“ADR’ye uygun yeni araç kullananlar cezalandırılıyor”

Reysaş Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, “Hatta yönetmelik öncesi eski şartlara göre yapmak isteyen firmalar için eski model araçlar yeni model araçlardan daha değerli hale gelmiştir” diyor.

Akaryakıt taşımacılığının yanı sıra, sektörde kroyojenik LNG tankerleri yatırımı yapan ilk lojistik firması olma özelliği taşıyan Reysaş’ın kaptan koltuğunda oturan Durmuş Döven, ADR yönetmeliğinin haksız rekabete yol açabilecek uygulamalar içerdiğini ifade etti.

ADR yönetmeliğinde altyapı hazırlıkları tamamlanmadan, hazırlık süreçlerinin oldukça kısa tutulduğunun altını çizen Döven, “Yetkili kurum atamalarının gecikmesi sayılarının azlığı ile yıllar önce sadece yönetmelikleri yayınlanarak başlanılan sürecin sürekli uzatılmak durumunda kalınması yönetmeliğin uygulanabilirliğine olan güveni de sarsmaktadır. ADR yönetmeliği Tehlikeli Madde Taşımacılığını daha güvenli,  çevreye ve 3. taraflara zarar vermeden daha az risk yaratacak şekilde yapılmasını hedeflerken, çıkarılan yönetmelikte daha çok risk teşkil eden eski araçların ADR’ye uygun hale getirilmesi süreçleri daha uzun tutulması yeni model araçların ise daha kısa tutulması tamamen amaca ters düşen bir uygulamadır. Hatta bu işi biraz daha, yönetmelik öncesi eski şartlara göre yapmak isteyen firmalar için eski model araçlar yeni model araçlardan daha değerli hale gelmiştir.

“EK MALİYETLERE KATLANILDI”

Diğer yandan; daha fazla maliyete katlanarak, daha yönetmelik çıkmadan önceki zamanlarda Avrupa’da geçerli yurtdışından alınmış ADR sertifikalı araç yatırımı yapmış olan firmalar için ise yeterli kolaylıklar sağlanmamıştır. Bu tip araçların sertifikaları tüm Avrupa’da geçerli iken, burada sadece Türkiye’de geçerli olabilecek sonradan ADR uygunluk belgesi alması gereken araçlar ile nerde ise benzer prosedürleri takip etmeleri ve hiç de gerek yok iken tekrar ek maliyetlere katlanmak durumunda kalmışlardır.

Halen daha taşıma yapan araçların, çekici ve kamyon gibi motorlu kısımlarının ADR uygunluğu alması ve yine ADR belgesine sahip motorlu araçların ADR uygunluklarının yapılmasında belirsizlikler mevcuttur. Bu konuda ADR yönetmeliğine göre yapılması istenecek şeyler, daha sonra bu kez de periyodik TUV muayenelerin de çelişkili durumlar yaratarak, firmaları zor durumda bırakabilir” açıklamasını yaptı.

“LNG VE CNG TAŞIMALARINDA KAP SORUNU VAR”

Son dönemlerde sadece LNG ve CNG taşımasına ağırlık verdiklerini ifade eden Durmuş Döven şöyle devam etti: “Reysaş birçok bölgede bu hizmeti vermektedir. LNG ve CNG taşımalarında kap sorunu var diyebiliriz. Uzak mesafe taşımaları, dolum noktalarının az oluşu, gemi geçişleri gibi kısıtlar sektörün yavaş büyümesine neden olmaktadır. Doğal gaz çevreyi daha az kirlettiği için birçok ülkede LNG ve CNG olarak kullanımının yaygınlaşması desteklenmektedir. Ülkemizde de dolum noktalarının artması ve ek teşvikler ile desteklenmesi enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi açısından önemli bir konudur. Son yıllarda Tehlikeli Madde taşımacılığının LNG ve CNG bölümü üzerinde yoğunlaştık. LNG ve CNG taşımacılığı akaryakıt taşımacılığının yanında çok daha fazla uzmanlık, özel ekipman, bu konuda bilgili personel gerektirmektedir. Birkaç taşıma modunun birlikte kullanımı, buna bağlı olarak verimlilik artıran ve taşıma maliyetlerini düşüren farklı taşıma ekipmanları ile yeni taşıma modelleri oluşturma çalışmaları yapıyoruz.

“ÖDÜLLÜ PROJELERİMİZ VAR”

Diğer yandan, LNG ve CNG’nin sadece lojistiği ile değil aynı zamanda ağır ticari vasıtalarda yakıt olarak kullanımı ile ilgili de gerçekleştirdiğimiz, ödüller aldığımız projeler bulunmaktadır. Bu projelerde, taşıma maliyetlerinin düşürülmesinin yanında, karbon salınımının azaltılması, motorindeki kaçak ve kayıpların azaltılmış olması gibi çok önemli faydalar sağladık. Lojistik ve diğer sektörlerde de bu uygulamaların tedarik noktalarının artması ile hızla yayılacağına inanıyoruz. Bu konudaki yatırım ve araştırma geliştirme çalışmalarımız depo yatırımlarımızla birlikte devam edecek.”

