MSC'nin CON-RO’larında her yüke yer var

Türk Ro-Ro sektörünün yeni oyuncusu MSC  Ro-Ro,  birçok farklı yükü aynı gemide taşıyabilen MSC Cobalto ve MSC Titanio adlı CON-RO gemileriyle rekabette bir adım öne çıkmayı hedefliyor.

Seferlerini  bu yılın Nisan ayında İzmir Alsancak Limanı’ndan Trieste’ye karşılıklı, haftada iki kez ve  düzenli olarak gerçekleştirdiklerini ifade eden MSC Gemi Acenteliği Genel Müdürü Barış Dilek, “Yeni nesil  CON-RO gemilerimizde rakiplerimizden farklı olarak, esnek bir yük çeşitliği ile taşıma yapıyoruz. Ana yükümüz treyler ve komple tır taşımasının yanı sıra; proje yükü, konteyner, swap body’i aynı gemide görebilirsiniz.

Dünya devi MSC’nin ro-ro işine olan ilgisinin Antwerp’ten Batı Afrika’ya açılan bir servisle başladığının altını çizen Barış Dilek, “Daha sonra Türkiye’den de böyle bir çalışma yapmamız talep edildi. Pazar araştırmaları yaptık, öncelikle iki gemi frekansına uygun yerleri tercih ettik. Mersin ve İzmir limanlarına odaklandık. Mersin’den Trieste’ye deviasyon daha uzun olduğu için iki gemi ile istediğimiz verimi alamayacağımızı anladık. Oradan vazgeçmemizin ardından bu yıl Nisan ayı itibariyle Alsancak limanından seferlerimize başladık. İzmir’de pazarın da mevcut rakibimizin kapasitesiyle sınırlı kaldığını gördük ve yeni bir oyuncunun gerekli olduğu sonucundan hareketle startı verdik. Haftalık 700 TIR/dorse kapasiteli servis ve Trieste Limanı’nda halihazırda var olan tren organizasyonlarına eklenerek, İzmir’den çıkacak yükleri en hızlı şekilde nihai varış noktalarına ulaştırıyoruz” açıklamasını yaptı.  

En büyük avantaj yük çeşitliliği

Gemilerinin alışılmış ro-ro tiplerinden farklı olarak CON-RO olarak seçildiğini kaydeden Barış Dilek, şöyle devam etti: “Bu da bize yük esnekliği getiriyor. Yani içine treyler, komple tır, proje yükü, konteyner, swap body gibi her türlü yükü koyabiliriz. Geminin yeni nesil olması ve içinde sunabileceğimiz yük çeşitliliği opsiyonları bizi öne çıkarıyor. Yalnızca tır müşterilerine değil, konteyner müşterilerine de hitap edebiliyoruz. Tabi, özellikle Avrupa yönünde, treyler ile konteynerin birbirine rakip olduğunun farkındayız ve bunu da adil bir şekilde gözetiyoruz.”

Uzakdoğu’ya konteyner göndermenin en hızlı yolu

Treyler yükü ile konteyner yükünün birebir örtüşmediği gerçeğini hiçbir zaman gözardı etmediklerini vurgulayan Dilek, karayolu lojistik firmalarına rakip olmak gibi bir gayretleri olmadığını da şu sözlerle ifade etti: “Müşterilerimizin hassasiyetini anladığımız için bize hem treyler, hem de konteyner veren firmaların yükünü almayı prensip edindik. Çünkü, TIR firmaları da bu yatırımları yapıyor ve bizim de onlara destek olmak istediğimizi bilsinler istiyoruz.  Ana amacımızın deniz yolu nakliyesi ve kusursuz hizmet olduğunu hepsi ile paylaştık. Gemimizin üzerine Uzakdoğu destinasyonları için konteyner koyuyoruz. Uzakdoğu hatlarında İzmir limanı çıkışlı bizim kadar sık ve uğrak yaptığı limanlara hızlı servis opsiyonu sağlayabilen bir başka hat şu anda yok. Çünkü, ro-ro servisimiz haftada iki gün çıkışlı ve bizim Trieste üzeri bir Uzakdoğu servisimiz var. Böylece ro-ro’nun uğrak sıklığının da getirdiği avantajla Uzakdoğu müşterilerimize daha hızlı bir çözümü İzmir’den sunuyor olduk.”

