“ADR mevzuatının ötesine geçmeliyiz”

OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, trafikte hayatı ve çevreyi tehdit ederek seyreden ADR’siz araçların bir an önce mevzuata uyumlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Yakın zamanda birbiri ardına yaşanan tanker kazalarını hatırlatan OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, tehlikeli madde taşıyan araçların ADR’ye uyumlu hale getirilmesi sürecine acilen hız verilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Ülkemizin içinde bulunduğu bu dramatik durum dolayısı ile daha fazla acı yaşanmaması için üreticilerin ve hizmet sağlayıcıların daha duyarlı hareket etmesini şiddetle öneriyoruz” diyen Maraş, bu araçları kullanan şoförlerin de yönetmeliklere uygun olarak eğitimlerini ivedi olarak tamamlaması gerektiğini vurguladı. 

ADR, HAYATİ RİSKLERİ EN AZA İNDİRİR
ADR mevzuatına uyumlu olmayan tehlikeli madde taşıyan araçların, çevre ve her gün trafikte seyreden milyonlarca vatandaş için risk teşkil ettiğini söyleyen Maraş, “ADR Mevzuatı ile birlikte tehlikeli mallar; güvenli, kontrollü, seri, ekonomik, insan sağlığına zarar vermeden ve çevreye olumsuz etkisi en az olacak şekilde taşınmaya başlandı. Yeni üretilecek araçlarında ADR mevzuatına uygun olması ile birlikte tehlikeli madde taşıyan 20 bin aracın ise kademeli olarak 2018 yılına kadar ADR uygunluk belgesini almaları zorunlu hale getirildi. ADR uygunluk belgesi araçların yürüyen aksamının, fren, elektrik, tank, şasi ve mekanik bağlantı noktalarının mevzuata uygunluğunu sorgular ve her türlü kaza ve patlama riskini düşürerek can, mal ve çevre zararını minimuma indirir. ADR uygunluk belgesi için belirli zaman aralıklarının olmasına rağmen vatandaşlarımızın sağlığı, çevrenin kirlenmemesi ve mal kayıplarının önlenmesi için hizmet sağlayıcıların inisiyatif alarak bu süreleri beklemeden araçların ADR mevzuatına uyumlu hale getireceklerine inanıyoruz” diye konuştu.

DEVRİLEN TANKER ADR’Lİ OLSAYDI
YAKIT SIZINTISI OLUŞMAZDI

ADR'li tankerlerin, dengeli taşıma tasarımları gereği virajlarda veya manevra esnalarında aracın devrilmesini engellediğini anlatan Maraş, “ADR sayesinde aynı zamanda yol şartları ve zincirleme kaza sebebi ile devrilme gerçekleşir ise güvenlik önlemleri alınmış olduğu tehlikeli maddeler tank içerisinde kalarak insan sağlığına ve çevreye zarar vermez” dedi. 18 Haziran tarihinde İzmir - Çanakkale karayolunda yaşanan tanker kazasının analizini yapan Maraş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devrilen tankerin üstten dolum sisteminin olması sebebi ile 13 ton mazot dışarıya boşaldı. Çevreye çok ciddi bir zarar söz konusu oldu. Şanslıyız ki tankerin mazot yerine benzin taşımaması ve mazotun alev alacağı belirli dereceye ulaşacak koşullar oluşmadığı için bir facianın ucundan döndük. Eğer kazaya karışan tanker, ADR standartlarına göre alttan dolum yapılan bir tanker olsaydı, devrilme anında armatürlerdeki basıncın artmaması sayesinde yakıtın sızması engellenecekti.  Böylece hem insan sağlığına hem de çevreye hiçbir zarar gelmiş olmazdı. Diğer bir açıdan ülkemizde üretilen tankerler her ne kadar artık ADR mevzuatına uygun olsa da çarpışma veya devrilme esnalarında kıvılcım riski olmayan alüminyum hammaddeden üretilen tankerleri tercih edeceklerine güvenimiz tam.” 

HER YIL ORTA NÜFUSLU BİR İLÇE YOK OLUYOR
Dünyada trafik kazalarından dolayı her yıl 1 milyon 250 bin insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Maraş, Türkiye’de ise bu rakamın yılda 10 bin olduğunun altını çizdi. hayatını kaybediyor. Kazalar nedeniyle her yıl ortalama bir ilçe nüfusunun yok olduğunu, 250 binin üzerindeki yaralı sayısı ile de orta büyüklükteki bir ilin yaralandığını ya da sakat kaldığını dile getiren Maraş, “Bu kadar riskli bir kaza haritasına sahip olan ülkemizde her an her yerde kaza olma ihtimali vardır. Türkiye'de herhangi bir konuyla ilgili yasal mevzuat yayınlansa dahi uygulamada bazen sıkıntılar yaşayabiliyoruz ve sürekli değişiklikler yapılarak ertelemeler söz konusu oluyor. Konunun insan sağlığını ve çevrenin korunmasını içermesinden dolayı araç üstü ekipman ve treyler üreticileri olarak bizler ve sektörümüzde faaliyet gösteren hizmet sağlayıcılar artık daha sorumlu hareket ederek ADR mevzuatını bir sosyal sorumluluk projesi gibi ele almalı ve yollarımızı derhal herkes için daha güvenli hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

Burak GÜNER - LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Murat Lojistik, Yolda.com’u satın aldı
İmsan Group, karayolu ve Ro-Ro taşımacılığıyla büyüyor
Talay Logistics, kontrat lojistiğinde büyümeyi sürdürüyor
'5 yılda 5 bin kadın sürücü projesi' 2025’e damga vuracak
TLS Lojistik, yeni deposunda ABD operasyonlarına başladı