Dr. Güntürk Üstün
Rotasında Gitmeyen Bir Şekerleme
Rotasında gitmeyen bir şekerleme (ya da obez bir uykucunun başa çıkması gereken Kuzey Kutbu yerine Avrupa’da uyanış gerçekliği)… Farklı karakterlerdeki kalabalık “memeliler ailesi”nin bir deniz yolculuğunda uykuya dalarak iskelesini/rıhtımını kaçıran tek mensubunun insanlar olmadığı eşine ender rastlanan ilginç bir olayla geçtiğimiz günlerde kanıtlandı. Tam bir hafta önce yani 14 Mart 2021 Pazar sabahı, İrlanda’nın güneybatısında [ve Atlantik Okyanusu’nun doğu ucunda] bulunan “Valentia Adası”nın (İrlanda dilinde “valentia” sözcüğü “meşe ağacı” anlamına geliyor) “Glanleam Plajı”nda yürüyüş yapan bir baba ve 5 yaşındaki kızı az ötelerindeki bir kayalığın üstünde bir dinlenip bir suya dalan “boğa büyüklüğünde” sevimli bir deniz canlısının varlığını fark ettiler. Önceleri iri bir fok zannettikleri söz konusu canlının bir “mors (deniz aygırı)” olduğunu babanın anlaması fazla zaman almadı. Hemen akıllı telefon aracılığıyla İrlanda sahillerini ziyarete gelen “şişman yabancı yüzücü”nün fotoğraf ve videolarını çekerek, sosyal medyada paylaşan babanın ilerleyen saatlerde gerçekten de kızıyla beraber bir “mors” ile karşılaştığı uzmanlarca doğrulandı. Birdenbire haklı bir ilgi odağına dönüşen hayvanın muhtemelen, yüz ölçümü açısından gezegenin en büyük adası olan Artik Okyanusu’ndaki Grönland'da ana gövdeden kopup akıntılarla sürüklenen bir buzdağı üzerinde uyuyakalarak, yaklaşık 3000 km ötede, Atlas Okyanusu'nun diğer tarafındaki İrlanda’da uyandığı düşünülmekte. Bu arada, babanın 5 yaşındaki hayvansever zeki kızı “uykucu obez mors”a eğer dişi ise “Isabelle”, erkek ise “Cian” adını verdi [Uzmanlar uzaktan dev deniz memelisinin cinsiyetini doğallıkla saptayabilmiş değiller ancak dişlerinin uzunluğuyla cüssesinden epey genç olabileceği tahmin ediliyor].
Rotasında gitmeyen bir şekerleme (ya da obez bir uykucunun başa çıkması gereken Kuzey Kutbu yerine Avrupa’da uyanış gerçekliği)… Bilimsel adı “Odobenus rosmarus” olan battal bedene sahip, yarı sucul yarı karasal sıkı yüzücüler olarak kabul edilen “mors”lar genelde sürüler halinde 40 sene kadar yaşayabilen sosyal ve etobur (özellikle sığ sularda “deniz tarağı” avlayıp tüketmeye müthiş düşkünler) memeliler. Başta Artik Okyanusu olmak üzere Atlantik ve Pasifik Okyanusu sularında da görülebilen “mors”lar, oburluklarının yanında 19 saat kesintisiz uyuyabilmeleri ve 84 saat aralıksız yüzebilmeleriyle meşhurlar. Erişkin erkeklerinden bazılarının ağırlıkları 2000 kiloya ulaşabilirken, 2 adet dişlerinden her biri de 1 metre uzunlukta olabiliyor. Yalnız kayalıklarla küçük buzdağları üzerinde değil, suda bile uyuma özelliğine sahip bu deniz canlıları derine daldıklarında ise 4-5 dakika kadar nefeslerini tutabiliyorlar. Soylarının tükenme riski taşıması yüzünden avlanmaları yasaklanan “mors”lar uzun süre mali değeri yüksek “dişler”i nedeniyle izinsiz olarak öldürülmüşlerdir. İnsanlar dışındaki en tehlikeli düşmanları orkalar, kutup ayıları, büyük boyuttaki yük ve yolcu gemileriyle küresel ısınmadır.
