceki akşam Kanal D'deki haber bülteninde Muhsin Yazıcıoğlu'nun Ergenekon savcısı tarafından gizlice çağrıldığını, hatta gizli tanık olduğunu iddia etmişti. Genel başkanlığa vekalet eden BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu, haberin ardından parti avukatlarına dava açma talimatı verdiğini açıkladı.

Topçu, "Tamamen asılsız." dediği haberle ilgili şunları söyledi: "Yazıcıoğlu'nun Ergenekon'la ilgili görüşü net ve açıktı. 'Nereye kadar, kime kadar gidiyorsa sonuna kadar gidilip araştırılsın, Türkiye bu işlerden kurtulsun, demokrasinin önü açılsın, millet iradesi hakim kılınsın' diyordu. Birand'ın sözleri, artık bu aşamadan sonra mahkemeyi ilgilendiriyor." Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi de Kanal D'nin haberine sert tepki gösterdi.

Yazıcıoğlu'nun Ergenekon savcıları tarafından çağrılması durumunda bunun gizli kalmasının mümkün olmadığını belirten Şanverdi, "Dandik bir haber" değerlendirmesini yaptı.

ZAMAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.