Otomotivde devler ligindeyiz

Türkiye, 2015 verilerine göre Avrupa’nın 5’inci, dünyanın ise en büyük 15’inci otomotiv üreticisi. Ticari araçta ise Avrupa birincisi. Bundan 31 yıl önce 100 bin adedin altında olan üretim kapasitesi, bugün 1.5 milyona dayandı

T ürk otomotiv sanayisinin temelleri 1950'li yıllarda atıldı. Türkiye'de ilk kez otomotiv sanayi üretimi, 1954 yılında Türk Willys Overland Ltd.'nin orduya jip ve kamyonet üretmesi ile başladı. 1961 yılında Eskişehir Devlet Demiryolları Fabrikası'nda üretilen Devrim adı verilen otomobilden sonra bugün yeniden yerli üretim için gün sayıyoruz. Türkiye, 2015'te yüzde 16.1 artışla bir milyon 359 bin adet araç üreterek bir rekora imza attı. Dünya sıralamasında 2 basamak yükselerek 15'inci olan ülkemiz, Avrupa'da ise Almanya, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Rusya'nın ardından 6'ncı sırada yer aldı. Otobüs üretiminde Avrupa birincisi, kamyonda ise ikinci olan Türkiye, hafif ticari araç ve toplam ticari araçlarda ilk sıraya yükseldi. Dünya ticari araç üretiminde ise iki basamak yükselerek 8'inci sıraya çıktı. Söz konusu dönemde Türkiye'de banttan inen 1 milyon 359 bin aracın 791 bin 27'sini otomobiller, 567 bin 769'unu da ticari araçlar oluşturdu. Böylece geçen yıl dünyada banttan inen her 67 araçtan biri Türkiye'de üretilmiş oldu. Bundan 31 yıl önce 100 bin adetin altında üretim yapan otomotiv sanayi, bugün 15 kata yakın artışla 1.4 milyon üretim gerçekleştiriyor. Özellikle son yıllarda yapılan dev yatırımlar otomotivde kapasitenin artmasına neden oldu. 2004'te 846 bin adet olan üretim ilk kez 2006'da bir milyon adetin üzerine çıktı. 2014'te bir milyon 218 bin adet araç üretildi. Otomotiv 2008'den sonraki en yüksek üretim rakamına ulaştı. 2015 sonunda ise üretim bir milyon 359 bin adete çıktı.

AR-GE'DE BAŞI ÇEKİYOR

Otomotiv, Ar-Ge'de de başı çekiyor. Ülkelere göre otomotivin toplam Ar-Ge içerisindeki payına bakıldığında Türkiye yüzde 18.9'luk harcamasıyla Almanya ve Japonya'nın ardından geliyor. Türkiye, buna göre küresel bazda otomotive en çok pay ayıran üçüncü ülke oldu. Bugün itibariyle Türkiye'deki 248 Ar- Ge merkezinin 3'te 1'i otomotiv sanayinde bulunuyor. Sayıları 71'i bulan Ar-Ge merkezinde 10 binden fazla mühendis çalışıyor. Otomotiv firmaları her geçen gün Ar-Ge için daha çok pay ayırıyor. Otomotiv sanayinin Ar-Ge harcamasının 2 milyar TL'ye yaklaştığı tahmin ediliyor.

İSTİHDAMA KATKI

Ekonominin ve ihracatın lokomotif sektörü otomotiv, istihdam konusunda da öne çıkıyor. Otomotiv sanayinde bugün toplam 55 bin kişi çalışıyor. Ana sanayi, yan sanayi ve distribütör firmalar başta olmak üzere otomotivde 250 binin üzerinde kişi çalışıyor. Çalışanların aileleleri de hesaba katıldığında otomotiv sektörü 2 milyon kişiye ekmek sağlıyor. 2000'de 31 bin olan istihdam 2007'de 46 bine çıktı. 2011'de 44 bin adede gerileyen istihdam, 2015'te ise 49 bin 600 kişiye yükseldi.

ARAÇ SAYISI KATLANDI

Otomotiv pazarında 1 milyonluk satış hayali 2015'te gerçek oldu. Binek otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 26.1 artarak 968 bin adete ulaştı. 40 bin adetlik ağır vasıta satışlarıyla birlikte toplam otomotiv pazarı 1 milyon 8 bin adetle Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Böylece 2015 sonu itibariyle trafikteki araç parkı 15 milyon adeti aştı. Halbuki 90'lı yılların başlarında Türkiye araç parkı 1.5 milyon adet civarındaydı. Bu hesaba göre yollardaki araç sayısı 25 yılda 10'a katlandı.

NETCAD, DÜNYA STANDARDINI YAKALADI

1989'da coğrafi bilgi sistemleri harita, şehir planlama, inşaat ve maden, dallarında yazılımlar geliştirmek amacıyla yüzde 100 yerli sermayeyle kurulan, Netcad'ın, uluslararası standartlarda GIS ve CAD tabanlı 30'a yakın masaüstü, web, mobil ve bulut ortamı uygulaması bulunuyor. Firma 20 binin üzerinde lisansı ve 100 binin üzerinde de kullanıcıya sahip. Ayrıca şirketin geliştirdiği ürünler, 84 üniversitede, 474 bölümde ders olarak okutuluyor ve her yıl 5 binden fazla kişi de sertifikalı Netcad Kampüs Eğitim Programlarına katılıyor. Şirketin çalışma alanları ve hedeflerini hakkında bilgiler veren Netcad Yazılım A.Ş. Genel Müdürü Ufuk Balcı, Türkiye'de birçok ilki gerçekleştirdiklerini ifade etti.

TİMAŞ KÜRESEL LİGDE SÖZ SAHİBİ OLDU

1982'de kurulan Timaş Yayınları, küresel ölçekte başarıyı yakalayan firmalar arasına girdi. İlk kitabından itibaren, 'uluslararası bir yayın grubu' vizyonuyla hareket eden şirket, milyonlarca insanı kitaplarıyla buluşturdu. Kurum, yeni teknolojilere olan yatırımlarıyla da 21. yüzyılın yayıncılık dünyasındaki trendlerin belirlenmesinde etkin roller üstlendi. Timaş Yayınları, Türkiye'nin önde gelen gazeteci, akademisyen ve aydınlarının buluştuğu bir kültür platformu oluşturdu. Bu yaklaşım, yurtiçinde sekiz ayrı marka altında hayat buldu.

SABAH

LOJİPORT