Konteyner, konteyner; neredesin yahu? Yüzünü gören ya limanlık ya da lojistik merkezlik! Dünyada değişik amaçlar için kullanılan 20 milyona yakın sayıda olduğun bilgisi doğru mu? Doğruysa gezegenin en kalburüstü limanlarında bile boş bir hemcinsini bulmak niçin bu denli güç artık? Bak, navlun fırladı gitti pik yaptı; rakamlar Ay’a değilse de yüzer vinçlerin tepesine ulaştı! Senin masken altında denizcilik sektöründe çok ciddi bir tür küresel ticaret savaşından söz ediliyor… Eğer öyleyse bu amansız mücadelede hangi tarafta yer alacağına karar verdin mi? “Ben tarafsızım” diyerek sorumluluktan kaçıp kurtulmak veya “Konteyner Karaborsada” isimli Hollywood yapımı yüksek bütçeli bir gerilim filminde oynamaya kalkışarak dikkatleri dağıtmak gibi bir seçeneğin olmadığının farkındasındır umarım... Unutma ki sen salt bir “çelik kutu” değil, intermodal taşımacılığın öncüsü bir lojistik efsanesisin de!

Konteyner, konteyner; neredesin yahu? Söyle bana, “TEU”nun en yalın haliyle kargo kapasitenin birimi olmak dışında kod adın/takma adın olma ihtimali de var mı yoksa ben kendi imgeleminin tutsaklığındaki duyusal tasarımları zengin bir düşünce sistemine mi sahibim? 8 köşen, 6 yüzün, 2 kapın olduğunu daha üniversiteye başlamadan önce biliyordum. Bilmediğim ise ultra güvenlik için kaç tane mühürün sana yeterli geleceğiydi! En popüler şeklinle uzunluğunun 6 metreyi, hacminin 33 metreküpü bulduğu ve genişliğinle yüksekliğinin birbirine yakın rakamsal veriler olması hakkındaki görüşünü öğrenmem mümkün mü? Denizyolunda sen, demiryolunda sen, karayolunda sen, havayolunda sen! Günümüz modern nakliyat âleminin vücut bulmuş simgesisin sen hiç kuşkusuz! Seyahat ömrünü doldurduğunda, derhal emekli edilmek yerine senin konut ve barınma sektöründe yeniden değerlendirilebileceğin bilgisiyle karşılaştığımda ne denli şaşırdığımı içtenlikle dile getirsem, bana inanır mısın? Yaşamında böyle bir ikinci ilkbaharı deneyimleyebilmeli lojistiğin her bir unsuru!

   Konteyner, konteyner; neredesin yahu? Seni en fazla sayıda ve en sıklıkla o kocaman yük gemileri taşıyabildiğinden ötürü mü kadim kankanın “ticari denizcilik” olduğunu gıcırdayıp duruyorsun boyuna imbatta, lodosta ve poyrazda? Öte yandan, seni en fazla sayıda ve en sıklıkla yine o kocaman gemilerin eşref saati belirsiz okyanuslarda yitirdiği gerçekliği hakkında nasıl bir yorumun olacak acaba? Senin taşınmandaki zorluklar ve sorunlar şu esrarengiz “pandemi” illetiyle birlikte iyice arttı ve işin içinden çıkılmaz bir tablo ile karşı karşıya gelmek üzereyiz bence… Problemin küçük bir boyutu senin aşırı kilolu olmandır belki de… Şimdilerde, insan hayatının değeri ne denizde ne karada ne de gökte her zaman dengede kalamıyor! Özellikle seninkiyle seni taşıyan gemilerinki de öyle! Konteyner, konteyner; neredesin yahu? Mercek yakınlığında olmadığına göre dürbün uzaklığındasın galiba! Rıhtımda mısın, rampada mı? Yoksa hırçın ve kaprisli bir denizin yüzeyinde veya dibinde mi? Öncelikle net bir görüntü ver lütfen ve hem “ConRo” dersem çık ortaya hem de “RoRo”! Yine de lojistikçi gönlün bilir elbette…

Verimli günler ve gelecek yazımda yine bu sütunda görüşmek üzere.