 

ATIL KAPASİTE SORUNU YAŞANIYOR

Tehlikeli madde taşımacılığı denince akla gelen ilk firmalardan olan Reysaş’ın Başkanı Durmuş Döven, bireysel taşımaların da sektördeki dengeyi bozduğu inancında. Döven, bu konuyu da rakamlarla ortaya koydu: “Türkiye’de yıllık 33 milyon ton tehlikeli madde taşınıyor bu kapsamda kullanılan araç sayısı 55 bin civarında. Bu miktarın 22 milyon tonu akaryakıt ve LPG ürünü, bu taşımayı gerçekleştiren araç sayısı da 23 bin tanker, bu taşımaları yılda 1 milyonun üzerinde sefer yaparak gerçekleştiriyor.

Vahim tablo da işte burada başlıyor, tanker başına yıllık ortalama sevkiyat sayısı sadece 44 sefer civarında yani zaten atıl kapasite var anlamına geliyor. Karayollarında gerçekleşen taşıma miktarına göre çok fazla hareket eden ve atıl durumda kalan araç var anlamına geliyor. Sebebi ise bu konuda uzmanlaşmış firmaların filoları ile verimli bir şekilde taşıma yapılma oranının düşük, bireysel taşımacılığın yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.

DENİZ YOLU YETERLİ DEĞİL

Diğer vahim tablo taşımacılığın %92’si karayolu ile gerçekleşen ülkemizde tehlikeli madde taşımacılığının da bu mertebelerde çok yüksek oranlarda karayolları ile gerçekleşiyor olmasıdır. Üç tarafı denizler ile kaplı ülkemizde, deniz yolu ile taşımacılık yeterli seviyede değildir. Demiryolu ile taşımacılığında ise alt yapı, aktarma ve demiryoluna ek karayolu ile kombine edilme sorunları, hem maliyet artışı, hem de teslimat süreçlerinde uzamalara neden olmaktadır.

RİSKLERİN AZALTILMASI MÜMKÜN

Altyapısı geliştirilerek, taşıma modlarının birbiri ile kombine edilerek kullanımı yaygınlaştırılarak, Tehlikeli Madde Taşımacılığının karayolları üzerindeki payı ve ağırlığı azaltılarak risklerin azaltılması mümkün olabilir. Diğer yandan Tehlikeli Madde Taşımacılığının ağırlığı bireysel ve ufak çaplı taşıma yapan firmalardan; tecrübeli, alt yapı, ekipman, araç ve donanıma sahip bu konuda eğitimli personel kadrosu olan uzmanlaşmış lojistik firmalarına aktarılması, taşıma yapan araçların daha verimli kullanımını sağlayarak, karayollarındaki yükü ve riski azaltacak en önemli faktördür.

Tehlike maddede Reysaş’ın kilometre taşları

  • Sadece ADR’li araç yatırımı yaparak değil; bu ekipmanları kullanacak sürücülerin, yönetici personellerin bu konudaki eğitimlerine de öncelik vererek 2 binli yıllarda kendi bünyelerinde faaliyet gösteren eğitim kuruluşlarını hayata geçirdiler.
  • Aynı yıllarda, Sağlık Emniyet Çevre-Kalite ( HSE-Q) politikalarını oluşturup, gerekli sertifika ve belgeleri edindiler.
  • Sürücülerden yöneticilere, müşterileri de kapsayacak şekilde bu standartların sürekli gelişimini sağlamak için teşvik edici ödül sistemleri uyguladılar.
  • Türkiye’de ilk kritik yol haritaları, riskli bölgeler, alternatif yolları gösteren digital harita sistemi çalışması yaptılar. Araçların ve operasyonların uydu ve GSM üzerinden izlenme ve kontrollerini ilk yapan firmalar arasında.
  • Türkiye şartlarına uygun araç dizaynları yaptırdılar.
  • Araç üzerinden fatura kesimi ile milk-run uygulamasını ilk akaryakıt operasyonlarında gerçekleştiren firma.

Selçuk ONUR - LOJİSTİK&EKİPMANLAR

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lastik-jant Haberleri

Petlas yeni ürünü NZ 310’u lojistik dünyasıyla buluşturuyor
Lastik Sektörünün Birliği: TOLDER Kuruldu
Michelin, Fransa'daki iki fabrikasını kapatıyor
Goodyear’dan Kış sezonuna özel lastik kampanyası
Pirelli, en iyi global tedarikçilerini ödüllendirdi