Antrepo depremi

Akıllının biri!! bir taş attı, resmen depremi tetikledi. Her zaman yaptığımız gibi sapla samanı karıştırıldı ve asıl tetikleme ikinci plana atıldı. Bu işe iki aşamada bakmamız gerekiyor. 1-Antrepo hizmeti ve sebebi 2-YGM (yetkilenmiş gümrük müşavirliği) hizmeti. 1-Antrepo hizmeti 4458 sayılı gümrük kanunundan yararlanılarak eşya depolamaya ve sevkiyata yönelik işlem için bulunmaz fırsattı. Her ne kadar ekonomik olduğu tartışılırsa da –çünkü nerede ise teminat vere bilen herkes faydalandı ve kazanç azaldı- sanayiciye de avantaj sağlamıştı. Bu olgu daha da ileri taşınarak LOJİSTİK KÖY söylemlerine döndü. Tabi her zaman olduğu gibi gene kendi ipimizi çektik ve daha doğmadan bu olguyu öldürdük. Devlette süreklilik zorunluluğu vardır. Herkese yatırım yaptıracaksın, istihdam sağlatacaksın ve bir kalemde kapatın noktasına getireceksin, böylesi sadece bizde görülür. Zaten çapına göre teminat alıyorsun,  gerekli yaptırımları baştan koyuyorsun,  kameralarla donattırıyorsun ve senin memurunla giriş çıkışlarını zaptı rapt altına alıyorsun ve kurum ve kişileri zora sokuyorsun.  Ama bir gecede VAZ GEÇTİM diyorsun. Al sana ben yaptım oldu meselesi. Diyorsun ki ey kanun koyucu,  kanundan güç alan yönetici; Buralarda yolsuzluk oldu ya kapatın,  ya da teminat miktarını da işlemini de değiştirdim. Paran kadar varsın.  Aklıma estiğim gibi gerekirse değiştiririm bu benim kararım der ve işin içinden çıkarsın.  Ticaret odaları,  Lojistik şirketleri hatta dernekler yürütmeyi durdurma davası açmak zorunda kalıp, sizinle mahkemelik olurlar. Ama önemli değil. Bir taş attık ya…. Bu işin antrepo boyutu. Ülkeye kazandırdığı, elleçleme, parça parça satma, stokta tutma gibi kazançları göz ardı edeceksin. Ne olmuş ki ? Ülke zora girmiş,  sanayici avantaj kaybetmiş,  yatırımcı zarara girmiş hatta insanlar işsiz kalırmış kime ne .  Ben bir taş attım bana ne ? 2-Yetkili Gümrük Müşavirliği (YGM) bu ihtiyaç Antrepolarda ki memur sayısının yetmemesi, yapılan işlemlerde başarısızlık ve sıkıntı doğması sebebi ve Gümrük Müşavirlerine bir parmak bal çalma hevesi, size yeni kazanç kapısı açıyoruz bağışlaması ile yaratılmış kişiler. Aslında attan inip eşeğe binmenin Türkçesi,  hem antrepo sahibinin maaşlı elemanı,  hem kamu görevlisi yani yarı memur hem de TU KAKA. Üstelik sadece antrepoda işlemlerle sorumlu ama tasviye memuru imiş gibi suçlu. Yani eşyaların imhasından da sorumlu. Yani baş sorumlu. . Şimdi hukukta mütesessil sorumluluk vardır. Diğer adı ile dolaylı sorumluluk. Antrepo sahibinin elemanının hatası direk onu da ilgilendirir. Bana ne denemez. Denemediği için ilgili antrepoya cezalar ve kaçakçılık tatbikatı yığıldı. Yani eden buldu.  Peki bu taşı bütün sektörün başına geçiren kişi nelere sebep olduğunu gördü mü ? Hiç sanmam.  Ne kadar işe hakim,  ne kadar tecrubesi var bilmem ama her kes milletin gözünde töhmet altında kaldı.  O da balık hafızalı olduğumuzdan çabuk geçer. Olan milletedir.  Ülke ekonomisinedir.  İş yapmak için yırtınana,  evine ekmek götürme çabasında olan zavallıyadır.  O meşhur taşın adı “Gümrük Genel Tebliğ Seri no 2 değişiklik seri no 5’e yani 02. 12. 2014 gün 29193 tarihli Resmi Gazete de imzası olan herkes…. . En az suçlu Yetkili Gümrük Müşavirleri.  Sadece kapı kulu, emir eri ve mesleğini yani; Gümrük Müşavirliğini özümsemeyerek antrepo memurluğunu kendine ve içine sindiren kişi.  Memurluğu aşağılamıyorum ama dış ticaret uzmanı olacak kadar sınavlardan geçip elde ettiği unvanı yok saymış durumdasınız. Bu böyle biline ve sektörü böl yönete imza atan kişiler olarak görüleceksiniz. Bu yıllarda, bu başlara daha çok TAŞ’lar düşecek.  Bundan emin olalım. Hatırlatma : 2013 yılının sonunda 2014 yılının zor ve sorunlu geçeceği yeni yıl yazımda vardı. Aynı yazıyı 2015 için de yazıyorum. Bakalım hangi iş bilenler ayakta kalacak. . Her kese yeni yıl…………. . !!!!!!! Osan Başta Sade Gümrükçü