Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Otomotiv Sektörü Komisyonu tarafından düzenlenen toplantıya katılan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, sektörün durumunu değerlendirdi. Türk otomotiv sektöründe son 40 yılda bu denli başarılı ve geleceğe dönük hedeflerin, bu denli gelişmiş olduğu bir dönem yaşanmadığına dikkat çeken Önen, dünyada otomotiv üretiminin azalma trendini çoktan geçtiğini ve sektörün satış ve üretim bazında artış gerçekleştireceğine kesin gözüyle bakıldığını söyledi
.
'İRAN'DA ÖNEMLİ YATIRIM ÇEKME POTANSİYELİ VAR'
İran pazarında yaşanan gelişmeler hakkında da bilgi veren Kudret önen şunları söyledi:
"İran çok önemli bir pazar. Ülkenin bu güne kadar teknolojide ve teknik yatırımlarda geri kaldığını biliyoruz. Bölgede ciddi yatırımları çekecek önemli bir potansiyel var. Öte yandan bir gerçek daha var ki Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan gibi ülkeler, işçilik ve lojistik açısından otomotivde bizim için çok ciddi tehdit oluşturuyor. Bu konuda Jaguar ve Land Rover örnekleri var. Söz konusu markaların 800 milyon pound'luk yatırımını geçtiğimiz aylarda Slovakya’ya kaptırdık. Sektörümüzde her şey yolunda ise bu nasıl oldu? Neticede bu tür ülkeler gelecekte bizim için ciddi birer tehdittir. Aynı şeyi Kuzey Afrika ülkeleri için de söyleyebiliriz. Bu ülkeler de yine lojistikleri, ileri teknolojiye ve teknik gelişmelere olan açlıkları ve verdikleri teşviklerin mükemmellikleri ile dikkat çekiyor. Kuzey Afrika pazarı, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin ciddi yatırımlar yaptığı, ana ve yan sanayinin hızla geliştiği bölge olmaya başladı."
1.5- 2 TONLUK ARAÇLARA, 1 LİTRE MOTOR KOYMAYA BAŞLADILAR
Karbon salınımı konusunun da sektör adına oldukça hassas bir konu olduğunu vurgulayan Önen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süreç, kullanılan teknolojileri ve ürettiğimiz araçları çok yakından ilgilendiriyor ve gelecekte dikkate almamız gereken önemli bir teknik girdi. Öte yandan sektörde alternatif enerji kaynaklarına verilen önem had safhada. İçten yanmalı motor teknolojisi farklı boyutlara geliyor. Bir marka neredeyse, 1.5 - 2 tonluk araçlara 1 litrelik motor koymaya başladı. Bu da söz konusu teknolojinin nerelere vardığını ve limitlerin nasıl zorlandığını gözler önüne koyuyor. Elektrikli, hibrit ya da hidrojen yakıt hücreli araçlar bu teknolojinin ve sektördeki gelişmelerin geleceğini oluşturacak. Özellikle elektrikli otomobil üretimi ve bu otomobillere olan talep de gün geçtikçe artıyor. Yakında hayatımıza daha fazla girecekler, bu kaçınılmaz bir gerçek. Bir diğer konu ise hafiflik konusu. Sektörde bu alanda da önemli gelişmeler var. Özellikle alüminyum ve karbon fiber malzemenin kullanımı her geçen gün artıyor. Gelecek hedefler arasında olması gereken bir başka gerçek de bu."
'ÜLKE İHRACATININ YÜZDE 15'İNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
Bursa’nın otomotiv sektöründeki yerini de değerlendiren Önen, sektörün gerçekleştirdiği ihracatta kentin önemli bir payının olduğunu belirtti. Önen, 2011’den sonra devamlı büyüyen güçlü bir üretim çizgisi yakaladıklarını ve 2015 yılında 1 milyon 359 binlik üretim ile tarihi rekor kırdıklarını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Sektör için büyük bir başarıya imza atarak ürettiğimizin yüzde 70’ini ihracat ettik. Bursa bu başarının elde edilmesinde kritik noktada. Otomotiv test merkezinin buraya gelecek olması da büyük bir mutluluk. OSD olarak söz konusu yatırımın başka bir bölgede yapılmasını istiyorduk, ancak Bursa’da yatırım için güzel bir yer verildi. Türkiye, hayata geçirilen projeler ve gerçekleştirilen otomobil üretimleriyle otomobilci bir ülke olmaya başladı. Hafif ticari araçlarda zaten dizayn ve üretim merkezi konumundaydık. Şimdi de Avrupa’nın otomobil üretiminde önde gelen dizayn, geliştirme ve üretim merkezlerinden biri olduk. Toplamda 1 milyon rakamına yaklaşan bir ihracat söz konusu artık. Ülke ihracatında sektör bazında birinciyiz ve toplamda ülke ihracatının yüzde 15’ini gerçekleştiriyoruz. Euro- dolar paritesindeki değişme ihracat rakamlarımıza negatif etki yapmış olsa da, üretimde, ihracatta ve pazarda ilk kez rekor elde ettik. Bu gerçekten övünülecek bir durum."
LOJİPORT