Michelin elektrikli ve hybrid araç lastiklerine yoğunlaşacak
Michelin’in son zamanlarda çevre dostu elektrikli ve hybrid araçlar için çalışmalarına hız verdiğini söyleyen Michelin Pazarlama Direktörü Sertan Akçagöz,...
Michelin’in son zamanlarda çevre dostu elektrikli ve hybrid araçlar için çalışmalarına hız verdiğini söyleyen Michelin Pazarlama Direktörü Sertan Akçagöz, “Ciddi Ar-Ge yatırımlarımız sayesinde farklı özelliklerdeki araçlara hitap eden lastik üretim ihtiyacını karşılıyoruz” diyor.
120 yılı aşkın süredir lastik sektöründe yenilikleri ile dünyanın önde gelen lastik üreticilerinden birisi olarak gösterilen Michelin, 18 ülkede 70 fabrikada ürettiği lastiklerini 170 ülkede kullanıcılarıyla buluşturuyor. Yıllık cirosu 20 milyar Euro olan Michelin Global, cirosunun yüzde 4’ünü Ar-Ge yatırımlarına aktarıyor.
1939 yılından bu tarafa Türkiye pazarında yer alan firma, 16 yıldır da ülkemizde Türkiye ofisi ile hizmetlerine devam ediyor. Daha önceleri Michelin Global içerisinde Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’ne bağlı olarak faaliyetlerini yürüten Michelin Türkiye Ofisi, 2009 yılından beri firmanın Avrupa organizasyonu içinde yer alıyor.
Michelin’in önümüzdeki dönemde elektrikli ve hybrid araçların lastik ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalarına hız verdiğini kaydeden Michelin Pazarlama Direktörü Sertan Akçagöz, firma olarak yenilikçi bir anlayışla teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirdi. Teknolojik gelişmeleri en kısa sürede üretime yansıtan bir şirket olma özelliğine sahip olduklarına değinen Akçagöz, Michelin’in piyasaya sunacağı yeni ürünler hakkında şu bilgileri verdi: “Özellikle son yıllarda gündemde olan çevre kirliliği çalışmaları odaklı yürütülen çevre dostu elektrikli ve hybrid araçlar için çalışmalarımız devam ediyor. Örneğin bundan kısa süre önce Renault’un elektrikli modeli ZOE için özel geliştirdiğimiz Michelin Energy Saver E-V modelimiz bulunuyor. Elektirikli araçların yakıt tüketimlerini ciddi oranda azaltan Energy Saver E-V, yeni teknoloji sayesinde kullanım sırasında çok az ısınırken, frenleme yapıldığında çok hızlı ısınma sağlayarak daha kısa fren mesafesi sağlıyor. Bunun gibi iş birlikteliklerine bir örnek de Ferrari Berlinetta F12 modeli ve BMW M6 modeli için geliştirdiğimiz Michelin Pilot Super Sport’u örnek verebiliriz. Michelin ciddi Ar-Ge yatırımları sayesinde farklı özelliklerdeki araçlara hitap eden lastik üretim ihtiyacını karşılayabiliyor.”
‘AR-GE YATIRIMLARIMIZIN KARŞILIĞINI ALIYORUZ’
Firma olarak dinamik AR-GE birimleri sayesinde her zaman yeni ve kaliteli ürünleri piyasaya sürmek için çalıştıklarına dikkat çeken Akçagöz, “Michelin, tüm dünyada yayılmaya başlayan elektrikli motor teknolojisi konusundaki yeniliklere lastikleri de adapte ediyor. İlerleyen dönemlerde termik motorlu araçların yerini, elektrikli araçların alacağı tahmin ediliyor. Karbondioksit salınımlarının azaltılmasını hedefleyen yönetmelikler, giderek hybridleşmenin yayılmasına yardımcı olacak. Michelin, tüm bu gelişmelerden yola çıkarak, otomobil üreticilerinin elektrikli motorların meydana getirdiği değişime kendilerini uyarlamalarına olanak sağlanması amacıyla ‘tekerlek içi motor’ teknolojisini, Active Wheel’ı piyasaya sürdü” diyerek sözlerine devam etti.
