Lojistikte yine kârlı günler, birleşmeyle mümkün
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Nakliyeciler Derneği, (UND) 41. olağan genel kurulunu yaptı. Kiminle konuşsam ‘bu meslek artık yapılmaz’ ‘kazanamıyoruz’...
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Nakliyeciler Derneği, (UND) 41. olağan genel kurulunu yaptı. Kiminle konuşsam ‘bu meslek artık yapılmaz’ ‘kazanamıyoruz’ şikayetleri dinledim. Haklıydılar! Çünkü, tarife dışı engellerin yanı sıra, kendi aralarında da vahşi bir rekabet yaşıyorlar.
Aslında lojistik hâlâ para kazandıran bir iş kolu ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyüyor. Mesele, genlerimizde çok da fazla olmadığına inandığım paylaşma kültürünü ortaya çıkarmak. Lojistik şirketlerimizin yönetici ve sahipleri, ‘az olsun benim olsun’ anlayışını terk etmeli. Aracının yarısı boş olduğu halde taşıma yapanları biliyorum. Bunu bazen geri dönüş yükü olduğu için zorunluluktan; bazen de rekabet uğruna yapıyorlar. Sonra da ilk fırsatta ‘bu meslek yapılmaz’ şikayetlerini duyuyorsunuz.
TIR HAVUZU
Hayır efendim, lojistik parlayan ve sönmeyecek bir yıldız ve bu iş layığıyla yapılırsa çok da para kazandırır.
Hadi gelin bir fikir jimnastiği yapalım. Üç firma ortaya çıkarak, 10’ar öz mal araçlarını bir havuza koysunlar. 30 öz mal araçlı bu havuz için de ayrı bir şirket kurulsun. Dilerlerse, belli bir destinasyonun dışına da çıkmasınlar. O yöne çıkan bütün yükleri yeni firma taşısın. Ellerinde artık daha kontrol edilebilir bir yapı var. Her firma için ayrı yönetici gerekmiyor. Artık birbirleriyle rekabet etmek zorunda değiller. 3 firmanın portföyü ve know how’ı da birleştiği için o destinasyonda en güçlü olmalarından daha doğal bir şey yok.
BİR RODPA VARDI
Birleşmeyle kazanca en iyi örneklerden biri de, yıllar önce nakliyecilerin bir araya gelerek pazarlık gücünü artırdıkları RODPA’dır. Ama maalesef iyi yönetilemediği için şu an faaliyette değil.
Naçizane, bence UND böyle bir yapıyı yeniden hayata geçirmelidir. UND’ye üye yaklaşık 1.200 firma var. Bu büyüklük 10 binlerle ifade edilen araç sayısı, 100 binlerle ifade edilebilecek kişi sayısı anlamına gelir. Düşünebiliyor musunuz böyle bir yapının pazarlık gücünü..?
Bütün alımlarınızı UND çatısı altında kurulacak bu oluşumla yaptığınızı varsayın. Araç mı istiyorsunuz, bireysel olarak 100 bin Euro’ya alabileceğinizi 90 bine alamaz mısınız? Çünkü 1 değil, 1.000 araç birden sipariş edersiniz. Ya da, lastik alacaksınız, toplu alımda daha ekonomik değerlerle edineceğiniz bir gerçek değil mi? Cebinizdeki telefon için 100 bin aboneye özel bir fiyat isteyemez misiniz? Mazotu daha indirimli almaz mısınız? Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Görüldüğü üzere, birlikten kuvvet doğuyor. Sektörümüzü yönetenlerin ‘birleşme’ kültürünü harekete geçirecek projeleri destekleyecek yapılar oluşturmasını dilerim.
Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.