"Mısır, artık yalnızca nakliyecinin sorunu değil"
Suriye kapısının kapanması sonucu, Hataylı 55 nakliye firması bir araya geldi ve Ro-Ro şirketi kurarak, ihraç mallarını Mısır’a taşımaya başladı....
Suriye kapısının kapanması sonucu, Hataylı 55 nakliye firması bir araya geldi ve Ro-Ro şirketi kurarak, ihraç mallarını Mısır’a taşımaya başladı.
Ortadoğu ülkelerinde yaşanan siyasi kriz, nakliyecilerin yanı sıra, ihracatçılar ve turizmciler arasında da sıkıntı yaratmaya başladı. Yaşanan olaylar nedeniyle Suriye kapısının kapanması sonucu, Hataylı 55 nakliye firması bir araya geldi ve Ro-Ro şirketi kurarak, ihraç mallarını Mısır’a taşımaya başladı. Ancak 24 Nisan’a kadar Mısır ile Karayolu Anlaşması’nın yenilenmemesi, tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika ihracatını da bitirecek.
Tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya çıkış kapısı niteliğindeki Mısır ile ikili Karayolu Anlaşması 24 Nisan tarihinde bitecek. Mısır’ın anlaşmayı yenileme konusunda isteksiz davranması, Türkiye’nin ihracatını da tehdit etmeye başladı. Nakliyede çıkan sorunlar nedeniyle ihracatın ve turizmin de sorunlar yaşadığını ve çok sayıda firmanın sıkıntıya düştüğünü belirten Hatay Ro-Ro A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler, daha fazla gecikmeden artık ortak bir çözüm bulmanın vaktinin geldiğini söyledi. Güler, “Sorun sadece nakliyecilerin sorunu olmaktan çıkarak, ihracatçının, turizmcinin, esnafın ve hatta sıradan vatandaşın sorunu oldu. İhracat yapılamadığı için üretim yapılamıyor. Bu nedenle sıkıntıya düşen birçok firma kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. İhracat yapamayan birçok firma eleman çıkarmaya başladı. Eğer ortak bir çözüm yolu bulamazsak, ülke olarak çok daha büyük sorunlar yaşayacağız” dedi.
Hatay Ro-Ro yöneticileri geçtiğimiz günlerde, Ortadoğu’ya ihracat yapan bölgedeki Adana, Konya, Kayseri, Kahramanmaraş, Mersin, Gaziantep, Urfa gibi illerdeki ihracatçı, nakliyeci, turizmci ve oda yöneticileriyle bir araya geldi ve ortak çözüm yolu tespit ederek, hükümete “çözüm önerisi” olarak götürmeye hazırlanıyor. Asıl sıkıntının Nisan ayı sonrası yaşanacağını vurgulayan İbrahim Güler, “Söz konusu anlaşmanın yenilenmesi bölgemizdeki ticaret ve ekonomik dengeler açısından çok önemlidir. Bu hattın ne olursa olsun yaşatılması gerekir. Aksi halde tüm Ortadoğu pazarını kaybedebiliriz” diye konuştu.
Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatay Ro-Ro Line A.Ş. geçen yıl haziran ayında, Hatay’da faaliyet gösteren 55 nakliye firmasının bir araya gelmesiyle kuruldu. Şirket, iki Ro-Ro gemisi kiralayarak, İskenderun Limanı ile Mısır Port Said limanı arasında sefere başladı. Ancak yaşanan siyasi krizler nedeniyle ve maliyetlerin çok yüksek olması nedeniyle taşıma hizmetleri sıkıntı içine girdi. Nakliyedeki sıkıntı, bölgedeki ihracata ve üretime de olumsuz yansımaya başladı.
KRİZ ÖNCESİ DURUM
Bilindiği gibi söz konusu hat, sadece Türkiye ile değil, AB ülkeleri ile birlikte Rusya ve BDT ülkeleri ile de Türkiye üzerinden ticareti geliştirebilecek bir konumda bulunuyor. Türk ihraç ürünlerinin hızlı teslimatı sayesinde Ortadoğu’daki pazar kaybının da önüne geçmek mümkün olabilecek. Özellikle, raf ömrü kısa olan gıda ve yaş sebze/meyve ürünleri pazara bozulmadan, en hızlı şekilde ulaşabilecek.
Ancak Suriye sınır kapısının kapanması ile birlikte gerek ihracat, gerekse taşımacılık sektörü kan kaybetmeye başladı. 2010 yılında Suriye ve Suriye üzerinden yapılan TIR taşımaları 100 bin sefer iken, bu rakam 2012 yılında 12 bin sefere kadar geriledi. 2010 yılındaki taşımalarla toplam 5 milyar dolarlık bir döviz kazancı ortaya çıkarken, bugünkü kayıpların da boyutu ortaya çıkacaktır.
Öte yandan, Ro-Ro hattındaki teşvik uygulamasının kalkması ile birlikte bu hattın kullanımı da giderek düştü. 2013 yılında Ro-Ro ile Mısır ve Ortadoğu ülkelerine yapılan ihracat taşımaları 6 bin 862 iken, bu rakam 2014 yılında 4 bine geriledi."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.