‘ÜRÜN GAMIMIZIN ÇOĞUNU YENİLEDİK’
Michelin’in motorlu tekerleğinin elektrik motoru ve fren sistemini birleştirdiğinin altını çizen Akçagöz, “Bu yeniliğimiz taşıtların yeni tasarımlarının hizmetine teknik bir çözüm getiriyor. Bu sayede erişilebilir ve her bir aracın özelliklerine uyarlanabilir hale getirmek için ortam ve kullanıma göre ön ve arka yapı olarak kullanılabiliyor. Son dönemde piyasaya sürdüğümüz şantiye lastiklerimiz MICHELIN X Works, düşük yuvarlanma direnci ile öne çıkan EnergySaver Green ve yine yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık için üretilen Xmultiway lastiklerimiz sayesinde ürün gamımızın çoğunu yenilemiş bulunuyoruz” dedi.
‘LASTİĞİ ÜRETİCİNİN TAVSİYE ETTİĞİ KOŞULLARDA KULLANINIZ’
Araçların yakıt maliyetini, kullanım ömrünü etkileyen en önemli unsurların başında kullanıcı profilinin geldiğinin altını çizen Akçagöz, “Araç kullanıcısı bilinçsiz bir şekilde araç kullanımıyla aracın yakıt tüketimini ve lastiğin kullanım ömrünü ciddi şekilde etkileyebiliyor. Hiçbir zaman unutmamak gerekir ki hiçbir araç ya da lastik fizik kurallarını ortadan kaldıramaz. Yani burada söylemek istediğimiz otomobil üreticileri performansı ve güvenliği üst düzeyde araçlar üretiyor, biz lastik firmaları da bu özellikleri daha da üst düzeye çıkaracak lastikler üretiyoruz ama Lastikten maksimum performans alabilmek için lastiği üreticinin tavsiye ettiği koşullarda kullanmak gerektiğini unutmamak gerekir” diyerek sözlerini sürdürdü.
‘LASTİKTE ETİKETLEME UYGULAMASINI DESTEKLİYORUZ’
‘Lastikte etiketleme özellikle kullanıcıları bilgilendirme açısından faydalı olacak’ diyen Akçagöz, Michelin’in lastikte etiketleme uygulamasına bakış açısını şu sözlerle özetledi: “Kullanıcı satın aldığı lastiğin birçok özelliğini lastiğin üzerinde bulunan etiketleme sistemi sayesinde rahatça görecek. Lastikte etiketleme uygulamasıyla birlikte yakıt tüketimi, ıslak zeminde fren mesafesi ve lastik dış ses gürültüsü bilgileri bulundurulması zorunlu hale gelecek. Michelin yine öncü olarak bu performansların yanı sıra etiketleme uygulamasında yer almayan birçok önemli kriterin de (lastik ömrü, dayanıklılık ve kuru zeminde yol tutuşu gibi) önemi hakkında tüketiciyi bilgilendirmeyi hedefliyor. Michelin lastikte etiketleme sistemini destekliyor ve sürecin başından beri çalışmalarda aktif rol oynuyor. Michelin olarak kullanıcıların lastikleri hakkında bilgi sahibi olmasını ve bütün lastiklerin aynı olmadığını göstermek istiyoruz. Bu uygulama ile performanslar arasındaki farklılıklar netlik kazanacak ve pazarı iyi performans gösteremeyen markalardan arındıracağını söyleyebiliriz. Yeni etiketleme sistemi özellikle kullanıcılar için önemli bir adım olmasının yanında bir lastiğin tüm performansını anlattığını da söylememiz doğru olmaz. Yeni etiketleme sisteminde ‘lastik ömrü’ gibi çok önemli bazı faktörlerin olmadığını da ilave etmemiz gerekiyor.”
‘LASTİKTE ETİKETLEME UYGULAMASINDA EKSİKLİKLER GİDERİLMELİ’
Lastikte etiketleme uygulamasının bazı eksikliklerinin bulunduğunu belirten Akçagöz, uygulamanın başarıya ulaşması ve istenilen etkiyi yaratabilmesi için etiketlerde lastik ömrü, kuru zemin mesafesi gibi konularında bulunması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bu yeni etiketleme sistemi ile birlikte lastiğin üç önemli performans özelliği yakıt tüketimi, ıslak zeminde fren mesafesi ve gürültü seviyeleri ortaya çıkacak ama unutulmamalıdır ki lastiğin bu etiket sistemi dışında kalan ve kullanıcılar için de çok önemli olan farklı özellikleri de mevcuttur. Lastik ömrü, kuru zemin fren mesafesi ve benzerleri gibi konularda tüketicilerin bilinçlenmesi konusunda etiket içerisinde yer almalıdır. Biz Michelin olarak lastik etiketleme sistemini destekliyor fakat lastiğin farklı performans kriterleri olduğunu da kullanıcılara hatırlatmak istiyoruz.”
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.