Mercedes, aynı dili konuşacak
Sistem, otomotiv sektörünün dağınık yapısını merkezi hale getirip oluşan verileri tek bir veritabanında toplama ve bilgiye dönüştürme imkanı sunuyor. Otomotiv...
Sistem, otomotiv sektörünün dağınık yapısını merkezi hale getirip oluşan verileri tek bir veritabanında toplama ve bilgiye dönüştürme imkanı sunuyor.
Otomotiv sektöründe rekabet hızla artarken, ürünlerin kalitesi de birbirine yaklaşmaya başladı. Böyle bir ortamda ürünün yanı sıra serviste de farklılaşmak gerekliliğine inanan DaimlerChrysler AG de, bu tespit doğrultusunda hareket ederek dünya çapında bir bayi ağı projesi başlattı. Uzun bir araştırma sürecinin ardından ABD?li ADP firmasının ürünü olan ?Autoline Bayi Yönetim Sistemi?nde karar verildi. Projenin Türkiye ayağı, Mercedes-Benz Türk ve S&T Türkiye?nin ortak çalışmasıyla hayata geçiriliyor. Proje, 31 bayiye ve 58 lokasyona Autoline sisteminin kurulmasını öngörüyor. Lokalizasyon, Türkçeleştirme ve Pilot Kurulum aşamaları tamamlanan projenin yaygınlaştırma ve kurulum aşaması ise devam ediyor.
Süreçler bütünleşiyor
Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araç Pazarlama ve Satış Müdürü Süer Sülün, Autoline projesinin şirkette daha önce başlatılan fiziksel yatırımlara ve insan kaynakları yatırımlarına paralel düşünülmesi gerektiğini belirtiyor. Sülün, bütün bayilerde standart süreç ve sistemlerin kullanılması gerektiğini fark ettiklerini, Autoline sisteminin bu konuda gerekli altyapıyı sağladığını ifade ediyor.
Mercedes-Benz Türk Autoline sistemi, satış, servis, yedek parça, muhasebe, finansman ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi iş akışlarını kapsayan bir standart süreçler bütünü ve bunu destekleyen bir yazılım olarak tanımlanıyor. Bir müşterinin satış noktasından içeri girdiği andan itibaren başlayan ve yeni otomobilini teslim almasına, servise götürmesine ve servisten çıkmasına kadar geçen her tür süreç bu sisteme dahil bulunuyor.
Dağınık Yapıya Merkezi Bilgi Sistemi
Mercedes-Benz Türk Proje Yöneticisi Didem Nalbant bu projeyle bir yazılım uygulaması yapmayı amaçlamadıklarını, artan rekabet koşullarında markalarını sadece ürünleriyle değil, hizmetleriyle de ön plana çıkarmak istediklerini dile getiriyor. Mercedes-Benz Türk?ün bir diğer hedefinin de bu dağınık sistemde oluşan birtakım verimsizliklerin önüne geçmek olduğunu belirten Nalbant bu hedefi şu şekilde örneklendiriyor: ?Türkiye?de şu anda hangi malzemeden kaç adet bulunduğunu biliyoruz. Satış ve servis noktalarında ne olduğunu, hangi aracın ne sorun çıkardığını, hangi parçaların değiştiğini, bayilerin ne sıklıkta ziyaret edildiğini biliyoruz. Oysa, daha önce bunu bilmiyorduk. Bunun bize iki yararı var. Türkiye?de hangi yedek parçanın nerede olduğunu biliyor ve müşterimizin ihtiyacı varsa bu parçayı en kısa zamanda ona ulaştırabiliyoruz. Başka bir deyişle, Türkiye?de bulunan parçalarla kendi parça lojistiğimizi yapabiliyoruz. Bu da maliyetleri azaltırken, müşteri memnuniyetinde artış sağlıyor.?
Kurumsal veri bütünlüğüne sağlam altyapı
S&T Türkiye Genel Müdürü Mehmet Bilginsoy ise projeyi şu şekilde değerlendiriyor: ?Mercedes-Benz Türk ile yaptığımız proje, Türkiye?de önemli bir büyüme gösteren otomotiv sektörünün daha da gelişmesine katkıda bulunacak. Gerçekleştirdiğimiz proje, kaliteli ve temiz verilerle verimliliği artıracak, Mercedes-Benz Türk ve bayilerinin iş entegrasyonunu sağlayacak ve bayilerin daha sağlıklı büyüyerek müşteri memnuniyetini en üst noktaya taşımasına yardımcı olacak. Bu proje, kurumsal veri bütünlüğü açısından son derece sağlam bir taban sunuyor ve Mercedes-Benz?in farklı gelişmelere hızlı adapte olmasını kolaylaştırıyor.?
Soldan sağa:S&T Türkiye hizmet birim yoneticisi İlker Ersan Umar, Mercedes-Benz Türk proje yoneticisi Didem Nalbant, S&T Türkiye Genel Müdürü Mehmet Bilginsoy, Mercedes-Benz Türk hafif ticari araç pazarlama ve satış müdürü Süer Sülün
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.