“Alsancak Limanı’nda da ÖTV’siz yakıt müjdesi gelebilir”

Kalkış limanları olan Alsancak ile ilgili ÖTV’siz yakıtı da sürekli gündemlerinde tuttuklarını ifade eden Barış Dilek, “Alsancak Limanı için yetkililerle görüşüyoruz. ÖTV’siz yakıtı da limana getirdiğimizde, Çeşme Limanına kıyasla altyapı olarak eksik kaldığımız bir koşul daha eşitlenerek, daha tercih edilir konuma geleceğiz. Biz imtiyaz değil, aynı koşullarla hizmet vermek istiyoruz. Yine yetkililer ile birlikte limanın içindeki operasyonel süreçlerimizi geliştiriyoruz. Gemimiz biraz büyük olduğu için ancak 3 numaralı rıhtıma yanaşabiliyoruz. Yine yetkililer ile koordineli 26 numaralı rıhtımı da gemilerimizin yanaşması için hazır hale gelmesini bekliyoruz. Gemimizin treyler kapasitesi 6.500 linemeter, üzerine de 1.500 TEU konteyner alabiliyor. Proje gemisi gibi düşünürseniz, ilginç talepler de geliyor. Örneğin, Avrupa’da tatil yapacak bir müşterimiz arabasını yüklemek istedi, biz de aldık. Proje işleriyle ilgili de yoğun bir talep var” diye konuştu.

“Biz hizmet etmeye ve paylaşmaya geldik”

Dünyanın en büyük ikinci konteyner şirketi olmalarının, rakiplerinde farklı algılar oluşturduğunu fark ettiklerini söyleyen Barış Dilek, “Biz sadece rekabet etmeye geldik ama iddia edildiği gibi hiç kimseyi işinden etmeye gelmedik. Müşterilerimize yalnızca bizimle çalışmalısınız diye dayatmadık. Biz paylaşmaya geldik, rakiplerimiz ise paylaşmama üzerine rekabeti seçtiler. Özellikle gidiş dönüş fiyat satışının etkisini hissettik. Firmalar bize dönemediler. Çünkü mevcut biletlerini kullanmak zorundaydılar. Biz ise herkese tek yön fiyat verdik. Ancak mevcut biletler nedeniyle gidişi dolu, dönüşü zayıf durumlar yaşayınca biz de gidiş-dönüş fiyat vermek zorunda kaldık. Sektördeki iş yapış şeklini maalesef değiştiremedik. Sektör bizi çok tanımadığı için, birçok varsayım yapıldı. Bizi, önceden pazara giriş yapıp sonra terk eden diğer armatörler gibi gösterdiler. Müşterilerimizin kafasındaki soruları yanıtladıkça, ticari ilişkilerin yanında çok güzel insani ilişkilerin de kurulabildiğini gördük ve yaşadık. Ticaret yapmamıza rağmen fiyat konusunu ikinci, üçüncü plana atan müşterilerimiz oldu. Paydaşlarımızla orta ve uzun vadede kalıcı ve iyi ilişkiler kurabildiğimize inanıyorum.” ifadelerini kullandı..

RO-RO SERVİSİ İLE BERABER SUNULAN TREN YOLU DESTİNASYONLARI

Almanya: Münih Treni; (5 tren/hafta) 10 saat seyir süresi
Avusturya: Villach – 3 tren / hafta, Salzburg – 2 tren / hafta, Graz – 1 tren / hafta
Macaristan: Budapeşte – 9 tren / hafta
Slovenya: Dunajska 1 tren / hafta
Çek Cumhuriyeti: Plzen – Praga – Ceska Trebova – Zlin 2 tren / hafta

Selçuk ONUR - LOJİSTİK & EKİPMANLARI