Özelleşmeye ilişkin daha önce dört kez ertelenen Alsancak limanı ihalesi 3 mayıs 2007 tarihinde gerçekleştirildi. Global Hutchison Whampoa ve Ege ihracatçı Birlikleri ortak girişim gurubu 1 milyar 275 milyon dolar teklif ile Alsancak limanının işletme hakkını kırk dokuz yıllığına sahip oldu. Aradan geçen 29 ay sonra Danıştay idaresi ihalenin iptal davasını reddetti. Bunun üzerine Özelleştirme kuruluda ihaleyi kazanan ortak girişim gurubunu imzaya davet etti. Ama firmalar bu gecikmeyi ve küresel ekonomik krizi bahane ederek sözleşmeye ilgi göstermediler. Sonuçta imzalar atılamadı ve şimdi sessiz bir bekleyiş sürüyor. Alsancak limanının yıllık toplam geliri bu konumuyla 100 milyon doların üstünde seyrediyor. Net karı ise 70 milyon dolar seviyelerinde. İhaleyi kazanan ortak girişim gurubu 7 yıl içinde 400 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bu şartlarda bile liman, kendi geliri ile yıllık yatırım giderlerini karşılamaya yetiyor. Kapasite artışını da değerlendirirsek bu rakamlar yükselecektir. Toplumun her kesiminde güncelliğini koruyan küresel ekonomik kriz tanımlamasının, böylesine güçlü çok uluslu şirketler için geçerli olacağını düşünmek bana pek mantıklı gelmiyor. Çünkü, Dünya’nın en zengin iş adamlarından birisi olan Çinli Li Ka Shinge ait olan Hutchison Whampoa şirketi, uluslar arası 100 büyük şirket içinde yer alıyor. Çok uluslu bu kuruluş, elli altı ülkedeki girişimleri ile de yine Dünya’nın en büyük liman işletmecisi konumunda. Farklı ülkelerde kırk beş liman işletiyor ve bünyesinde 200 binden fazla personel çalıştırıyor. Şirketin bugünkü piyasa değeri 40 milyar doların üstünde. İşlettiği limanların dört tanesi İngiltere’de bulunuyor. Şirketteki en büyük pay, İngiltere, Hong Kong ve Almanya’ya ait durumda. Yıllık cirosu 35 milyar doları aşan bu küresel boyutlu şirketin ayrıca enerji, inşaat, turizm ve finans alanlarında da yatırım ve girişimleri bulunmakta. Böylesine uluslar arası güce sahip olan şirket nasıl oluyor da, işletme şartları çok uygun olmasına karşın ekonomik krizi neden gösterebiliyor. Bütün gerçekler ortada iken bu kaçışı samimi bulmak sanırım insafsızlık olur. Alsancak limanı altın yumurtlayan tavuk durumunda. Ama, gözlerini yüksek kar hırsı bürümüş bu gibi çok uluslu tekelci sermayeler hiçbir zaman bu karakterlerinden ödün vermeye yanaşmazlar. Küresel ekonomik kriz bahane edilmektedir. Alsancak limanı üzerinde kirli oyunlar oynanmak istenebilir. Bu tür karanlık girişimlere ve dayatmalara karşı, İzmirli ve Egeli bütün iş adamlarının, konumları ne olursa olsun hazırlıklı olmalı ve limanlarına sahip çıkmalıdırlar. Bu, aynı zamanda ulusal bir görevdir. Büyük önder ATATÜRK’ün söylediği gibi, “ Denizciliği Milli Ülkümüz Gibi Görmeliyiz."