Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) arasında yapılan protokolle Ankara Garı ve çevresindeki tüm taşınmazlar Maliye Bakanlığı’na devredildi. Protokol ile 10 Ekim Katliamı’nın da gerçekleştiği alana inşaat TOKİ tarafından yapılacak ve yapılarla birlikte alan Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne devredilecek. 18 Ocak tarihinde Demiryolu Koordinasyon Kurulu’nda (DKK) alınan toplantı kararında TOKİ’nin hizmet karşılığında yapması düşündüğü yapıların cami, kreş, misafirhane ve hizmet evi olduğu bildirildi.
Bu protokolle beraber, Ankara Misafirhanesi ile Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisisi’nin 25 Mayıs tarihinde itibaren kapatılması kararı da alındı. Taşınmazların TOKİ’ye devredilmesi protokolünden sonra harekete geçen TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) avukatları tarafından Maliye Bakanlığı’na, TOKİ’ye ve Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne karşı dava dilekçesi verildi. Avukatlar, yürütmenin durdurulması talebi ile Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı’na başvurdu.
Taşınmazlar, AOÇ’ye iade edilmeli!
Dilekçede, Ankara Gar sahasının ülke tarihi açısından önemli bir değer taşıdığı, yine 10 Ekim 2015 tarihinde 103 insanın katledildiği ve 400’ün üzerinde kişinin yaralandığı belirtilerek, protokolün toplumsal hafızayı yok etmek anlamına geldiği ifade edildi. Dilekçede TOKİ tarafından yapılacağı taahhüt edilen hizmet binası, misafirhane, cami, kreş ve CTC Kumanda Merkezi yapılarının yer alacağı taşınmazların Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ) iade edilmesi gerektiği belirtildi.
‘Demokrasi Anıtı yapılamayacak’
10 Ekim Katliamı’nda eşi Uygar Coşgun’u kaybeden BTS avukatı Mehtap Sakinci Coşgun, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından 15 Ekim 2015 tarihinde katliamın yaşandığı yerde Demokrasi Anıtı’nın yapılmasına karar verildiğini hatırlatarak, protokolün uygulanması halinde Demokrasi Anıtı’nın yapılamayacağını ve yine ülkenin yakın tarihinin de hiçe sayılacağını ifade etti. Coşgun, TOKİ’nin hizmet karşılığı yapacağı binaların ‘külliye’ anlamına geldiğini ifade ederek, ayrıca bu protokolle 10 Ekim Katliamı anmalarının da önünün kesilmesinin amaçlandığını vurguladı.
‘20. yüzyıl hiç yaşanmamış sanılacak’
Uzun yıllar Mimarlar Odası’nda görev alan, Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) Kurucusu mimar Doğan Hasol, Ankara Garı yerleşkesinin 49 bin 267 metrekarelik TCDD arazisinin üzerindeki taşınmazlarla önce Hazine’ye sonra da yeni kurulan Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne devredilmesine tepki gösterdi. Hasol, “Gar ve o binalar 20.yy’ın ve Cumhuriyet’in mimari değerleri arasındadır. Bu gidişle ülkede 20. yy hiç yaşanmamış sanılacak” ifadelerini kullandı.
BİRGÜN
LOJİPORT