Tokyo merkezli ünlü Japon endüstri devi “Toshiba Corporation” firmasının Avrupa’da cer aracı üretimi için kurduğu Kiel (Almanya) merkezli “Toshiba Railway Europe GmbH” adlı yan kuruluşu geçtiğimiz Ocak ayının son haftasında, demiryolu dünyasında doğallıkla ses getiren önemli bir açıklamada bulundu. Aslında, Alman demiryolu şebekesindeki yük taşımacılığından sorumlu dev şirket “DB Cargo” ile ortak yapılan söz konusu açıklamada, DB Cargo’nun üretimi Japonya’da başlayıp, montajı Almanya’da gerçekleştirilecek “Bo-Bo” tipi 50 adet Toshiba HDB800 serisi hibrit (dizel/bataryalı) motor seçeneğine sahip manevra lokomotifi satın alacağı, ayrıca aynı tip lokomotiften 50 tanesini de kiralayacağı belirtiliyordu. Böylece Toshiba ile DB Cargo, benzersiz Japon ve Alman mühendislik güçlerini ilk kez ortak bir demiryolu projesinde buluşturma başarısını göstermiş olacaklardı.
T-HDB800 serisi hibrit (dizel/bataryalı) lokomotifin DB Cargo’nun gözünden kaçması olanaksızdı çünkü bu yeni demiryolu harikası makine yaklaşık 1260 beygir gücündeki dizel motoruna ek olarak, patenti Toshiba’ya ait yaklaşık 166 beygir gücündeki orijinal bir “Lityum Titanat Oksit (LTO)” bataryası [SCiB = Super Charge Ion Battery] düzeneğine sahipti. Son derece güvenli bu batarya 20.000 defadan fazla şarj edilebiliyor ve şarj işlemi de sadece ve sadece 6 dakika sürüyordu. Üstelik saatte maksimum 100 kilometre hız yapabilen ve -30°C ısısındaki hava koşullarında rahatça tam verimle çalışabilen HDB800 serisi lokomotifini Toshiba hem manevra hizmetleri hem de iş trenlerinin çekiminde kullanılabileceğini önemle vurgulamaktaydı. DB Cargo için söz konusu yeni hibrit lokomotifin son artısı ise şuydu: HDB800 serisini Toshiba, 2012 senesi Ocak ayında “Japan Freight Railway Company (JR Freight)” tarafından ilk kez hibrit manevra lokomotifi olarak kullanılmaya başlanan HD300 serisinden yola çıkarak geliştirmişti. JR Freight firması filosundaki toplam 32 adet HD300 serisi Toshiba lokomotifini son yedi yıldır gar ve istasyonlarındaki her tür manevra hizmetinde sorunsuz şekilde çalıştırmaktaydı. Bu başarılı Toshiba ürünü ve SCiB teknolojisiyle donatılmış lokomotiflerin 2 zayıf noktası vardı ki, birincisi düşük cer kuvvetleri (toplam güç: 670 BG), diğeri ise düşük süratleriydi (maksimum hız: 45 km/saat). Zaten söz konusu zayıf noktalar, JR Freight firmasının onları ağır manevra hizmetlerini gerçekleştirmek ve iş trenlerini çekmek amacıyla kullanmasına engel teşkil ediyordu. Özetle, 140 yıllık geçmişe sahip Japon endüstri devi Toshiba’nın HD300 serisinden edindiği deneyim birikimini bir üst düzeye, yani daha güçlü ve hızlı HDB800 serisi hibrit lokomotiflerin geliştirilmesine yönlendirmesi hayli olağandı. Sıra yavaş yavaş Japon şirketi yöneticilerinin Alman marşandiz faaliyetleri devi DB Cargo’daki meslektaşlarını yeni nesil demiryolu aracı hakkında ikna etmeye geliyordu. Toshiba ekibi dersine hakikaten iyi çalışmış ve DB Cargo’nun ihtiyarlamaya yüz tutmuş dizel-hidrolik tipi manevra lokomotifi parkını detaylıca analiz etmişti.
Toshiba, DB Cargo’nun taleplerini haklı bulup hiç itiraz etmedi. Japonlar biliyorlardı ki 100 hibrit lokomotiflik bu ilk siparişle Almanlar filolarındaki yaklaşık 120 eskimiş konvansiyonel dizel-hidrolik manevra lokomotifini hurdaya çıkaracaklardı ve cer parklarında daha söküme gönderilecek yüzlerce benzer demiryolu aracı bulunmaktaydı. Ortak yürütülüp tamamlanan fizibilite çalışmalarını takiben nihayet, geride bıraktığımız Ocak ayının bitimine yakın Toshiba ve DB Cargo ortak bir resmi açıklama ile bu değerli anlaşmayı dünya demiryolu camiasına duyurdular. Böylelikle Japonlar, en geç bir buçuk yıl içerisinde Almanya raylarında daha az gürültü çıkaracak, daha az karbondioksit ve nitrik oksit yayacak, daha fazla enerji ve dizel yakıt tasarrufuna olanak tanıyacak ve daha düşük işletme maliyeti sağlayacak yeni hibrit manevra lokomotifleri olan HDB800 serisinin faaliyet göstermesine tanıklık edecek olmanın haklı gururunu duyacaklardı. Almanlar da 2022 senesinden önce, geniş görüş açısına sahip, konforlu-güvenli sürüş imkanı sunacak, verimliliği yüksek söz konusu modern lokomotifler sayesinde DB Cargo’nun manevracılık yeteneğini rakiplerine kıyasla bir kademe daha yukarıya taşımasının motive edici memnuniyetini hissedeceklerdi.
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.