Müsteşarlık gidiyor, müdürlük geliyor

Müsteşarlık gidiyor, müdürlük geliyor

 Ulaştırma Bakanlığı’nın Denizcilik Müsteşarlığı’nı bakanlığa bağlı bir genel müdürlük haline getirmek için çalışma yapıyor iddiası...

 

Ulaştırma Bakanlığı’nın Denizcilik Müsteşarlığı’nı bakanlığa bağlı bir genel müdürlük haline getirmek için çalışma yapıyor iddiası sektörde tartışma yarattı. MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak “Meclis Araştırma” önergesiyle konuyu meclise taşırken, Perşembe Rotası’na konuşan sektör temsilcileri değişikliğin Türk denizciliğini olumsuz etkileyeceğini belirtirken bakanlıktan bir açıklama beklediklerini ifade etti.

Ulaştırmayı bir bütün olarak ele almak isteyen Ulaştırma Bakanlığı, denizcilik başta olmak üzere demiryollarından posta hizmetlerine kadar alt birimlerinde yeni yapılandırmaya gidiyor. Özel demiryolu işletmeciliğinin geliştirilmesi ve denetlenmesi için Demiryolu Ulaştırma Genel Müdürlüğü’nün kurulacağı birkaç yıldır konuşuluyordu. Posta gönderimlerinde PTT tekelinin kaldırması için çalışmalar yapıldığı ve PTT’nin bir anonim şirket statüsüne kavuşturulması bekleniyordu fakat yıllardır ayrı bir bakanlık olması istenen Denizcilik Müsteşarlığı’nın müdürlük statüsüne düşürüleceğinin iddia edilmesi sektörde şaşkınlık yarattı.

DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’nun ‘‘Denizcilik Müsteşarlığı’nın Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü’ne dönüştürüleceğine dair duyumlar aldım. İnşallah yanlıştır, ölmeden ölmüş ölürüz’’ sözleriyle gündeme gelen konu denizcilik sektöründe yeni bir tartışmayı da beraberinde getidi. Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu sessizliğini korurken, değişikliği Perşembe Rotası’na değerlendiren denizcilerin görüşleri, tartışmanın bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.

MHP İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak:

Denizci olmayanlar kurdu, denizciler kapatıyor

Denizcilik Müsteşarlığı’nın kapatılacağı iddialarına MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak da tepki gösterdi ve konuyla ilgili bir “Meclis Araştırma” önergesi hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na verdi. Torlak, “Denizci olmayan kadroların kurduğu Denizcilik Müsteşarlığı, denizci kadrolar tarafından kapatılmaya çalışılmaktadır” dedi. Torlak şunları söyledi: ‘‘Denizciliğin, uluslararası özelliği gereğince bu yapının güçlendirilerek ayrı tutulmasının “Ulaştırma-İletişim” başlıklarının sınırlarını aşan ve alan olarak çok ciddi bir katma değer yaratan sektörün yönlendiricisinin Genel Müdürlük seviyesinde tasarlanması yanlış bir karar olacaktır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığını bugün bütün dünya tanımakta ve otoritesini kabul etmektedir.  Denizcilik Müsteşarlığını kapatmak ve Genel Müdürlük düzeyine indirmek uluslararası camiada Türkiye’nin iddiasından vazgeçtiği görüntüsünü verecektir. Bu kabul edilemez bir durumdur.”

İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh:

Önemli olan kimin yönettiği

Bence müsteşarlık olarak kalması ya da bakanlığa bağlı bir genel müdürlük olması o kadar önemli değil. Önemli olan kimin yönettiği. Geçenlerde Binali Bey’e böyle bir değişiklik olup olmayacağı konusunu sordum.  Kendisi de bana ‘dur daha bir şey yapmadık’ dedi.  Ama böyle bir değişiklik yapılsa da Binali Bey’e bağlı olacak. Dolayısıyla bu tür bir değişikliğin yapılması o kadar önemli değil. Çünkü yine Binali Bey’e bağlı olacak.  Ona da bu konuda güveniyoruz.

