Lojistikte soğuk zinciri kırmak

Lojistikte soğuk zinciri kırmak

Geçtiğimiz günlerde lojistikte ‘soğuk zincir taşımacılığı’nın nasıl hassasiyet gösterilmesi gereken bir iş olduğuna tüm Türkiye tanık oldu. Söz...

Geçtiğimiz günlerde lojistikte ‘soğuk zincir taşımacılığı’nın nasıl hassasiyet gösterilmesi gereken bir iş olduğuna tüm Türkiye tanık oldu. Söz konusu vakada kırılma, daha yola çıkmadan depolama aşamasında gerçekleşmiş. Beyanlara göre lojistik firması da, taşımaya başlamadan yaptığı kontrolde durumu tespit ettirerek etleri imha yoluna gitmiş.

Olayın boyutu büyük ve herkesi ucundan kenarından ilgilendirdiği için çıkardığı gürültü de fazla oldu. Biz, sessizce ve farkında olmadan hazmettiklerimizi anlatacağız sizlere…

Önce dondurulmuş gıda ile ilgili yanlış söylemleri düzeltmek gerek. Çoğumuzun donmuş diye ‘tu kaka’ olarak nitelendirdiğimiz ürünlerin (zincir kırılmadan son tüketiciye ulaştığında) aslında en sağlıklı ürünler olduğunu biliyor muyuz? Şoklanmış bir sebze-meyve ya da balık size ilk günkü tazeliğinde ulaşmış demektir. Çünkü, hangimiz ömrü 2.5 saat olan bezelyeyi ya da sadece 1 saat olan bamyayı soframızda süresi dahilinde gördük?

Soğuk Zincir; dondurulmuş gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendi özelliklerini koruyabilmesi için uygulanması zorunlu ambalaj, depolama ve taşıma gibi işlemlerin tamamını ifade ediyor.

Bakın zincir nasıl kırılıyor?

Üretim ve ambalaj teknikleri konusunda söylenecekleri konunun uzmanlarına bırakıp, lojistikte yaşananları aktaralım sizlere:

Soğuk zincirin birinci temel şartı hızdır. Ürüne, muhafazalı kasalarda bir aksilik olmadığı sürece hiçbir şey olmaz. Fakat, siz donuk ürün taşıdığınızı iddia edip, 20 kapıya mal dağıtıyor ve doğal olarak aracınızın kapısını da 20 kere açıp kapıyorsanız geçmiş olsun. Artık taşıdığınız ürün, riskle tanışmış demektir. Çünkü, her ürünün farklı taşıma çözümleri olacağı gibi, araç çözümleri de farklı olabilir.

Türkiye’de soğuk zincir taşımacılığı yapan birçok şirketin araçlarını izleyin, saatlerce kapısı açık kalır. Fabrikada özene bezene üretilir, ama bir kamyonun üzerine koyup gönderilir size. Sonuçta her şey kamyoncunun inisiyatifine kalmış. O kamyon ve sürücüsü ne kadar doğru ve sağlıklıysa sizin soğuk zinciriniz de o kadar sağlıklıdır. Üniversitelerde de bir gıda lojistiği eğitimi verilmediği için uygulamalar sadece kulaktan dolma bilgilerle yürüyor. Lojistik okullarında bu alanda eğim vermek için niye bekleniyor anlamış değilim…!

ATP Konvansiyonu’na niçin dahil değiliz?

Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı Ve Taşınmalarında Özel Araçların Kullanımı Antlaşması’ olan ve bugün Avrupa’da 41 ülkenin üye olduğu ATP Konvansiyonu’na AB’ye giriş sırası bekleyen Türkiye dahil değil. En hassas konu olan gıda sektöründe Türkiye’nin kanunlarını bu konvansiyona adapte etmemesini de yine anlamakta güçlük çekiyorum.

Termal poşet çağrısı

Son söz olarak, donuk ürün üreticilerine bir önerim var. İlgili ilgisiz birçok konuda promosyon veriyorsunuz. Reklam ve tanıtım kampanyalarına da milyarlar harcıyorsunuz. Gelin, hem tüketiciyi bilinçlendirmek, hem de markete kadar zinciri kırmadan getirdiğiniz ürünlerinizi, tüketicinin sofrasına da sağlıklı ulaştırın! Ürünlerinizle birlikte vereceğiniz bir termal torba, zincirin son noktasına da hasarsız ulaşmasını sağlayacaktır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.