Rotasında gitmeyen bir şekerleme (ya da obez bir uykucunun başa çıkması gereken Kuzey Kutbu yerine Avrupa’da uyanış gerçekliği)… “Ciddi diş probleminden muzdarip bir deniz aslanı olmadığı” anlaşılan ve Kuzey Kutbu yerine İrlanda sularında derin mi derin “şekerleme”sinden gözlerini nihayet açabilen “uykucu obez mors”un aslında gereğinden fazla uyumanın ortaya çıkarabileceği sayısız istenmeyen sonuçtan bir tanesinin en somut örneği olduğu konusunda sosyal medya tutkunu hemen herkes şu anda hemfikir. Neyse ki “mors”ların gemiye, işe ya da okula yetişme gibi bir mecburiyetleri yok! Kısa bir süreliğine nüfusu 700 kişiyi bile bulmayan, 11 km boyunda, 3 km enindeki dingin ve alımlı “Valentia Adası”nın resmi olmayan maskotu unvanını kazanabileceği düşünülen “uykucu obez mors” her nedense son birkaç gündür sırra kadem basmış durumda. “Mors”lar yunus ve balina sürüleri denli sıkça İrlanda açıklarında saptanmıyorlar. Aniden ortaya çıkıp ünlenen “şişman yabancı yüzücü”, 1999 yılından bu yana ülkenin kıyılarına yakın sularda göze çarpan üçüncü “mors”. Yüzmekten yorulduklarında, dinlenmek amacıyla çıktıkları küçük aysberg kütleleri üzerinde “şekerleme yaptıkları” deniz biyolojisi bilim camiasında iyi bilinen “mors”lardan bir tanesi 2006 senesinde bakım amacıyla soğuk denizlerdeki bir tersanede demirlemiş Rus Donanması’na ait nükleer bir denizaltnın (K-186 Omsk) üzerinde uyuyakalarak, personelin gemiden dışarı çıkmasını kısa bir süreliğine engellemişti.
Rotasında gitmeyen bir şekerleme (ya da obez bir uykucunun başa çıkması gereken Kuzey Kutbu yerine Avrupa’da uyanış gerçekliği)… Uygun ortam koşullarında [örneğin, evinizin en ferah ve sessiz odasındaki en rahat ve yeterince geniş bir divanda] yapılacak bir öğleden sonra “şekerleme”si, amatör bir gurme ve profesyonel bir uykucu sıfatıyla bence hem Antep fıstıklı her tür lokum hem de Afyon kaymaklı her tür lokumdan daha “tatlı ve akıl çelici olabilme” niteliği konusunda hayli iddialıdır. O nedenle, “uykucu obez mors” dostumun yaşadığı bu beklenmedik coğrafi deneyim, her ne kadar çok ender görülen bir durum sayılsa da, bana açıkçası öyle devasa bir sürpriz gibi görünmedi pek! Sadece “sürüden ayrılan morsu ya orka ya kutup ayısı ya da konteyner gemisi (veya kruvaziyer) kapabileceğinden ötürü”, son derece şanslı olduğunu bulunduğum rahatlatıcı Akdeniz İklimi egemenliğindeki keyifli kıyı kentinden kendisine içtenlikle bildirmek isterim. İşinin ehli deniz biyologlarının önerdiği üzere ilgili İrlanda sahili sakinlerinin “uykucu obez mors”u yanına yaklaşmaya kalkışarak rahatsız etmeyip sadece uzaktan seyredip fotoğraflamalarında ve/veya videoya çekmelerinde büyük yarar var! Niçin mi? Çünkü o evcil değil, yabani bir hayvan olma özelliği taşımasının yanı sıra ancak bu sayede denizdeki sevdiği ürünlerle yeterince beslenip kayalıklarda yeterince dinlenerek, gücünü topladıktan sonra anavatanı konumundaki Arktik Okyanusu’nun buz gibi soğuk, tertemiz sularına doğru uzun, zorlu ve serüven dolu dönüş yüzüşü yolculuğuna çıkabilecek! Elbette eğer oralara geri dönmeyi gönülden arzuluyorsa…
Verimli günler ve gelecek yazımda yine bu sütunda görüşmek üzere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.