GİSBİR Başkan Vekili Salih Zeki Çakır:

Bu uygulamayı doğru bulmuyorum

Oldukça hassas bir konu. Bu konuda bir çalışma olduğunu biliyoruz. Ama ne zaman uygulamaya gireceğini henüz bilmiyoruz.  Ben sektörden biri olarak olası bu uygulamayı doğru bulmuyorum.  Bu konudaki beklentim sektör adına bu değişikliğin olmaması yönünde.  Bu görüşümüzü ilgili kişilere de ilettik. Ancak neticeyi hep birlikte göreceğiz.

Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi Erol Yücel:

Değişikliğin nedenini bilmek lazım

Benim kişisel görüşüm şu; tarihsel olarak baktığınız zaman, Türkiye’de denizciliğin olmadığı yerde devlet bu işe el atmış. Denizcilik İşletmeleri’ni kurmuş. Daha sonra onu Denizcilik Bankası’nın bünyesine katmış.  Onu bir holding gibi düşünmüş vs. yani 1800’lerden başlayarak günümüze kadar denizcilik idaresi sürekli bir değişikliğe uğramış. Yani sadık kalamamışız. En güncel olarak bakarsak da 1980’den sonra da Müsteşarlık kuruldu.  Ardından yine Müsteşarlık kaldırıldı. Nedense hep dönüp dolaşıp böyle şeylere takılıyoruz.  Şunu söylemek lazım. Ak Parti iktidarı döneminde bana göre Denizcilik Müsteşarlığı gerçek anlamda devletin denizcilik idaresi olarak teşkilatlandı. Çok büyük emek sarf edildi. Çok değerli, denizden gelen, mesleği denizcilik olan insanlar istihdam edildi. Gerçek bir denizcilik idaresi yaratıldı. Bu iktidarın denizcilik idaresine bakışını gösterir. Denizcilik idaresine önem verdi ve bu idarenin düzgün yönetilmesi için de her şeyi yaptı. Ben doğru düzgün bir denizcilik idaresine sahip olduğumuza inanıyorum. Bundaki en büyük etkeni de Denizcilik Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım’ın da denizcilik mesleğinden gelen birinin olması, ne söylediğini ne konuştuğunu ve ne yaptığını bilen biri olmasına bağlıyorum. İdari birimde bir değişiklik yapılırsa, ilk bakışta böyle bir değişiklik yüzeysel olarak bakıldığında hoşuma gitmiyor, yani neden yine böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyduk.  Ama Başka bir açıdan bakıyorum ve diyorum ki, Müsteşarlığı bugünkü seviyesine getiren kişi de yine Binali Yıldırım olduğuna göre ve yine onun döneminde böyle bir değişikliğe gidildiğine göre mutlaka bir nedeni vardır. Bu nedenle bir şey söylemek için önce o nedeni beklemek lazım. Erken bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum.  Önce neticeyi görelim ona göre bir değerlendirme yapmak daha doğru olacaktır.

GEMİMO Başkanı Feramuz  Aşkın:

Sektör açısından olumsuz bir gelişme

Yapılacak değişikliğin içeriğini tam olarak bilmiyorum. Ancak bunu sektör açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Müsteşarlığın kaldırılarak Bakanlığa bağlı bir müdürlük olması, müsteşarlıktan müdürlüğe düşürülmesi yanlış bir durum gibi görünüyor. Çünkü denizcilik, havayolu ya da karayolundan farklı. Kendine özgü kuralları var, uluslararası kurallara bağlı bir kuruluş.  Dolayısıyla bu işi yapanların mutlaka denizcilik kökenli olmaları gerekiyor.  Müsteşarlığın başarılı olması da bundan kaynaklanıyordu.  Zaten çözülmemiş sorunlar var. Bunların müsteşarlık bünyesinde çözülmesi  beklenirken, müsteşarlığın kaldırılarak bu işin müdürlük bazında çözülmeye çalışılması, sorunların çözümünü geciktirebilir diye düşünüyorum.  Sektör bir denizcilik bakanlığının kurulmasını beklerken müsteşarlığın kaldırılıyor olması ilerde büyük sorunlara yol açabilir diye düşünüyorum.  Ama öncelikle neden böyle bir değişiklik yapılmak istendiğini anlamak gerekiyor.  Neden buna ihtiyaç duyulduğunun açıklanması lazım.

