Made-in Turkey yolcu uçağı geliyor
Türkiye’nin milli yerli uçak projesi 71 yıl gecikmeyle bugün tekrar gündeme geliyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Yerli Yolcu Uçağı Projesi'nde konuştu.
İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Türkiye’nin milli yerli uçak projesi 71 yıl gecikmeyle bugün tekrar gündeme geliyor. Bir kez daha Nuri Demirağ’ı hayırla anıyorum. Onun vizyonu, 1936’da çıktığı ilk yolda, deniz müzesinin yanındaki binada başlayan o iddia, elmas paşa çiftliğinin Yeşilköy’de alınması ve çok çarpıcı bir şekilde ifade etmek isterim. Amsterdam havalimanı büyüklüğünde tesislerle kurulan güzel başlangıç, maalesef Eskişehir’de olan kaza üzerine iptal edilmiş, THK siparişleri geri alınmış, o dönemin hükümeti tarafından bir kanunla durdurulmuş.
Bu aslında tek parti yönetimlerinin bazen, ne kadar vizyonsuz perspektif çizebildiklerinin en çarpıcı örneği. Aradan yıllar geçti, o tek parti dönemi bitti. Ama o günden bugüne tekrar bu projeyi gündeme alma iradesi gösteremedi. Ta ki 2002 yılında Ak Parti iktidarları gelene kadar. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde havacılık sektörü olağanüstü bir atılıma girdi. Çok kısa bir sürede THY dünyanın en önemli markaları hale geldi. İç hat 9 milyon iken bugün 85 milyon. Yine yurtdışı toplam 34 milyon iken şimdi 166 milyon. Dünyanın en büyük havalimanını inşa etmek için 2013’te harekete geçtik.
Ben Fatih Sultan Mehmet Han’ı anarak Ordu Giresun’u zikretmiştim. Haliç önlerine geldiğinde, kapalı olduğunu gördüğünde, normalde başka bir komutan olsa uygun zamanı bekleyelim diyebilirdi. Liderlik alışılagelmiş dışında karar alma yeteneğidir. Donanmayı karadan yürüterek Haliç’e inme fikri, imkansız gibi gelebilirdi ama doğru bir siyasi irade doğru bir karar ideal etrafında birleştiğinde olmazları olur kılıyor. Ordu Giresun havalimanı da ilk anda bakıldığında, hemen bakıldığında dağlar ve karadeniz dalgaları arasında o mekanda havalimanı yapma zorluğu aşikardı. Sayın Cumhurbaşkanımız verdiği güçlü kararla hem bu yolu açtı, hem de engellerin nasıl aşılacağının güzel bir örneğini verdi. inşallah benzer projelerle çalışmalara devam edeceğiz.
Dün ise başka bir onuru yaşadık. Yüksekova Hakkari havalimanını açtık. Hakkari Yüksekova’nın önemi de Hakkari denildiğinde Türkiye’nin hep bir köşesi, uç noktası ifade etmek için kullanırken, bu havalimanıyla birlikte dünyaya bağlantı sağlayabilen, ev sahipliği yapabilecek bir merkez vilayet haline dönüşmeye başlıyor. Terör örgütünün yıllarda açılmaması için gösterdiği çabalar, tehditler, iş makinalarını kırmaları, işçileri tehdite rağmen bu havalimanının yapılmış olmasıdır. Biz bir karar aldık mı karşımıza kim çıkarsa çıksın, ister Karadeniz’in dağları gibi doğal, diğer tarafta şiddet yanlılarının engelleri olsun hepsini aşarız ve kararımızı mutlak şekilde uygularız.
Bu durumda hatta bir adım ötesi, onlar engeller AK Parti yapar. Nuri Demirağ’ı engellediler, durdurdular. Ama bizi engelleyemeyecekler. Bizim yeni Türkiye’yi küresel bir güç haline getirme hedefimizden bir santim dahi saptıramayacaklar. Aslında 7 haziran seçimlerinin anlamı burada daha da iyi anlaşılıyor.
Yüksek hızlı treni dışardan teknoloji transferiyle gerçekleştirdik. Ancak bundan sonra kenti üretimimiz olan yüksek hızlı treni kendi üreten ve hatları yaygınlaştıran bir ülkeye dönüştük. 55 havalimanı başka zarureti getiriyordu. Çapraz uçuş yapacak takviye yapılması gerekiyordu. Ara uçuşları da yapabilecek yeni bir uçak modeline ihtiyaç vardı. İşte bununla seri uçuş imkanına kavuşacağız ki Anadolu birbiriyle entegre olacak. Herkes her yere uçabilecek ve toplumsal entegrasyon en üst düzeyde gerçekleşecek.
Sivil havacılık anlamında attığımız bir adım, askeri milli savunma sanayii alanında da büyük bir sektör gelişmesi imkanı sağlayacak. Bu uçaklar sadece yolcu uçağı olarak değil, askeri nakliye, ambulans uçağı olarak da kullanılabilir kapasitede. Bu konularda elde edilecek birikiminin Türkiye’nin teknolojik birikimi artacağı dolayısıyla projelere destek kararı verdik. Çok geniş tabanlı yeni bir dönem başlıyor. Bu hafta içinde bizzat katılamadım. Ama bakanımızın katılımıyla kocaeli’de bilişim vadisinin temelini attık. Çip fabrikasının projesine başladık. Biz baktığımızda bütün bunları birbirlerini tamamlayan üniteler olarak görüyoruz.
Biz bütün bu çabalarla, arge çalışmaları, bilişim vadisi çalışmalarıyla millilik oranını artıracağız. Türkiye silah alan tren alan uçak alan ülke kategorisinden çıkıp, teknoloji üreten satan rekabetçi karakter kazandıran bir kaynak ülke haline gelecek. Önümüzdeki dönemde 2023’e kadar projelerle gerçekleştireceğimiz atılım, Türkiye’yi küresel bir aktör haline getirecek.
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.