Lojiport sordu, Yıldırım yanıtladı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 3 gün önce Başbakanlık?ın Dolmabahçe Sarayı?ndaki çalışma ofisinde Ekonomi Gazetecileri?nin konuğuydu. Toplantıda...
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 3 gün önce Başbakanlık?ın Dolmabahçe Sarayı?ndaki çalışma ofisinde Ekonomi Gazetecileri?nin konuğuydu. Toplantıda Sayın Bakan?a ben de 5 soru sormuştum. İşte o sorular ve Sayın Yıldırım?ın yanıtları:
Trenin de karada yer aldığı düşünülerek demiryolları, Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü bünyesinde küçük bir birimle temsil ediliyordu. Tabi, bu da demiryolu için büyük hedefler koyan sizi zorluyordu. Aynı zamanda sektör de, muhatap bulmakta güçlük çekiyordu. Öğrendiğim kadarıyla Kara Ulaştırma artık, kara ve demiryolu diye iki birimle temsil edilecek. Bu uygulama, işleri hızlandırmanın dışında ne gibi artılar getirir?
Demiryollarının yeniden yapılandırılması ile ilgili bir kanun tasarı çalışması var. Burada demiryolu işletmeciliği ile, demiryolu altyapısı yapımını birbirinden ayırmayı amaçlıyoruz. Şimdiki durumda TCDD hem demiryolu yapıyor, hem de demiryolu işletmeciliği yapmaya çalışıyor. Dolayısı ile ikisini de layıkıyla yapamıyor. Çünkü, birine yoğunlaşınca diğer tarafta yavaşlama oluyor. Dünyada da işletme ile altyapı birbirinden ayrılmış durumdadır. Diğer modlardaki serbestlik demiryollarında yok. Yollar yapılmış olsa bile sadece demiryolları kullanıyor. Demiryollarını bakanlık, işletmeciliğini de hem TCDD, hem de özel demiryolu şirketleri bedel ödemek suretiyle yapabilecek. Bu kapasiteyi çok daha etkin kullanmak istiyoruz.
Denizde gerçekleşen kirliliğin gross ton üzerinden alınmasını mantıklı buluyor musunuz? Ayrıca, çevre cezalarının denizi çok da iyi tanımayan belediyelerin denetimine bırakılması doğru mu?
Geçtiğimiz yıllarda çıkarılan çevre kanununa göre, kirliliğin takibi konusu Denizcilik Müsteşarlığı?nın yanı sıra Çevre Bakanlığı, büyük şehirlerde de belediye başkanlıkları yetkili kılındı. Uygulamalarda bazı sorunların olduğunu biliyoruz. Konunun uzmanı olmayan kişilerin bu denetimleri yapması sonucu, denizciler arasında ciddi mağduriyetlerin yaşandığını ve gross ton başına ceza miktarlarının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Konu hakkında yaklaşık 3 hafta önce, Denizcilik Müsteşarlığı?nın başkanlığında Çevre Bakanlığı ve belediye yetkililerinden oluşan bir heyet çalışmalara başladı. Deniz Ticaret Odamız da bu çalışmalara katıldı. Bu soruna makul bir çözüm bulacağız.
İDO?nun yabancılara satışının önünde ?Demokles?in Kılıcı? gibi duran bir Kabotaj Kanunu var. Ancak, siz bunu havada bir şekilde çözümlediniz. THY ile ortak olan Sun Express iç hatlarda yolcu taşıyabiliyor. İDO?da da böyle bir formül mü uygulayacaksınız?
İDO?nun özelleştirilmesi veya satılması konusu ile ilgili resmi bir bilgi yok. Yabancılara satılması konusunda ise, mevzuat müsait değil. ?Kabotaj hattında taşımacılık münhasıran Türk sahipli, Türk bayraklı kişi ve kuruluşlarca yapılır? uygulaması var.Mevcut mevzuat çerçevesinde satış mümkün gözükmüyor. Bu konuda bir değişiklik yapılır mı yapılmaz mı o önemli bir karar. Azınlık hissesi olarak İDO?nun böyle bir ortaklığa girmesinde herhangi bir engel yok. Ama, kontrolü yabancıya verecek şekilde bir işlem şu anki duruma göre mümkün değil.
Antrepolarda büyük bir sıkıntı yaşandığı biliniyor. Sorun her ne kadar gümrüğe ait gibi gözükse de, sonuçta özellikle kara taşımacılığı olumsuz etkileniyor. Antrepo Yönetmeliği nedeniyle parsiyel yük taşıyan TIR?lar uzun süreli beklemelere maruz kalıyorlar. Özel antrepoları teşvik eden kararlardan sonra atılan bu adım, bir eskiye dönüş değil mi? Bu tip kararlar alınmadan önce sektörle konsensus sağlanması daha doğru olmaz mı?
Antrepolarla ilgili sorunu biliyorum. Bu konuda da biz de gerekli uyarıları Gümrük Müsteşarı?na yaptık. Konunun mutlaka çözümlenmesi gerektiğine biz de inanıyoruz.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri?nin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile birleştirilmesi söz konusuydu. Bu konuda bir gelişme var mı?
Kıyı Emniyeti ile birleştirme yönünde bir çalışma şu anda yok. Ancak, ilk etapta kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini birleştiriyoruz. Buna acil ihtiyaç var. Çünkü, buradaki koordinasyonun sağlanması gerekiyor. TDİ?nin faaliyet alanı fazla kalmamasına rağmen, geçmişte yaptığı özelleştirmeden dolayı takip etmesi gereken işler bulunuyor. Onun için bir müddet daha tüzel kişiliğinin devam etmesi gerekiyor.
Selçuk ONUR - LOJİPORT (ÖZEL)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.