Reysaş Lojistik: “Tonaj uygulamaları can yakıyor”
Yüksek yatırım maliyetleri ve kar marjlarının düşüklüğü gibi sebeplerle firmaların rekabet şanslarının azaldığını söyleyen Reysaş Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, “Özellikle tonaj uygulamaları can yakmaya devam ediyor” diyor.
Gıda zinciri şirketlerinin yurtiçi mikro ve makro dağıtım işini gerçekleştiren Reysaş Lojistik, başarılarını hız kesmeden sürdürüyor. Güçlü firma, 2010 yılında halka arz olan Reysaş GYO ile de, ünlü gıda markalarına yüksek kalite depolama hizmeti sunuyor. Firmanın, Türkiye genelinde 12 bin noktaya soğuk hava depo hizmeti sunduğunu söyleyen Reysaş Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven ise, başarılı bir grup olduklarını vurguluyor.
"KATMA DEĞER SAĞLIYORUZ"
Reysaş Lojistik’in soğuk hava deposu yatırımlarıyla, gıda ve türev ürünlerinin dağıtımını yaptığını belirten Döven, “Hizmet sunduğumuz firmaların ürünlerini, 800 adetlik ATP Konvansiyonu ve teknik alt yapıya sahip filomuzla taşıyoruz. Datalogger cihazları ile araçların sıcaklıklarını, sürekli uydu üzerinden izleyerek ısı kontrollü dağıtım gerçekleştiriyoruz. Aynı araçta farklı ürünlerin birlikte parsiyel dağıtımını gerçekleştirerek operasyonel verimliliği artırıp, lojistik maliyetler düşürülerek müşterilerimize katma değer sağlıyoruz” diyor.
“SOĞUK ZİNCİRİ KIRILMIYOR”
Reysaş’ın başarılarına değinen Döven, “Üreticilerden soğuk olarak çıkan ürünler, soğuk zincirin kırılmasına izin verilmeden son satış noktasına kadar aynı dereceleri muhafaza edilerek ulaştırıyoruz. Nakliye sırasında kullanılan frigofrik araçlarda yer alan uygun kasa ve klima ile +4C veya -18C sıcaklıkları da muhafaza etmemiz mümkün. Şirketimizin gıda zincirinin ünlü markaları için hizmete açtığı ve açmaya devam edeceği depoları ise son teknoloji ile donatılmış soğuk hava depolarından oluşuyor. Bu ürünlerimizin içlerinde özel olarak ayrılmış -18C donuk bölümleri mevcut.
"ARAÇ UYGUNLUĞU KONTROL EDİLİYOR"
Bununla birlikte, gıda ve soğuk zincir lojistiğinde kullanılan araçların uygunluğu, Reysaş teknik ekibi tarafından, belirli periyotlar dahilinde kontrol ediliyor. Konusunda uzman olan proje personeli ve sürücülerimize belirli aralıklarla risk faktörleri ile ilgili olarak gerekli bilgilendirme ve eğitim çalışmaları veriliyor. Mikro dağıtımı 200’e yakın araçla gerçekleştiriyoruz, makro dağıtımda ise özel filomuzdaki araçlar ve kiralık araçlar ile hizmet veriyoruz” diyor.
“ATP KONVANSİYONU DÖNÜM NOKTASI OLDU"
Türkiye’nin ATP Konvansiyonu’na taraf olmasının gıda taşımacılığına olası etkileri hakkında da bilgiler veren Döven, “Gıda endüstrisinin yeni pazarlara ulaşması güçlü bir lojistik sektörü ile olacak. Bu bağlamda, Türkiye’nin ATP Konvansiyonu’na taraf olmasını önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirebiliriz. Gıda firmaları uluslararası ticarette kızışan rekabet ortamında, maliyetlerini azaltarak, karlılıklarını artırabilmek için dış kaynak kullanımını bir rekabet aracı olarak kullanıyor. Gıda lojistiği yapan şirketlerin, gıda sektörünün üretim planlamasına uygun lojistik hizmetlerini vermesi, hem kendilerini daha iyi yerlere taşıyacak hem de kendilerine uluslararası arenada aranılan bir firma özelliği kazandıracak” şeklinde konuşuyor.
“84 DEPONUN SAHİBİYİZ”
Reysaş’ın gıda depolaması hakkında bilgiler veren Döven, “Şuan aktif olarak 12 ilde 84 deponun sahibiyiz. Bu depolarımızda ulusal ve uluslararası birçok müşterimize kaliteli depo hizmeti sunuyoruz. Toplam depo alanımız yaklaşık 850 bin metrekare civarında. Toplam 6 adet devam eden projemiz mevcut. Yaklaşık 350 milyon dolar civarında gayrimenkul portföy değerine sahibiz. Yeni yatırımlarımızla birlikte, 2016 yılı sonuna kadar kapalı depo alanımızı 1 milyon metrekareye ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullanıyor.
"TONAJ UYGULAMASI CAN YAKIYOR"
Gıda ve likit ürünlerin taşınması konusunda Türkiye ile Avrupa ülkelerinin farkını açıklayan Döven konuşmasına şöyle devam ediyor: “Soğuk ürünler konusunda, hizmeti alan ve hizmeti sunan taraflarda belli bir bilinç oluşmadığını söyleyebiliriz. Karayolları trafik kanunlarının yaptırımları, yeni trend ATP baskısı nedeni ve kümüle lojistik maliyetlerine baktığımızda, firmaların rekabet şansları pek olmuyor. Yüksek yatırım maliyetleri ve kar marjlarının düşüklüğü, bu işi sistemdeki belli firmaların piyasası haline getiriyor. Özellikle tonaj uygulamaları can yakmaya devam ediyor. Diğer konu da, kamyonların mal dağıtım saatleri. Şehir içinde da- ğıtım esnasında park, trafik yoğunluğu gibi bir uygulamalar, bir takım sıkıntıları beraberinde getiriyor. Özellikle belli saat dilimlerinde kamyon statüsünde olan araçlar mal dağıtamı- yor. Bu noktada da o ildeki UKOME kararları belirleyici oluyor. Bu bağlama, şehir içine giriş çıkış kuralları değişebilir. Bazı Avrupa ülkelerinde bu işlemin akşam belli bir saatten sonra yapıldığını biliyoruz.”
LOJİSTİK EKİPMANLAR
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.