Kumcular Kooperatifi'nin hedefinde iskele ve ro-ro rampaları var
İstanbul Anadolu Yakası Kumcular Üretim Pazarlama Kooperatifi Başkanı Yaşar Naiboğlu, liman projesinin ilk etabını gerçekleştirdiklerini sırada ise iskele ve Ro Ro rampaları olduğunu söyledi.
İstanbul Anadolu Yakası Kumcular Üretim Pazarlama Kooperatifi Başkanı Yaşar Naiboğlu, liman projesinin ilk etabını gerçekleştirdiklerini anlattı. Sıradaki hedef ise iskele ve Ro Ro rampalarını tamamlayarak Anadolu Yakası’nın en büyük liman tesisi ve Ro Ro terminali olmak!
Büyük mücadelelerden sonra limanınızın işletme iznini aldınız. Bu süreçten biraz bahseder misiniz?
Teşekkür ederim. Biliyorsunuz, öncelikli hedefimiz bir an önce inşaatı bitirerek işletme izni almaktı. Ancak, UN Ro Ro A.Ş, yürütmeyi durdurma kararı var diye Çevre Bakanlığı, İl Çevre Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi ve Pendik Belediyesi olmak üzere kurumlar düzeyinde şikayetlerine devam etti. Ama yürütmeyi durdurma kararı, plan iptali demek değildir. Dolayısıyla bu maddi ve manevi yönden zorlu süreçte her şeye rağmen inşaata devam ettik ve projemizin birinci bölümünü bitirdik. Limanlar çok büyük paralar isteyen yatırımlardır. Kumdan kazandığımız çok küçük paraları bir araya getirerek yatırımımızı tamamlamaya çalıştık ve dört ay gibi kısa bir süre içerisinde beş milyon TL’nin üzerinde bir yatırım yaptık. İşletme iznini alabilmek için inşaatı hızlı bitirmek zorundaydık. Sonuç olarak, yıllardır küçük paraları üst üste koyduk ve bu milyonluk projenin en önemli bölümünü gerçekleştirdik. Toplamda 20 milyon dolarlık bir yatırımdan söz ediyorum. Belki ortaklarımızı fakirleştirdik ama kendimizi ortaya çıkardık.
İşletme iznini alma süreciniz nasıldı?
Kooperatifimizin PR çalışması çok eksikti. Hiç tanınmıyorduk. Hazirandan bu yana bu konuya ağırlık verip sektörel tanıtımımızı yaptık. Cengiz Kaptanoğlu, Metin Kalkavan, Bedri İnce, Erol Yücel, Erkan Dereli ve Kaptan Alev Tunç gibi sektörün ileri gelenlerini limanımızda misafir edip sıkıntılarımızı, hedeflerimizi, haklılığımızı anlattık ve manevi desteklerini aldık. Bu röportaj vesileyle kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bir iftar yemeğinde de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Özkan Poyraz’a kendimizi ifade ettik. Yapılan yatırımları görünce, işletme izninin verilmesi gerektiğine inandılar. Yönetmeliklerin ve kanunların gereğini yerine getirerek, Tuzla Liman Başkanlığı’ndaki surveyler tarafından verilen İTDK (İnceleme Tespit ve Denetleme Kurulu) raporunu noksansız bir şekilde ağustos sonuna doğru tamamladık ve 11 Eylül itibariyle işletme iznini kısmi olarak aldık. Böylece limanımıza ilk gemi 16 Eylül 2015’te geldi.
Sonuçta süreci tamamlamış, seçim sırasında ortaklarımıza vermiş olduğumuz sözün büyük bir kısmını beş ay gibi kısa bir sürede tutmuş ve inşaattan tüzel bir kişiliğe geçmiş olduk. İskeleyi de yaptıktan sonra da Cumhurbaşkanımızın “Burayı Anadolu yakasının en büyük limanı yapacaksınız,” sözünü yerine getirmiş olacağız.