Amatör Denizcilik Federasyon Başkanı Teoman Arsay:

Yetişmiş kadronun korunması lazım

Bence sektör açısından olumsuz bir gelişme olmayacaktır. Burada önemli olan burada yetişmiş kadronun harcanmadan bu değişikliğin yapılması. Yıllarca bir kadro oluşması beklendi. Şimdi bu kadro oluştu. Tecrübe sahibi birçok insan var, verilmiş emekler var.  Biz tabi ki kendimiz açısından olaya bakıyoruz, amatörler açısından. Bizim için değişen çok bir şey olmayacak. Zaten mevcut hali ile başımıza bu bağlama kütüğü derdini çıkardılar. Dolayısıyla bundan sonrası nasıl olur bilemem.  Belki de dönüşmesi daha iyi olacak çünkü bu kopukluktan kimse netice almadı. Eskiden de bir genel müdürlüktü.  Ancak deniz ticareti yapanların bu dönüşümü desteklememesi farklı bir durum. Onlar açısından bir değerlendirme yapamam. Biz ticaretin içinde değiliz ve ancak kendimiz açısından bir değerlendirme yapabiliriz.  Biz kendi haklarımızın peşindeyiz. Ateş yaktığı yeri yakıyor.

Prof. Necmettin Akten:

Personel sayısında azalma olacak

Bu hükümet denizcilikten bu kadar anlıyor! Üç tarafı denizlerle kaplı ve ticaretin büyük bir kısmının denizyoluyla yapıldığı bir ülkede, Denizcilik Müsteşarlığı’nın kaldırılarak genel müdürlük olarak bakanlık bünyesine katılması sektör açısından üzücü bir durum. Bu düzenleme müsteşarlık bünyesindeki personelin de azalmasına sebep olacak.

Değişiklik neler getirecek?

Denizcilik Müsteşarlığı, Denizcilik hizmetlerini daha etkin ve ihtiyaçlara uygun olarak yürütmek ve hizmetlerin geliştirilmesini sağlamak amacıyla Başbakanlığa bağlı olarak 10.08.1993 tarihinde kurulmuştu. Ulaştırma Bakanlığı hazırladığı yeni teşkilat kanununda Denizcilik Müsteşarlığı’nı genel müdürlük olarak bünyesine katacak.  Denizhaber.com.tr haber sitesinde ortaya atılan yeni teşkilat yönetmeliğiyle ilgili iddialar Ulaştırma Bakanlığı’na yakın isimler tarafından da doğrulandı. Ulaştırma Bakanlığı’nın ismi yeni ‘Teşkilat Kanunu’nun onaylanmasıyla birlikte, Ulaştırma İletişim ve Denizcilik Bakanlığı olarak değişecek. Denizcilik Müsteşarlığı ise Bakanlık bünyesinde, Denizcilik’ten Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı statüsünde temsil edilecek.

Bölge müdürlükleri büyüyecek

Yeni Kanun taslağında Denizcilik Müsteşarlığı bünyesinde bulunan Deniz Ulaştıma Genel Müdürlüğü korunacak. Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürlüğü ve Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün ise tek müdürlük altında birleştirileceği belirtiliyor. İstanbul başta olmak üzere müsteşarlığa bağlı 7 bölge müdürlüğünün bulundukları bölgelerdeki Ulaştırma İletişim ve Denizcilik Bakanlığı bölge müdürlüklerine dahil edilecek.

Denizciler görev alacak

Yeni düzenlemede ulaştırma, tek elden ve bir bütün olarak ele alınması amaçlanıyor.  Göreve geldiği günden bu yana, Ulaştırma Bakanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığı’na denizcileri göreve getiren Bakan Binali Yıldırım’ın yeni oluşturulacak müdürlük ve departman başkanlıklarına da deniz kökenli bürokratlar ataması bekleniyor.

PERŞEMBE ROTASI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.