İlk hedefinize ulaştınız ve ortaklarınıza verdiğiniz sözü tuttunuz. Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Şu anda en önemli hedefimiz geri kalan kısmı en kısa sürede tamamlamak. Danıştay’da devam eden mahkememizden olumlu sonuç almayı umuyoruz. Bu sayede iskelemizin inşaatına devam edebileceğiz. Olur da süreç uzarsa, üçüncü bir planla iskelemizi yine de yapacağız. Bizden önceki arkadaşlarımızın, 12 yıl öncesinin teknik şartnamesine göre yapmış oldukları bir plan var. O plan üzerinde tadilat ve değişiklikler yapıyoruz. Hedefimiz, en güzelini, en kısa sürede, en ucuza yaptırmak. Elbette bu noktada zaman çok önemli. Biliyorsunuz bir yıl içerisinde tamamlayacağız dediğimiz birinci bölümü dört ayda tamamladık. İkinci kısmı da en kısa zamanda tamamlamayı hedefliyoruz.
İskelenin yapımı ne kadar sürer sizce?
Bu iskele 100-150 sene hizmet edecek şekilde yapılıyor. Yapımı, izinleri alındıktan sonra bir yıl sürecek. Alt yapısını öyle hazırladık ki, inşaatı sırasında da rıhtımımızda çalışmalar yapılabilsin. Uluslararası bir liman imalatı yapıyoruz. Onun için de bazı sertifikalar almamız gerekiyor. Şu an tüm bunların dokümantasyon bazında hazırlıkları devam ediyor. Tüm bunlar bittiğinde limanımızı dış gemiler açmış, Köstence, Rusya veya Uzakdoğu’dan gelen gemileri tahliye etmiş olacağız. 2020 yılında devletimizin 500 milyar dolarlık hedefine büyük katkımız olacak.
Ro Ro için de ayrı bir yeriniz var
Yeni planda üç adet Ro Ro yanaşma rampası yapıyoruz. Şu anda bunlardan biri faaliyete geçebilecek durumda. İskelenin her iki tarafına birer tane daha yapmayı planlıyoruz. Böylece iskelemiz sadece kuru yük gemileri için değil Ro Ro için de kullanılabilecek.
Özetle üç adet Ro Ro rampasına sahip 670 metre yanaşma yeri olan büyük bir limana sahip olacağız. Kısmi olarak sözümüzü tuttuk. Geri kalanı da yapacağız ve Kumcular Liman Tesisleri ve Ro Ro Terminali olacağız.
Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum. Biz bu inşaatı yaparken Türkiye’de yapılmayan bir şey gerçekleştirdik ve alt yapıyı galeri sistemine göre kurduk. Maliyetleri büyük oranda düşüren bu sistemde ve rampa imalatında benden önceki başkanımız Sadık Kalkavan’ın çok büyük emeği var.
“Kumcular Şile’de vergi kaçırıyor” diye gazetelerde çıkan haberle ilgili ne söylemek istersiniz?
Biz kendi ruhsatlı alanımızdan, Riva bölgesinde kumcular kooperatifine ait maden ocağının işletme ruhsatından kum alıyor ve bu kumu eleyerek inşaatlara mamul olarak satmaya devam ediyoruz. Basında çıkan o haberin tamamı yalan. Zaten bizim için üç ayrı suçlamada bulunmuş o basın kuruluşunu tekzip yayınlaması için mahkemeye verdik. Ama haber ihbar kabul edildi. Dolayısıyla öncelikle müsteşarlık, sonra da maliye tarafından denetime tabi tutulduk. Tuzla Liman Başkanlığı’ndan aldığımız Liman Çıkış Belgemiz her zaman yanımızda. Getirdiğimiz bütün malı kooperatif satın alıyor. O malı faturalı olarak satıyor ve vergisini veriyoruz. Sonuç olarak müsteşarlığın da, maliyenin de tüm denetimlerinden alnımızın akıyla çıktık.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Bize gerçekten yardımcı olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Özkan Poyraz’a çok teşekkür ediyoruz. Sihirli bir değneğimiz yoktu, sadece eksikliklerimizi giderdik, haklılığımızı anlattık, en önemlisi de mücadelemizde UN Ro Ro ile şartlarımızı eşit duruma getirdik. İskelemizi ve limanımızı yaptıktan sonra kamuya açık, kamu yararına 24 saat vardiyalı olarak hizmet vereceğiz.
Ayrıca kendi yatırımlarımız haricinde Askeriyeye de NATO standartlarında ikinci bir köprü yapıyoruz. Kamuya hibe edeceğimiz bu köprünün de imalatını bitirmek üzereyiz. Kazandığımızı her zaman fazlasıyla paylaşıyoruz.
Deniz Haber Ajansı
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.